**
Piyasalarda seyrin haftalardır iyi gitmesi, ‘Borsalar yeniden dibe vurabilir mi?’ sorusunu ortaya atılmasına neden oldu. **Wall Street Journal gazetesinde yatırım tavsiyelerinde bulunan, Brett Arends’ın yatırımcıların dikkatli olması için 10 neden sıraladı.
İşte o nedenler:*****
1- Piyasa hâlihazırda çok pahalı
Piyasalarda hisse senedi fiyatları zaten çok yüksek seviyede bulunuyor.
Normalde zamanlarda periyodik ayarlanmış fiyatların 16 katı olan hisse fiyatları, Yale Üniversitesi öğretim üyesi iktisat profesörlerinden Robert Shiller’ın topladığı verilere göre bu dönemde 20 katına çıkmış durumda.
Bu da riski artıran önemli faktörlerin başında geliyor.*****
2- Fed sinirlenmeye başladı
ABD Merkez Bankası (Fed), bu hafta ekonominin yeniden zayıfladığına dikkat çekti ve deflasyona karşı son silahını çekti.
Vadesi dolan mortgage kredilerinden elde edeceği gelirle, uzun vadeli ABD Hazine kağıtları alacağını açıkladı. Bu şekilde faizler uzun vadede aşağı çekilebilir.
Bu, elinde mortgage kredisi bulunanlar için harika bir haber ancak Dow Jones Sanayi Endeksi’nin halihazırda 10000 puan üzerinde olduğunu duyanların çok da isteyeceği bir şey değil.*****
3. Satış pozisyonu alanların sayısı artıyor
Piyasalarda yüksek işlem hacmi gerçekleştirenler, borsaların daha da yüksek seviyelere çıkmasını bekliyor.
Küresel çapta yatırım danışmanlığı yapan Investors Intelligence şirketinin anketine göre, finans danışmanları da borsaların yükselmeye devam etmesini bekliyor.
Herkezin böyle iyimser olması aslında dikkatli olmayı gerektiren bir durum. Hisselerin satın almanın gerçek zamanı, herkesin geleceğe yönelik olumsuz yorumlar yaptığı zamanlardır.*****
4. Deflasyon sorunu baş gösterdi bile.
ABD’de tüketici fiyatlarında son üç aydır peş peşe düşüş yaşandı. Bu durum çalışan ücretlerini de etkiliyor. ABD Çalışma Bakanlığı, son çeyrekte çalışanların bir yıl öncesine kıyasla saat başına yüzde 7 oranında daha az ücret aldığını ortaya çıkardı.
Bu durum Fed’i endişelendirdiğinde şüphe yok. Deflasyon sürecinde, ücretler, şirket gelirleri ve evinizin ya da yatırımlarınızın değeri dolar bazında bir değer kaybı yaşar. Ancak borcunuzun değerinde herhangi bir değişim olmaz.
İnsanların aşırı borçlanma eğilimine girmesiyle birlikte, bu durum deflasyonu sıkıntılı bir açmaz haline getirir.*****
5. İnsanlar hâlâ çok fazla borçlanıyor
İşletmeler, yerel yönetimler, eyaletler ve tabii ki Washington hükümeti, aşırı derecede borçlanmaya devam ediyor.
Fed’e göre, ABD’nin kamu borcu, finans sektörünün borçları haricinde, on yıl öncenin nerdeyse iki katı.
Bu miktar on yıl önce 18 trilyon dolarken şu anda 35 trilyon dolar seviyesinde.*****
6. İşsizlik, görünenden daha kötü durumda
ABD’de işsizlik, yetkililerin açıkladıklarından çok daha kötü bir durumda.
Şu anda yüzde 9.5 olarak gösterilen işsizlik rakamına kanmayın.
Şu şekilde hesaplandığında, 20 yaşını geçen, yetişkin nüfusun yüzde 61’i işsiz.*****
7. Konut sektörü hâlâ bir felaket
ABD’de geçen ay, konut sektöründeki iflaslar yine artış gösterdi.
Bankalar, Temmuz ayında 93 bin eve el koydu.
Bu, Haziran ayında el koyulan evlerin yaklaşık yüzde 10 daha fazlası.
Bu yıl ABD’de rekor seviyede 1 milyon eve el koyulması bekleniyor.*****
8 - Eylül – Ekim dönemi geliyor
Wall Street’te bu aylar arasında genellikle düşüş eğilimi sergiliyor. 2008, 1987 ve 1929 yılları bunun en acı örnekleri olmuştu.
İstatistiksel olarak bir Eylül Etkisi’nden bahsedilirken bunun nedenin tam olarak ne olduğu ise bilinmiyor.
Bazılarına göre bu tamamen günlerin kısalmaya başlamasının yarattığı psikolojik bir etki.*****
9 – Washington’da siyasi tıkanıklık riski
ABD’de Kasım ayında yapılacak ara seçimlerde, Demokratların hem Temsilciler Meclisi’nde hem de Senato’da güç kaybetmesi ve karar almanın daha da zorlaşacağı bir süreç yaşanması bekleniyor.
Bugünlerde ABD’nin ihtiyacı olan tek şey ise güçlü bir politik tıkanıklıktan çok güçlü liderlik.*****
10- Veriler kaygı yaratıyor
ABD’deki ikinci çeyrek büyüme oranı, imalat sanayi endeksi, büyüyen ticaret açığıyla birlikte, Avrupa’nın Temmuz ayındaki sanayi üretimi ve Çin’in yavaşlayan ekonomisiyle ilgili gelen kötü veriler endişeleri artırıyor.
Bu temkinli olmayı da beraberinde getiriyor.
Bu şartlar altında eğer hisseler ucuz olsaydı alınabilirdi ancak bu pahalı fiyatlardan alım yapmak anlamlı değil.