Sabah Gazetesi'nin haberine göre; Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yürütülecek yeni programda Fon'un Rezerv Artırma İmkânı (RAL-Reserve Augmentation Line) önerisine karşı Ankara'nın Şili'nin uyguladığı 'yapısal bütçe açığı'nın milli gelire oranını hedefleyen Fiscal Rule'un (Mali Kural) program çapası olması için bastırdığı ve görüşmelerin bu program üzerine yürütüldüğü öğrenildi.
Türkiye'nin yeni çıpa olarak kabul etmeye hazırlandığı Mali Kural, yapısal bütçe açığının kanuna bağlandığı ve bütçe harcamalarını kontrol altına alan bir sistem olarak biliniyor. Şimdiye kadar Şili'nin uyguladığı ve çok başarılı olduğu sistem ile bütçe gelir ve giderleri mevsimsel ve dönemsel gelir ve giderlerden arındırılıyor.
Örneğin özelleştirme gelirleri, gelir kaleminden doğal afetler için bir kerelik bütçeden çıkan para da gider kaleminden düşülüyor. Böylece bulunan 'Yapısal açık' ülkenin Gayri Safi Milli Hasılası'na (GSMH) oranlanıyor. Bu oran ise kanunla sabitleniyor. Ancak milli gelir rakamı da değişiyor. Gayrisafi milli hasıla hesabında bir enflasyon hedefi konuluyor ve bu hedef doğrultusunda üretim çıktısı (output) hesaplanıyor. Gelirler de bu üretim çıktısıyla uyumlu şekilde hedefleniyor. Diğer yandan IMF ile yürütülen görüşmelerde borç stoğunun ise bir performans kriteri olarak (Net Borç Stoğu/ GSMH) ele alınacağı belirtiliyor. Edinilen bilgilere göre başta Merkez Bankası ve Hazine olmak üzere bürokratlar Mali Kural'da ısrarcıyken hükümet kanadı Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek dışında özellikle düşük döviz kuru endeniyle reel kesimden gelen çağrılar nedeniyle daha çok döviz rezervi çıpasına yakın duruyor.
19. STAND-BY düzenlemesinin sona ereceği Mayıs 2008'den itibaren IMF'nin önerdiği ve Merkez Bankası'nın döviz rezervlerini artırmasını öngören Rezerv Artırma İmkı (RAL - Reserve Augmentation Line) çıpasına başta Merkez Bankası olmak üzere bir çok ekonomistin 'kurda spekülasyon yaratılır' endişesiyle karşı çıktığı belirtiliyor.
Uzmanlar, Merkez'in RAL'ın uygulanabilmesi için ek olarak 17 milyar dolar döviz biriktirmesi gerektiğinin altını çiziyor. 17 milyar dolarlık operasyon, kur üzerinde baskı ve spekülasyon yaratacağı ve belirlenen enflasyon hedefine darbe vuracağı için Merkez Bankası bu çıpaya karşı çıkıyor. Merkez'in rezerv çıpasının Türkiye'nin uyguladığı serbest dalgalı kur politikasıyla da tabandan çelişkili olduğunu düşündüğü kaydediliyor.