SUV segmentindeki iddiasını ortaya koydu!

Wolfsburg merkezli Alman otomotiv devi Volkswagen, 2017 yılı verilerine göre dünyanın ikinci en büyük ikinci otomobil markası. Alman üretici geçtiğimiz yıl sattığı 6,639,250 araç ile otomotiv endüstrisinin zirvesini Toyota ile paylaşıyor. Küresel çaptaki bu konumu koruması içinse sektörün hızla değişen trendlerine uyum sağlaması gerekiyor. Bu trendlerin başında ise tüm dünyada talebin hızla arttığı crossover / SUV segmenti geliyor.

Son yıllarda özellikle Avrupa’da iyice kızışan SUV savaşlarının şiddeti son bir yılda daha da hissedilir oldu. Günümüzde global pazar hacminin üçte birini oluşturan bu segment otomotiv devlerinin tahminlerine göre birkaç yıl içinde pazarın tek söz sahibi olacak. Tabii  Volkswagen’in ise bu duruma kayıtsız kalmaya niyeti yok. Alman otomotiv devi halihazırda bu segmentte Tiguan, Touareg ve T-Roc gibi güçlü oyunculara sahip. SUV serisinin dördüncü üyesi T-Cross ise bugün akşam saatlerinde tanıtılacak.

Şirket geçtiğimiz yıl yaptığı bir açıklamada 2025 yılına kadar dünya çapında 19 SUV’a sahip olacağını açıklamıştı. Ancak bu sayı giderek artan talep ile birlikte şimdilerde neredeyse ikiye katlandı.

Volkswagen 2025 yılına kadar crossover / SUV segmentinde toplamda 30 savaşçıya sahip olacak!

Alman üreticinin lansmanları hız kesmeden devam ediyor. Bugün lansmanı yapılacak olan markanın ilk şehir crossover’ı Volkswagen T-Cross, 2019 ilkbaharında yola çıkacak. Markanın ilk elektrikli SUV modeli VW ID Crozz ise 2020 yılında yola çıkacak. Öte yandan şirketin Kuzey Amerika pazarı için geliştirdiği VW Atlas’ın ve Çin pazarı için bu yıl içinde açıklanan Tharu ve Tayron’un da serideki yerini hatırlatalım.

2025 yılında küresel çapta 30 modelden oluşan bir crossover / SUV serisi planlayan Alman otomotiv devi, küresel satışlarının yarısını bu segmentten karşılamayı planlıyor. Yani önümüzdeki 10 yıl içinde dünyada satılan her iki Volkswagen’den biri SUV olacak diyebiliriz. Ürün yelpazesinin mevcut 4-5 modelden bir anda 30 modele çıkması biraz anormal karşılanabilir. Ancak şunu da unutmayalım ki, her arz kendi talebini yaratır.