Hem özel hem de tüzel kişiler ve firmalar tarafından uygulanabilen tasarruf ifadesi, birikim şeklinde de adlandırılır. Birikim ya da tasarruf bireysel ya da toplumsal olarak yapılabilir. Masrafların olabilecek en az seviyeye indirgenmesi sonucu tasarruf edilir. Gelecek zamanlarda daha fazla kazanç elde etmek ya da ileride oluşabilecek beklenmedik durumlara karşı önlem alma içgüdüsü, tasarruf yapma isteğini ve eğilimini sağlayan nedenlerdir.
Geleceği düşünerek yapılan masraf kısma, para biriktirme gibi faaliyetler tasarruf şeklinde isimlendirilir. İdareli harcamalar yapılarak tasarruf edebilmek mümkündür. Firmalar ve ülkeler için son derece önemli bir uygulamadır. Özellikle acil durumlar, büyük çaptaki alımlar, eğitim öğretim masrafları, düğün masrafları gibi olasılıklar için tasarruf etmek son derece önemli ve gereklidir.
Dünya çapında farklı tasarruf yöntemleri geliştirilmiştir. Harvard Hukuk Fakültesi Profesörü olan Elizabeth Warren’in ortaya atmış olduğu "50-30-20 Kuralı" bu yöntemler arasında yer alır. Bu yöntem doğrultusunda gelirin %50 kadarı temel gereksinimlere harcanmalıdır. Geri kalan diğer yarısı ise %30 özel istekler için harcandıktan sonra geri kalan %20 ise birikim için bir kenara koyulmalıdır. Tasarruf yöntemleri, tasarrufun amacına ve özelliğine göre değişiklik gösterebilir. Tasarruf yapabilmek için gelir ve gider hanesi iyi değerlendirilmelidir ve her tasarruf yöntemi her tasarrufta aynı etkiyi yaratmayabilir. Bu nedenle en iyi tasarruf edebilme yöntemleri için uzmanlara danışmak gerekir.