Yeni yıla hızlı başlangıç yapan İMKB’de önce 90 bin hatta 100 bin hedefleri konuşuluyor. Ancak analistler, bu süreçte çok dikkatli olunması gerektiğini hatırlatıyor.
Yeni pozisyon açacaklara ya da hisse değiştireceklere ise mart ayına kadar sürecek bilanço hareketinden yararlanması öneriliyor...
2012 yılını yüzde 50’nin üzerinde getiriyle tamamlayan İMKB Ulusal 100 endeksi, 2013’ün ilk haftasında da yüksek bir performans sergiledi. Geçen hafta gelen alımlarla 80 bin sınırını aşan endeks için şimdi 90-100 bin seviyeleri konuşuluyor.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Türkiye’nin notunu “yatırım yapılabilir” seviyeye yükseltmesi, düşen faiz oranları ve cazibesini kaybeden dövizin de etkisiyle oldukça iyi bir yıl geçiren İMKB, analistlere göre 2013’te da yatırımcısının yüzünü güldürecek. Türkiye’nin bu yıl da not artışı beklentisi olduğunu hatırlatan analistler, buna bağlı olarak borsanın cazibesini korumaya devam edeceği konusunda hemfikir.
Analistlere göre olumlu beklentiler ve alternatif piyasalardaki sıkışık seyir borsaya destek olmaya devam edecek. Ancak gelinen seviye itibariyle tasarruflarını borsada değerlendirmek isteyenlerin artık çok daha dikkatli olması gerektiği de bir gerçek. Borsada fırsatların hiçbir zaman bitmediğini hatırlatan analistler, buna karşın alımlarda artık çok dikkatli ve seçici olunması gerektiğini belirtiyor.
MARTTA AÇIKLANACAK
Peki yatırımcılar bu dönemde hangi hisse senetlerini tercih etmeli? Bu süreçte en önemli beklenti 2012 yılı bilançoları. Nitekim analistler de yatırımcılara bu hareketten yararlanmalarını öneriyor. Öte yandan söz konusu bilançoların mart ayının ilk haftasında İMKB’ye gelmeye başlayacağını belirtelim. İşte bu dönemden önce yaklaşık 2 ay boyunca borsadaki hareketlerin seyrini hisse bazında bilanço beklentileri belirleyecek.
Analistler bu süreçten yararlanmak isteyenlere bilanço beklentisi güçlü ve fiyatı ucuz hisselerden orta, uzun vadeli alım yapmalarını öneriyor. Bu noktada da geçen yıl elektrik, perakende, havayolları, banka, meşrubat, bilişim, gayrimenkul, iletişim, kağıt, orman, madencilik ve ulaştırma sektörlerinin iyi performans gösterdiğini hatırlatıyorlar.
2012’DE KORKULAN OLMADI
2012 yılı başlarında şirketlerin bilançolarına yönelik endişeler olduğunu hatırlatan ALB Menkul Araştırma Uzmanı Yeliz Karabulut, “Ancak bilançolar geldikçe bu korkunun yersiz olduğunu gösterdi. Açıklanan karlar herkesi rahatlattı” diyor. Özellikle bankacılıkta karlığının arttığını kaydeden Karabulut, beklenen altında performans sergileyen sektörler olduğuna da dikkat çekiyor:
“Geçen yıl açıklanan bilançolarda birçok şirketin karlılığı olumlu gelse de ekonomi yönetiminin büyüme konusunda frene basması ve euro bölgesine yönelik ticaretin azalması bazı sektörleri olumsuz etkiledi. Örneğin, büyümenin lokomotif sektörlerinden otomotivde karlılık azaldı.”
FAVORİ SEKTÖRLER
Yeliz Karabulut, otomotivin yanı sıra tekstil, dayanıklı tüketim malları, otomotiv lastiği, sağlık, ilaç teknolojileri, demir-çelik, cam, gıda, mobilya ve sigorta sektörlerinin de 2012’li olumsuz geçirdiğini kaydediyor. Karabulut, “Kalan diğer sektörlerin hemen hepsinin ise yıl sonu için pozitif bilanço açıklamasını bekliyoruz. Bu sektörlerin başında da elektrik, perakende, havayolları, banka, meşrubat ve madencilik geliyor.”
TURKCELL VE TÜRK TELEKOM
2012 bilançolarının 9 aylıklara paralel geleceğini öngören Anadolu Yatırım Araştırma Müdürü Gülizar Özdemir Türk’e göre, bankacılık sektöründeki karlılık artışı devam edecek. Türk; elektronik, bilişim, gayrimenkul, iletişim, kağıt, orman, madencilik ve ulaştırma sektörlerinin de yılı iyi geçirdiğini ifade ediyor.
Düşen faiz ortamının yatırım yapan sanayi şirketlerinin karlılığını artıracağını öngören Türk, “THY öncülüğünde ulaştırma; Turkcell ve Türk Telekom öncülüğünde de iletişim sektöründeki olumlu gidişatın devam ettiğini ve bunun yıl sonu bilançolarına yansıdığını düşünüyorum” diyor.
TEMETTÜLERE DE YANSIYACAK
Meksa Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdür Yardımcısı Barkın Yalçın ise 2012 yılında emtia fiyatlarındaki artış nedeniyle şirketlerin maliyetlerinin arttığına dikkat çekiyor. Ardından da “Tüm bu gelişmeler finansal olmayan şirketlerin düşük kapasite kullanım oranları ve düşük kar marjlarıyla çalışmalarına neden oldu. Bu yüzden birçok şirket operasyonel olarak zayıf bilançolar açıklayabilir” diye ekliyor.
Ancak TL’nin diğer döviz kurlarına karşı değer kazandığını hatırlatan Yalçın, bu durumun getirdiği finansal kazanç nedeniyle net karların olumlu etkileneceği kanısında. Barkın Yalçın, 2012 yılındaki kar artışlarının şirketlerin temettülerine de olumlu yansıyacağını düşünüyor.
Yeliz KARABULUT / ALB Menkul Araştırma Uzmanı
“Garanti’nin enflasyona endeksli kağıtları var”
Garanti Bankası: 2012 yılı 9 aylık dönemde 2 milyar 606 milyon bin TL kar açıkladı. Söz konusu dönemde aktif büyüklüğü 173 milyar 77 milyon TL’ye ulaşırken, özsermaye karlılığı yüzde 18.0, aktif karlılığı ise yüzde 2.1 oldu.
2012 yılında bankacılık sektörünü etkileyen birçok negatif etkene rağmen banka bilançoları genel olarak beklentilerin üzerinde olumlu gelmişti. Merkez Bankası’nın bu yıl ekonomiyi canlandırmak adına adımlar atacağını düşünüyoruz. Buna bağlı olarak da banka karlarında artış öngörüyoruz. Ayrıca Garanti Bankası’nın hazine bonosu portföyünün yüzde 31’ini oluşturan enflasyona endeksli kağıtlar, faiz düşüşünden ciddi kar elde etmesini sağlayacak. Garanti Bankası hisseleri için 11.80 TL hedef fiyatla yüzde 23 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz. Tavsiyemiz “kademeli alım” yönünde.