Merkez banakasının beklenmedik faiz indirimli doların yeniden fırlamasına neden oldu.
KURLAR HAREKETLİ
GEÇEN hafta dolar, TL karşısında önce değer kazandı, sonra zayıfladı. Portekiz, İspanya ve İtalya'nın bu hafta yapacakları borçlanma ihaleleri geçen hafta uluslararası piyasaları tedirgin etti. İhaleler öncesinde euro/dolar paritesinin 1.29’a gerilemesiyle dolar/TL de 1.59 TL’ye kadar yükseldi.
Ancak borçlanma ihalelerine beklenenden fazla ilgi olmasıyla parite 1.34’e çıkınca dolar da tekrar 1.55 TL’nin altına geriledi. Kısacası döviz piyasaları geçen hafta da yurtdışına endeksli bir seyir izledi.
Peki bundan sonraki dönemde dolar kuru nasıl bir seyir izleyecek? Uzmanlara göre, dolardaki hareket sürecek. Ancak 2011 seçim yılı olmasına karşılık döviz piyasalarının bundan etkilemeyeceği savunuluyor. Uzmanlara göre, doların yönünde yurtiçinden ziyade Avrupa ve ABD’deki gelişmeler etkili olacak.
PARİTE ETKİLİ
İş Yatırım Menkul Değerler Yurtiçi Piyasalar Müdür Yardımcısı Yasin Demir, geçen hafta doların 1.59 liraya kadar yükselmesini euro/dolar paritesinin 1.29 seviyelerine gerilemesine bağlıyor. Dolardaki yükselişin ana nedeninin parite hareketi olduğunu düşünen Demir, “Dolar bu dönemde tüm para birimleri karşısında değer kazandı. Ancak Türk Lirası’nın sepet karşısında değer kaybetmesi de kurun bu noktaya kadar yükselmesinde etkili oldu” diyor.
Yasin Demir, bundan sonraki süreçte ise yurtiçinde kurların hareketinde Merkez Bankası’nın politikasının etkili olacağını öngörüyor: “Merkez Bankası’nın yeni politikası kurlar üzerinde daha yüksek volatilite getirdi. TL’nin de görece zayıfladığı bu politikayla beraber not artışı ve Türkiye’nin yatırım yapılabilir ülke seviyesine yükselme ihtimali, para girişini ve TL’nin değerlenmesini artıracaktır.”
DOLAR DAHA AVANTAJLI
Uluslararası risk iştahının da kurları doğrudan etkileyeceğine dikkat çekiliyor. Özellikle Avrupa’daki olası yeni krizler de uzmanlara göre euro’yu ve paralelinde Türk Lirası’nı zayıflatabilir.
Peki TL’nin yönünde en etkili veri olan euro/dolar paritesi bu yıl nasıl bir seyir izleyecek? Paritede dolar lehine kuvvetli bir potansiyel olduğunu düşünen uzmanlar, ABD ekonomisindeki toparlanmanın belirginleşmesi, Avrupa’da bazı ülkelerin borç bunalımı yaşaması gibi olası gelişmeleri de dolar lehine görüyor. Geçen hafta 1.29 seviyelerini gören euro/dolar paritesinin Avrupa ülkelerinin borçlanma sorununu aşmasıyla 1.34 seviyelerine kadar yükseldiğini hatırlatan Yasin Demir, “Paritenin ulaştığı bu noktadan daha kuvvetli gerilemesi için ABD’de toparlanma ve Avrupa’da kriz gibi faktörlerin daha belirgin bir şekilde ortaya çıkması gerek” diyor.
Bilindiği gibi euro/dolar paritesinin yönünde ABD ve Avrupa’daki veriler oldukça etkili oluyor. Doların kuvvetleneceğine ilişkin senaryolarda; ABD ekonomisiyle ilgili gelişmeler, canlanmayla ilgili sinyaller ve genişleme politikasının terk edilmesi hatta sıkılaştırmanın gündeme girmesi gibi gelişmeler sıralanıyor.
Öte yandan, Avrupa’da her ne kadar geçen hafta biraz rahatlama sağlansa da borç krizinin sürdüğü vurgulanıyor. Uzmanlar, bu sorunun 2011 yılı içerisinde tekrar gündeme gelebileceğini savunuyor. Daha düşük ihtimalli senaryolara göre ise ABD’nin bazı eyaletlerinde de benzer sıkıntılar var. Bu eyaletlerin olası iflas senaryoları da piyasaları olumsuz etkileyerek doları zayıflatabilir.
Euro lehine diğer bir gelişme de global risk iştahının artması ve ABD’deki toparlanmanın aynı hızda yaşanmamasıyla yaşanabilir. Bu da doları, euro ve diğer para birimleri karşısında zayıflatabilir.
Deniz Yatırım Yurtdışı Aracılık Faaliyetleri Dealer’ı Hasan Özhan Yazıcı, kurlardaki hareketin gerekçelerini söyle sıralıyor: “Kurlardaki yükselişin ana nedeni, Türkiye’nin sıcak para girişini kontrol altına almak adına aldığı bazı önlemler. Bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın haftalar önce yapmış olduğu konuşmaların etkisi var. Kendisi sıcak para girişini kontrol altına almak gerektiğini özellikle belirtmişti. Merkez Bankası’nın da Çin’in mevcut enflasyon ve varlık balonu sorunu gibi sorunlarla karşılaşmamak için şimdiden bu konuda attığı adımlar var. Bunlar TL’nin mevcut ortamda değer kayıplarına sebep oluyor. Bu saydıklarım içerideki nedenler. Yurtdışında ise ABD Doları’nın euro ve diğer para birimlerine karşı güçlenmesi, dolar/TL’de etkili oluyor.”
DOLARDA HEDEF 1.63 OLABİLİR
Yazıcı, ABD ekonomisine dair verilerdeki belirgin düzelme emarelerine karşılık Avrupa ve Uzakdoğu’dan durumun böyle olmadığını hatırlatıyor. Yazıcı’ya göre, sepet olarak gelişmekte olan para birimlerinin ABD Doları’na karşı tıkanması da bir başka etken.
Hasan Özhan Yazıcı, Merkez Bankası’nın sıcak para girişini kontrol altına alma girişiminin sürmesi durumunda dolarda hedef ve ana direncin 1.62-1.63 lira olabileceğini düşünüyor. Ancak Yazıcı, bu durumun çok sağlıklı ve kalıcı olmayacağını tahmin ediyor. Merkez Bankası’nın sıkı tedbirlere ara vermesi durumunda bu seviyelerde konsolidasyon öngören Yazıcı, “Sonrasında da TL lehine hareket görülmesi normal olacaktır. Teknik olarak dolarda 1.56-1.57 bandının aşağı kırılması bu hareketin sinyalini verecektir” diyor.
Uzakdoğu ülkelerinin Avrupa tahvillerine karşı atacağı adımlar, Avrupa borç krizinin seyri, ABD ekonomisindeki makro verilerin düzelmeye devam etmesi, Çin’in enflasyon sorunu ve faiz kararları da piyasaların likiditesini etkileyecek. Bu gelişmeler, tüm piyasalarda olduğu gibi parite üzerinde de etkili olacak.