Uluslararası Para Fonu'na (IMF) borcunun son taksidini bugün ödeyecek olan Türkiye, ayrıca kaynak çeşitliliği sağlamaya çalışan fona 5 milyar dolar da borç verecek.
Uluslararası Para Fonu'na (IMF) borcunun son taksidini bugün ödeyecek olan Türkiye, ayrıca kaynak çeşitliliği sağlamaya çalışan fona 5 milyar dolar da borç verecek.
İlk stand-by anlaşması Cemal Gürsel'in kurduğu 24. hükümet döneminde gerçekleşirken, fona borç ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kurduğu 61. hükümet döneminde tamamen bitecek.
Türkiye, 1947'de üye olduğu, 1961'de ilk kaynak sağladığı IMF'ye borçlu kalma durumunu, mali ve siyasi istikrarı ile bütçe disiplininin kendine sağladığı güç sayesinde bugün tek taraflı olarak sonlandırmış olacak.
Ancak son borç taksidinin ödenmesinin ardından IMF ile ilişkiler tamamen bitirilmeyecek; 'üyelik' kuralları çerçevesinde sürecek.
BORÇLANMA SÜRECİ
Peki Türkiye'nin IMF ile olan borçlanma süreci nasıl başladı? Türkiye, ilk olarak IMF ile 1947'de İsmet İnönü döneminde tanıştı. 1958'de Adnan Menderes'in başbakanlığı döneminde ilk borç alındı.
İLK STAND-BY 1961'DE
IMF'nin kuruluş yılı 1944 ama 1947'de faaliyete geçti. Türkiye, aynı yıl IMF'ye üye oluyor. Özellikle 50'li yılların son döneminde ortaya çıkan ekonomik siyasi kriz nedeniyle maalesef Türkiye IMF'yle stand-by antlaşması dediğimiz koşullu antlaşmanın ilk imzasını 1 Ocak 1961'de atıyor. Bu tarihten bugüne IMF ile süren ilişkiler boyunca ülkede 38 hükümet yönetimde bulundu.
İlk imza Cemal Gürsel'e aitti. Ancak 4 gün sonra hükümet değişti. Gürsel'in yaptığı anlaşmayı İsmet İnönü yürüttü. 1962'de ikinci anlaşmayı imzalayan İnönü, IMF'den yaklaşık 40 milyon dolar aldı.1963'te de anlaşmayı yeniledi. 65'ten 1970'e kadar anlaşmalar sürdü. Önce Suat Hayri Ürgüplü ardından Süleyman Demirel'in imzaladığı 3 anlaşma daha.
1970'TEN İTİBAREN IMF'SİZ YILLAR
1970'ten itibarense IMF'siz yıllar başladı. Bu dönemde Nihat Erim, İlhan Öztrak, Naim Talu, Bülent Ecevit, Sadi Irmak ve Süleyman Demirel hükümet kurdular. Ama IMF'den uzak durdular.