Tüm dünyada ,ABD piyasalarında başlayıp da tüm dünya ekonomilerinin sarsılmasına neden olan mortgage krizi nedeniyle,şuan için yaşan insanların hiç birinin yaşamının önceki yıllarında görmediği büyük bir ekonomik kriz yaşandı. Bu krizin paniği ile özellikle ABD 'da bankalar başta finansal şirketler inanılmaz fiyat düşüşleri yaşadılar.Bu nedenle piyasalarda bir anda ortaya çıkan talep durması ve finansman sıkıntısı,krizi daha da tetikledi.Korkuya kapılan iş dünyası önünü göremediği için acil bir işten çıkartma planını devreye sokup,geleceğin belirsizliğine karşı kendisini koruma yoluna gitti.İşsizliğin patlaması ile birlikte de,çalışanlar da kendilerinin geleceklerinin korkusuna kapılınca her türlü talep,satışlar ve dolayısı ile talep ve satışa göre şekillenen üretim rakamları inanılmaz düşüşler yaşadılar. Doğal olarak da,böyle ortamlardan en çok etkilenen borsalar oldu.Dünyanın birkaç ay evvel en yüksek raitingine sahip,en sağlam,en verimli ve en iyi yönetilen denen bankaları batınca bunun yarattıgı panik ortamında her boyuttaki yatırımcılar nakitte kalmayı tercih edip,ellerindeki hisse senetlerinde fiyatına bakmadan büyük bir satış furyasına kapıldılar. Her türlü gelişmede en hızlı ve ilk tepkiyi borsalar vediği için 2009 Mart ayı kriz ekonomik olarak dip bulduğu esnada,borsalardaki hisse senetleri de 2007-8 e göre gördükleri fiyatların 1/5,1/10 hatta Citi grup gibi 1/50 fiyatlarına bile düştü. 2009 Mart ayından itibaren tüm dünyada kriz için tedbirler ardı ardına gelmeye başlayıp da,krizin dip bulduğu kanaati uyanınca,yatırımcılar korkuları üzerinden atıp,ekonomi aynı şekilde düzelmemesine rağmen,panikle gereğinden fazla düşük fiyatlara sattıkları hisseleri geri toplamaya başladılar.(Mart-Mayıs dönemindeki yazılarımı yeniden okursanız,bu durumu o tarihte çok iyi tespit ettiğimi göreceksiniz!).Ekonomik rakamlardan ziyade panik ortamının yarattığı satışlar nedeniyle aşırı düşmüş hisseler,yine ekonomik rakamlar o kadar da düzelmediği halde sırf tehlike sona erdi diye hızlı bir yükselişe tabi oldu. 2010 yılının ilk ayı biterken yine kriz döneminde doğru tahmin ettiğimiz ekonomik toparlanma sinyalleri bilanço rakamlarında da kendisini göstermeye başladı.Ancak,kişisel beklentim 2011 yılına kadar ekonomiler toparlanmasına ragmen,çok önceden yükselişi yaşamış olan hisse senetlerinin 2009'daki gibi sert yükselişler gösteremeyeceği yönünde. Ekonomik veriler olumlu geldikçe,kriz esnasında gereken likiditeyi sağlamak için piyasalara verilen kaynaklar geri çekilmeye başlanacak. Tüketimi sağlamak için sıfırlara kadar inmiş faizler yukarı kıpırdanmalar yapmaya başlayacak.Böylece paranın rantından para kazanamadıkları için borsalara yönelmiş olan yatırımcılarda ters hareketler görülmeye başlanacak. Merkez bankaları düzelen ortamda,aşırı likiditenin risklerini ber taraf etmek için bankaların karşılık oranlarını yeniden arttırmaya başlayacaklar ki,Çin bu yönde ilk karar alan ülkelerden oldu. Gelebilecek faiz artışları,bankaların hazine tahvillerinin fazilerinin hızla düşmesi ile özellikle Türkiye'de elde ettikleri ekstra karları bitirecek ve belki de bir miktar da karlarını azaltıcı etki yapabilecek! Ortamın uygun olduğunu gören ve finansal kaynak yaratmak isteyen şirketlerden hızlı bir halka arz başvuruları gelebilcek.Dolayısı ile,ne kadar çok halka arz gelirse,bu da piyasadaki paranın onlara yönelmesini yaratabileceğinden,mevcut hisseler üzerinde halka arzlara kaynak yaratmak için satış baskısı yaratabilecek. Kısacası,2010 yılı belkide hızlı toparlanma yaşamış olan hisselerin,bu artışları hazmetme yılı olabilir.Ancak sonuçta,2010 yılı başta Türkiye,birçok ülke için ekonomilein olarak toparlanma yılı olacak.Ben borsa endekslerinin şuanki seviyeleri ile kıyaslarsak,asıl 2011 yılı için ciddi yükselişlere sahne olacağını düşünüyorum. Ama son olarak özellikle altını çizmek istiyorum ki;kimse bu anlattıklarımdan İMKB için yükseliş bitti,2010 yılında yükselmeyecek sonucunu çıkartmasın!Ben sadece 2009 yılında yaşanılan hızlı yükselişler beklenmesin diyorum.Yoksa arada önümüzdeki günlerde de yaşayabileceğimiz gibi düzeltmeler yaşansa da,daha yüksek endeksleri görebileceğimizi düşünüyorum. 2010 yılında,gıda,inşaat sektörü(çimento,demirçelik,cam çimento),otomobil sektörünü bilançolar olarak şanslı görüyorum. Hazine fazileri ve bankacılık karlarındaki beklentiler için ise,piyasa gibi olumsuz düşüncelere sahip değilim.Kısmen bir dönem için belki faiz artışı yaşasak bile sonrasında fazilerin yukarı hareketedevam etmesini düşünmüyorum.Bankaların da karlarının 2010 yılında çok fazla düşeceği beklentisinde de değilim. (Bu yazı,13 Ocak 2010 tarihinde borsaanalizci.com adlı sitemde yayınlanmıştır!Arada geçen zaman içinde,yazıda belirtilen bazı sektörlerde yaşanan yükselişlerin,yazıya paralel geliştiğine dikkatinizi çekerim!)