Dün borsa için oldukça güzel bir seans yaşadık. Uzun süredir borsadaki yükselişe ayak uyduramayan, hatta tam tersi bir de negatif ayrışmış olan bankalarda yaşanan sert yükselişler sayesinde BİST yeni rekorlar kırdı. Aslında bu rekorları Ağustos ayından beri beklediğimi ' başlıklı yazımdan hatta öncesi ve sonrası yazdığım diğer benzer yazılarımdan okumuşsunuzdur. Ama tam bu rekorlar kırılır mı diye düşündüğümüz bir anda, ABD'den Zarraf davasına eski bir bakanımızla birlikte başka isimlerin de dahil olduğu haberleri ile sarsılmıştık. Üstüne OVP'de yeni vergiler ortamı bozdu. Barzani referandum yapıyorum deyince Irak gerildi. İdlib'e ABD'ye rağmen asker gönderilmesi, ABD'nin Türkiye elçiliklerinde vize vermeme kararı ve hepsinin üstüne bankalarımıza ABD tarafından çok ciddi para cezaları kesileceği söylentilerinin yayılması nedeniyle, özellikle iskontolu olduğunu düşündüğümüz bankacılık sektörüne ciddi satışlar gelmiş ve negatif ayrıştıklarını görmüştük.
Çok karlı bilançoları ile yeni rekorlar kırmamızı sağlayacak dediğimiz bankalarımız negatif ayrışmamıza neden olmuşlardı. Bankacılık dışındaki sektörlerde de iyi gelen bilançolar sayesinde düşüşler sınırlı kalıp, çabuk toparlanmıştık. Ama dünkü yazımda da gördüğünüz gibi, bankalar yükselişe katılamadığı için 110.530 direncinin yakın vadede geçilemeyeceği görüşündeydim. BİST'i en az % 30 iskontolu düşünsem bile, mevcut riskler nedeniyle daha üstüne gitmeye cesaret edemeyiz diyordum.
Ama üç gün evvel ABD Hazine Bakanı bankalarımız ile ilgili bir soruşturma olmadığını söyledi. Dün de bakan Şimşek bankalarımızla ilgili herhangi bir soruşturma bilgisinin kendilerine iletilmediği ve bu söylentilerin tamemen asılsız olduğunu söyledi. Bu iki açıklama bankalar üzerindeki korkuları azaltırken, başbakanımız da KGF uygulamasının sürekli hale geleceğini açıklayınca, banka coşkusu yaşadık. Tabii yeni rekorları da kırmış olduk. Yazımın başında linkini paylaştığım yazımda da göreceğiniz gibi, 110.530 üstündeki ilk dirence anında çıkmış olduk.
Bu yükselişin açık öngörülerimizin gerçekleşme ile kapanmalarına katkı vermesi sevindirici bir durum iken, maalesef risklerden çekincelerim nedeniyle yeni öngörüler yapmaya cesaret edemediğim için, bu yükselişte ekstra fayda sağlayamadık. Yani 2-3 ay öncesinden beri bu yükselişi beklediğimi söyleyen az sayıda kişiden biri olmama rağmen, korkularımı yenemedim. Gerçi 3 Bin puanlık yükselişin asıl büyük kısmı bankalar sayesinde oldu. Bizim de açık banka öngörülerimiz olduğu için, tamamen dışında kalmadık. Ama yine de bir süredir tek tük yeni öngörü yapıp, izlemede kalmıştım. Yanılmış oldum. Umarım kusuruma bakmazsınız.
Herşey Aynı Anda Yükselir Mi?
Dün borsa, döviz ve faiz hep birlikte yükseldi. Bu çelişki değil mi? İşte ekran ve diğer medyadaki en büyük yanılgının bu konuda olduğunu görüyorum. Dün yaşanan bu durum gayet normaldir. Bazen döviz, faiz ve borsa aynı anda yükselip, aynı anda düşebilir. Bu durumu borsada geçmiş yıllarda bir kaç kez tecrübe ettik. 1994 Çiller dönemindeki not indirimi sonrası, 2001 bankacılık krizimiz sonrası bu görüntüleri görmüştük. Başka tarihlerde de benzerleri yaşanmıştı.
Önceklikle ille de bir birinden zıt hareket ederler diye bir beklenti ya da kesinlik yoktur. O yüzden döviz ve faizdeki yükselişi görüp, borsa düşer beklentileri her zaman doğru olmaz. Her biri kendi özelindeki gelişmeler nedeniyle kendi hareketini yapabilirler. Kur ve faiz cari açık,enlasyon artışı, iç-dış gelişmeler nedeniyle yükseliyorken, borsa oldukça iskontolu olduğu görüşünde olduğum bankaların üzerindeki bulutlar dağılıp, bankalar da yükselişe katıldığı için, şirketlerin bilançoları gayet iyi geldiği için, borsa döviz bazında gerçekten de ucuz olduğu için döviz ve faiz yükselişine aldırmadan yükselmiş oldu. Her birini kendi şartlarında değerlendirdiğimiz zaman bunun bazen olabileceğini bilmemiz lazım.
Peki Yükseliş Sürecek Mi?
Cevabı kolay olmayan bir soru. Ama BİST'in Dolar bazında değerlerine bakacak olursak, benim en az % 30 iskontolu görüşümü de bildiğiniz için yükselişin devamı gelirse şaşırmam. Ama bu denli hızlı yükselişler olur mu, yoksa kısmen geri gelişlerle düzeltmeler yaparak mı sürer bilemiyorum. Ben özellikle ABD kaynaklı riskler tamamen bitti mi konusunda tereddütlerimden tam manası ile kurtulmuş değilim. Ayrıca Mehmet Şimşek'in, hazine bir süre gereğinden fazla borçlanma ile nakit fazlası tutmaya devam edecek. Olası bir kriz halinde faizlerin esktra yükselişine bu nakit ile izin verilmeyecek demesi de, bu tereddütlerimin sürmesine neden oluyor.
Bu nedenle olası teknik ihtimalleri Destek-Direnç Tablomda paylaşmayı sürdürüp, cesaret edebildiğim takdirde hisse bazlı paylaşımlarımı da yapmaya çalışacağım. Önümüzdeki günlerde başbakanımız ABD'ye gidecek. Vize, FETÖ ve sınır konuları gündeme gelecek. ABD yetkilileri başbakan gelmeden vize sorununun aşılması ümidinde olduklarını söylüyorlar. Benzer pozitif gelişmeler ekstra olumlu etki yaratır. Tersi yöndeki gelişmeler de düzeltme yaşanmasına neden olur. Her hissede değil ama, sonraki bilançosuna göre karı daha da artmasını beklediğimiz hisselerde yeni pozisyon riskleri alınabilir. Bu yöndeki paylaşımlarımı da Al/Sat Tablomuzda görebilirsiniz.
Hepinize bol kazançlar dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
Twitter: @_Stratejist_