FİNANS

KUR ARTIŞI YARATMAYAN HİÇBİR TEDBİR CARİ AÇIĞI YAPISAL OLARAK DÜZELTEMEZ !

Cari açık rakamlarından sonra ,dediğim gibi yerli yabancı her yerden cari açığa yönelik yorumlar ve uyarılar gelmeye başladı. Ama dikkat ediyorum ki, bir önceki yazmış olduğum strateji yazımdaki gibi, hemen faizlerin artması gerektiği yönde yorumlar da iyice artmış bulunuyor.

KUR ARTIŞI GETİRMEYEN HİÇBİR TEDBİR CARİ AÇIĞI KALICI DÜZELTEMEZ !

Cari açığın nedeni nedir? Değerli TL.dir.Bu nedenle artan krediler ve büyümeyi destekleyen talep artışı , özellikle ara mallarda olmak üzere ithalata yönelmektedir. Eğer siz faizleri arttırmaya başlarsanız, değerli TL'ye sebep olan dış döviz girişleri sürmeye devam eder. O zaman ne değişir ? Döviz dalgalı kur rejimi nedeniyle yine düşük kalır. Sadece yerli talebi kredi maliyetlerinin artması nedeniyle frenlemiş olursunuz. Peki büyümeyi de düşürecek olan bu cari açık kontrolü doğru yöntem midir ? Kesinlikle doğru olduğuna inanmıyorum ve bu konudaki ısrarımı da sürdürüyorum !

Piyasalarda yaşanan diğer bir korku da nedir? Cari açığı fonlayan dış kaynak girişlerinde sorun çıkabileceğidir. Peki yaşanan bu dalgalanmalarda dahi dövizde çok ciddi bir artış görüyor musunuz ? Hayır. Hatta kısmen de birkaç gün öncesine göre daha da gevşemiş durumda.Demek ki , siz bir de bu görüntü üzerine faiz artışı sürecini başlatırsanız,kendi ülkelerinde sorunlu olan yabancı sermayenin ekmeğine Türk Milleti'nin kaynaklarını sürmeye başlarsınız ! Özellikle etki alanımızda bulunan Ortadoğu ve Afrika ülkelerindeki gelişmeler, hiç ummadığımız bir dış kaynak girişi ortamı yaratmıştır. Bu nedenle dış fon girişi sorunu yaşanmaz.

Malesef çok değerli hocalar da dahil, tv.lerde bir çok yorumcunun faiz artışı beklentilerini gördükçe yıllardır yapılan hatanın aynısı mı olacak korkum artıyor. Bu yorumların hiçbirine katılmıyorum !

Yapılması gerekeni kişisel fikrim olarak yeniden söylüyorum ;

KUR REJİMİ DEĞİŞMELİDİR !

Yaratabileceği geçici maliyet ve enflasyon artışından , enerji faturasını arttırabilecek olmasından hiç korkmadan kur rejimi değiştirilmeli,dalgalı kur rejimi terk edilmelidir. TL.nin değeri düşürülmelidir. Benim önerim kur çipasıdır.

Ama aynı zamanda da faizler de indirilmelidir. Hem de ciddi oranlarda indirilmelidir.

Böylece yükselen kur seviyeleri nedeniyle, yabancıların cari açık nedeniyle olası kur riskleri bitmiş olacaktır. Aynı şekilde hatta daha da fazla döviz girişi başlayacaktır. Ancak düşürülen faizler nedeniyle sıcak paradan ziyade, doğrudan ve uzun vadeli yatırımlar teşvik edilmiş olacaktır. Dalgalı kurdan çıkılmış olduğu için de, bu durum kur seviyelerini düşürmeyecekir.

İthalat pahalılaşacak, ihracat ucuzladığı için artış hızı ithalatı geçecektir. Kur rejimi değişimi sonrasında düşük faizler ile özellikle ara mal üretimleri ciddi oranlarda desteklenmelidir. Bu alanlardaki büyük yatırımlara 5-10 yıl vergi muafiyetleri de verilebilir.

Kur rejimi değişikliği ile artacak olan döviz fiyatları bankalara sendikasyon borçları nedeniye gider artışı yazdıracak olsa da, aynı anda yapılacak ciddi faiz indirimleri ile bu zarar bertaraf edilebilecektir. Sonrasında ise, yükseltilmiş yeni kur düzeyleri ile yeniden alınacak sendikasyonlar iç piyasadaki büyümenin desteklenmesi için yatırımlara yönlendirilebilecektir. Bankaların munzam karşılıkları nedeniyle bir riski olmaz iken, bilançolarında da dengelenme sağlanacaktır.

Kur rejimi değişikliği belki aramal yatırımlarının devreye girebileceği 1-2 yıllık süre zarfında enflasyon yaratabilir ama, yerli üretim artışının devreye girmesi ile birlikte enflasyonda kalıcı bir düşüş dönemi yeniden başlayacaktır. Ama bu seferki düşüş kalıcı ve yapısal olacaktır.

Bu radikal kararlar alınabilirse, Türkiye en az on yıl boyunca yüzde 10'ların üzerinde ve cari açık yaratmadan bir büyüme sürecine girebilir. Eğer iddialı bir devlet olmak istiyorsak, bu radikal değişimi yapmamızın zamanı çoktan gelmiştir.

MB'sı para piyasası tedbirleri sınıfta kalmıştır. Artık Hükümet'in devreye girip, bu radikal tedbirleri alması gerekmektedir. Bu kararlar siyasi gücün desteği olmadan alınamaz. Ama buna cesaret eden Hükümet, hem yüksek büyüme, hem yüksek istihdam sağlar buna karşılık da cari açık denen kronik sorunu artık hatırlanmayacak şekilde gündemden düşürür.

Ben başbakanda bu cesareti fazlası ile görüyorum. Umarım tv.lerde izlediğimiz klasik kriz yorumcuları gibi danışmanlara sahip değildir. Hatta TOBB kürsüsündeki açıklamalarına bakıldığında ana muhalefet partisi CHP'nin lideri Sayın Kılıçdaroğlu da, kur rejiminin asıl sorun olduğunu dile getirdiği için, alınabilecek bu yöndeki radikal kararlar diğer partilerden de destek bulacaktır.

Birinin bu kararları alması gerekir. Alan '' tarihi lider '' olur,alamayan ise unutulur !

Aydın Eroğlu
www.borsaanalizci.com

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler