Eylül'e kadar piyasanın çok hareketli olmayacağına dikkat çeken Global Menkul Değerler Genel Müdürü Gökhan Özer, sonbaharda politika faizlerinde 150 ile 200 puan artış yapılacağı öngörüsünde bulundu.Seçim sonrasında ortaya çıkan tablonun beklentiler dahilindeki en iyi senaryo olduğunu belirten Özer, buna rağmen piyasaların düşmesinin arkasında Meclis'in tatile girecek olması ve arkasında Ramazan ayının gelmesiyle, cari açık için alınacak önlemlerin Eylül ve Ekim'e sarkacağı beklentisi olduğuna dikkat çekti.
Yaz aylarında piyasaların sakin seyrettiğini belirten Özer, buna rağmen dövizde yaşanan yükselişin sürpriz olarak ortaya çıktığını bunun da arkasında Avrupa'daki borç sıkıntıları olduğunu da belirtti.
Özer, "Yunanistan'daki sorunlar nedeniyle özellikle dolara doğru bir yönelim oldu. Piyasada uzun süredir bir yabancı katılımı da bulunmuyor. Yabancıların katılımı geçen sene çok yoğun değildi. Bunda ana neden cari açığın artması ve Türkiye'nin krizden çıkıştaki başarısını tam olarak değerlendirememeleri oldu... Ayrıca seçimden çok değişik bir sonuç çıkmadı ve beklenti bitti. Yabancıların, Eylül'e kadar hızlı bir dönem beklemedikleri için katılımının olmayacağını tahmin ediyoruz" dedi.
Özer, beklentinin bitmesiyle son dönemde piyasadan 4 milyar dolardan fazla para çıkmasının da geri gelişte etkili olduğunu söyledi.
Özer, yaz aylarında büyümenin ve buna gerekli ithalatın azalması nedeniyle döviz talebinin aşırı olmayacağını ve doların 1.55 ile 1.60 bandında hareket etmesini beklediklerini de belirtti.
Özer şöyle devam etti:
"Yaz aylarının negatif değil ancak durağan geçmesini ve bu dönemde endeksin 58,000 - 60,000 puan seviyesinde seyretmesini ancak daha sonrasında yıl sonuna doğru 70,000 bine gideceğini tahmin ediyoruz. Bu sene büyüme performansının da yüzde 4.3 olacağını öngörüyoruz".
ÖNLEMLERİN ETKİSİ EYLÜL'DE GÖRÜLÜR
Cari açığın azaltılması konusunda alınan önlemlere de değinen Özer, "TMSF ve BDDK tarafından alınan önlemler şu anda yeterli değil ancak Eylül, Ekim gibi yeni hükümetin politikaları ve bunun verdiği güvenin paylaşılmasıyla bu etkilerin ortaya çıkacağını düşünüyorum" dedi.
Merkez Bankası'nın sonbaharda 150 ile 200 puan faiz artışı gerçekleşebileceğini söyleyen Özer, o güne kadar diğer önlemlerle buna gerek kalmayabileceğini de ifade etti.
YABANCILARIN DEĞİŞİMİ GÖRMESİ LAZIM
Yabancı yatırımcıların alınan önlemlerle ilgili tedirginliğini de değerlendiren Özer, "Türkiye'de devir değişiyor. Bunları öngörmemiz lazım. Aynı şekilde yabancıların da bunu görerek ayak uydurması lazım. Herşeyin doğru cevabını piyasalar verir. Geri kalanların hepsi değerlendirmeden ibarettir. Piyasalar doğru cevabı verince alınan önlemlerin yeterli olduğu göreceğiz. Ama tam olarak ne olacağı konusunda kesin bir şey söylemek elbette mümkün değil" dedi.
BANKALARDAN KAÇIŞ OLMAZ
Özer, sohbet sırasında başta Merkez Bankası olmak üzere diğer kurumların cari açığa karşı aldığı tedbirlerin bankacılık sektörünü ve hisselerini nasıl etkileyeceği yönündeki soruma ise;
"Bu önlemler elbette bankaların kârını düşürecektir ancak endeksin yapısı mali sektöre çokça dayalı seyrettiği sürece bankacılık hisselerinden çıkış olacağını düşünmüyorum. Büyük halka arzlarla gelen yeni şirketlerle portföylerde denge, bankalardan, reel sektöre doğru yavaş yavaş kayabilir ancak kısa dönemde bu çok mümkün görünmüyor. Finans sektörü genel olarak ne hareketli alan olarak öne çıkıyor... Alternatif olarak reel sektör ile birlikte hizmet ve enerji sektöründen hisseler öne çıkacaktır" dedi.
HALKA ARZ HAZIRLIĞI
Global Menkul Değerler'in 22 ve 23 Haziran'da borsada doğrudan satış yöntemiyle gerçekleşecek olan halka arzı konusunda da bilgiler veren Özer, yıllardır sektörün içinde olan bir kurum olarak bu konuda üzerlerine düşen görevler bulunduğunu söyledi.
Özer, "Sermaye piyasası inandığımız bir alan ve bu piyasasının aktiviteleri sayesinde değeri 1 milyar doları geçen bir holding kurduk. Limanlarımız var, enerji sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Bunları da elimizden geldiği kadar kar ve temettü olarak yatırımcıya sunmaya çalışıyoruz" dedi.
Sermaye artırımı yöntemiyle yüzde 25'ini halka açmayı planlayan Kurum, 30 milyon TL olan sermayesini 40 milyon TL'ye çıkarmayı ve artırılan 10 milyon TL nominal payı halka arz etmeyi hedefliyor.
GELİR BÜYÜMEYE AKTARILACAK
Hisselerin 1.50 ile 1.65 lira arasında satılacağını belirten Özer, hedefledikleri 16.5 milyon liralık gelirin tamamının büyüme ve şirket faaliyetlerinin gelişimi için kullanılacağını söyledi. Özer bu kapsamda şube sayılarını artıracaklarını, kurumsal finansman ve portföy yönetimi birimlerini geliştireceklerini belirtti.
TALEPTE SORUN YOK
Piyasalardaki olumsuz havanın, halka arz sürecini etkilemeyeceğine dikkat çeken Özer, "İşimiz gereği sürekli müşterilerle ve sektörle iç içeyiz. Hisse senetlerimize yatırımı, varlığımıza ve gelişimimize inanan yatırımcılar yapacak. Bu konuda hem mevcut 38 bin müşterimiz, hem de sektörde aldığımız ödüller ve roller, bir sıkıntı olmasını mümkün kılmıyor. Şu anda gelen talebe baktığımızda da bu konuda bir sıkıntımız yok" dedi.
Özer, 20 yılda şimdiye kadar 60 bin yatırımcının kendileriyle çalışmasının, Türkiye'deki halka arzların yüzde 80'ini kendilerinin gerçekleştirmesinin ve İMKB kurulduğundan beri en yüksek işlem hacmini gerçekleştiren kurum ödülüne de sahip olmalarının, yatırımcıların halka arzda kendilerine göstereceği ilgide önemli etkileri olacağına da işaret etti.
"ORTAĞIMIZA ZARAR VERME HAKKIMIZ YOK"
Özer, halka arz sonrası hisse senedinin fiyat performansı konusunda bir tahmin yapmaktan kaçınmasına rağmen, halka arz yoluyla yatırımcılarla ortak olacaklarını bu nedenle ortaklarına zarar verecek bir performans gösterme hakkına sahip olmadıklarını belirtti. Özer, ayrıca her dönemde kurumun ortaklık yapısında binlerce kişinin olacağını ve tabana yayılmış bir ortaklık olacağı taahhüdünde bulundu. (Hürriyet)