Para piyasaları 2010'da oynak bir yıl geçirirken, analistlerin gelecek yıla ilişkin kur beklentileri şekillenmeye başladı. Avrupa'nın borç krizi nedeniyle bu yıl dolar karşısında çetin bir mücadele vermek zorunda kalan Euro, Avrupa'daki borç krizine ilişkin belirsizliğin akılları kurcalamaya devam etmesi nedeniyle 2011'de, bu yıl verdiği kayıpları telafi etmeyi başaramayacak.
Analistler doların, gelecek aylarda Euro ve borç krizinin etkilerini hisseden sterlin karşısında güçleneceğini ancak Batı ülkelerinden daha hızlı büyüyen gelişmekte olan ülkeler ile karşılaştırıldığında 'kaybeden tarafta' yer alacağını belirtiyorlar. Dünyanın en büyük para fonu yöneticisi Blackrock'ın kurucusu Larry Flink, doların gelecek yıl Euro karşısında yüzde 20 değer kazanacağını ve paritenin 1.20 seviyesine gerileceği öngörüsünde bulundu. Fink, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) ikinci niceliksel gevşeme girişimine rağmen doların güçleneceğini, Euronun 1.25, hatta 1.20 düzeyine ineceğini kaydetti.
Bank of America Merrill Lynch, de rüzgarın dolardan yana eseceğini düşünenler arasında. Bankanın Küresel Faiz Oranları ve Döviz Araştırmaları Başkanı David Woo, doların Euro ve yen karşısında yükseleceğini öngördü. Woo, 2011'de Euronun gelişmiş ülke paraları içinde en zayıf halka olacağı yorumunu yaptı, Woo, yıl sonunda Euronun 1.20 dolar seviyesinden işlem görmesini bekliyor. Woo, Çin Yuanı'da ciddi bir artış bekleyenlerin hayal kırıklığına uğrayacağını, önümüzdeki 12 ay içinde yuanın küçük çaplı bir artış göstereceğini belirtti.
Bank of America Merrill Lynch'in Tokyo'da görev yapan döviz stratejisti Tomoko Fujii de, Euro/dolar paritesinde yaşanan düşüşlerin, paritede seviyenin gelecek yıl 1.25 düzeyine kadar varabileceğinin işareti olduğunu belirtti. Parite 04 Kasım'da 1.4282 ile 9 ayın en yüksek düzeyini görmüştü. Parite 07 Haziran'da 1.1877 ile Mart 2006'dan bu yana en düşük seviyeyi test etmişti. Euro/dolar halihazırda 1.3150 seviyelerinde bulunuyor. 2005 yılından bu yana en kötü senesini geçiren Euro için karamsar tablonun, özellikle 2011'in ortalarında belirgenleşeceği ifade ediliyor.
Piyasaların tahminlerini yakından takip ettiği Standard and Chartered Bank, haziran ayında Euronun 1.20 doların da altına inebileceğini düşünüyor. Piyasaların tahminlerine güven duyduğu diğer analistler arasında yer alan Avustralya merkezli Westpac Banking ve Amerikan Wells Fargo da, kısa vadede dolara daha çok prim veriyor. Euro için görünümün aşağı yönlü olduğunu vurgulayan her iki kurum da, paritenin zayıflayacağını bildirdi.
"Borç krizi uzun zaman daha bizlerle olacak" diye konuşan Wells Fargo döviz stratejisti Nick Bennenbroek, 2011 sonunda paritenin 1.25 düzeyinde gerçeklemesini öngördü. Bennenbroek, piyasalardaki panik satışların hız kestiğini ve gelecek yıl Euronun hızla düşmek yerine daha 'düzenli' bir düşüş eğirisi çizeceğini belirtti.
Önde gelen hedge fonlardan FX Concepts'de Euro ile kaygılara katılıyor. New York'taki hedge fon konferansında konuşan yönetim kurulu başkanı John Taylor, Avrupa'daki sorunların çözülmesine daha çok zaman olduğunu ve İspanya ile İtalya'nın da krize sürüklenebileceği korkusunun Euronun zayıflamasında temel etken olacağını kaydetti. Londra merkezli Henderson Global Investors'ın baş ekonomisti Simon Ward da, ABD'de büyüme trendinin Avrupa'dan güçlü olduğuna işaret ederek, özellikle 2011'in ilk yarısında ABD'nin daha güçlü bir performans sergilemesinin dolara yarayacağını ifade etti.
Borç krizi altında ezilen Euro, HSBC'ye göre yılın ilk çeyreğinde 1.25 dolara inecek. Ancak HSBC, yılın geri kalanında Avrupa'daki belirsizliğin ortadan kalkmasıyla Euronun toparlanmaya başlayacağını ve paritenin ikinci çeyrekte 1.30, üçüncü çeyrekte 1.35 ve yılın son çeyreğinde 1.40 seviyesine yükseleceğini öngörüyor.
HSBC'nin açıklamasında; Euro, sterlin, yen ve dolar arasında yaşanan yarışta 2011 yılında ezilen tarafın daha çok Euro olacağı ifade edildi. Fransız BNP Paribas ve İsviçre merkezli UBS de gelecek yıla ait beklentilerini açıkladı. BNP, açıklarını kontrol altına almak için harcamalarını kısan Avrupa'daki ülkelerin ekonomilerini
canlandırmak için daha zayıf bir Euroya ihtiyaçlarını olduğunu belirterek, Euronun haziran sonunda 1.25 dolar, üçüncü çeyrek sonunda ise yüzde 1.20 dolar seviyesinden işlem göreceği tahmininde bulundu.
UBS, yılın ilk yarısında Portekiz ve İspanya ile ilgili kurtarma spekülasyonlarının sürmesi nedeniyle Euronun 1.20-1.25 dolar aralığına gerileyeceği beklentisi içinde. Banka, yılın ikinci yarısında ise Avrupa'nın sorunlarını çözmeye yaklaşacağını ve belirsizliğin azalmasıyla paritenin 1.30 seviyesine geri geleceğini söyledi.
Sadece Goldman Sachs 'dolar düşer' diyor
Tüm bu tahminlerin aksine Goldman Sachs, Euro Bölgesi'ni saran borç krizine rağmen, Euro'nun önümüzdeki dönemde ABD Doları karşısında değer kazanacağını öngördü. Goldman Sachs'ın global makro araştır direktörü Dominic Wilson, 2011 sonunda Euronun 1.50 dolar seviyesinde olacağı tahmininde bulundu. Wilson, AB yetkililerinin Euro'ya güveni sarsan borç krizlerinin yayılmasını engellemek için hala kılıflarında okları olduğunu belirterek, İspanyol bankalarında uygulanacak agresif bir temizliğin yapılabilecekler arasında olduğunu vurguladı. Analistler, doların Euro, sterlin ve yen karşısında güçlenmesini beklerken, gelişmekte olan ülke paraları karşısında zayıf bir performans göstereceğini tahmin ediyor.
Doğu Avrupa paraları güçlenecek
Ekonomik krizin etkilerini üzerinden atmaya başlayan Doğu Avrupa ülkelerinin para birimlerinin gelecek yıl değerlenmesi bekleniyor. Analistler, ekonomik canlanmayla birlikte Avrupa'nın doğusunda paraların Euro karşısında güçleneceğini söylüyor fakat Euro Bölgesi'ndeki borç krizinin yeniden derinleşmesi halinde bunun kaçınılmaz bir şekilde Doğu Avrupa'daki paralara da düşüş olarak yansıyacağı uyarısı yapıyor.
Reuters'ın 37 analistin katılımıyla yaptığı anketin sonuçlarına göre gelecek yıl Polonya Zlotisi, Çek Kronu yükselecek, Macar Forinti ise zayıflayacak. Analistler, zlotinin Euro karşısında yüzde 5.5 değer kazanmasını beklerken, yüzde 5'lik artışla bölgede 2010 yılında en iyi performansı gösteren Çek Kronu'nun yüzde 3.2 artış göstereceği tahmininde bulunuyor. Uluslararası Para Fonu'ndan kredi alan Romanya'da, ekonomisini güçlendirme adımlarının yardımıyla leyin yüzde 3.2 artış göstermesi bekleniyor. Macar Forinti'nin yüzde 2.5 ile sınırlı bir artış göstereceği tahmin edilirken, bu performans ile forintin, 2010'da uğradığı yüzde 3'lük kaybı telafi etmesi olanaksız görülüyor.
Macaristan'da önceki gün yapılan faiz artışına karşın forintin yeni yılda önemli bir değer artışı kaydetmesi beklenmezken, Macaristan'ı faiz artışında Polonya'nın takip etmesi bekleniyor. Avrupa'nın 2009'da büyümeyi başaran nadir ülkelerden olan Polonya'nın ekonomisinin güçlenmesi nedeniyle faizleri yükseltmesi ve böylelikle parasının 2010'a göre daha iyi bir performans göstermesi beklentisi hakim.