ABD Merkez Bankası’nın (Fed) ekonomiye ilişkin aşağı yönlü risklerin bulunduğuna işaret etmesi, Çin’in imalat sanayiindeki daralma ve küresel büyümeye ilişkin endişeler borsaları yerle bir ederken, güvenilir liman arayışındaki yatırımcılar dolara hücum etti. Risk algılamasındaki bozulmanın hızlanması ve gelişmekte olan piyasalardan çıkışın etkisiyle dolar içeride, Mart 2009’daki 1.820 zirvesini de aşarak 1.8450 TL’nin üstüne çıkarak tarihi rekorunu kırdı. Euro da dolar karşısında 1.34 seviyesi ile 8 ayın dibini görürken, dolar gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini de ezdi geçti.
AB Komisyonu’nun Ekonomik İşlerden Sorumlu Üyesi Olli Rehn’in işbirliği olmaması halinde Avrupa ülkelerinin tahvillerinin çöpe döneceği açıklaması çöküşü hızlandırdı. İMKB de günü yüzde 4,68’lik kayıpla 57.979 puandan tamamladı. Petroldeki yüzde 5’in üzerindeki düşüşün de etkisiyle Rusya borsasındaki kayıp yüzde 8’i geçti. Gelişmekte olan ülkelerin devlet tahvillerini sigortalamanın bedelleri de yükseldi.
Yükselişi alım yapan Türk şirketleri tetikliyor
TL karşısında tarihi rekorunu kıran dolardaki yükselişte, global trendin etkisi olsa da son dönemde Türk şirketlerinin de yüklü döviz alımları bu çıkışı hızlandırdı. Büyümeye ilişkin artan sayıların resesyon tehdidini tetiklemesi, döviz açık pozisyonu olan Türk şirketlerinin, bu pozisyonlarını kapatmak için döviz almasına neden oluyor. TL’de geçen yılın sonundan bu yana kontrollü bir değer kaybı olduğuna dikkat çeken Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Koordinatörü Ali İhsan Gelberi de Türk şirketlerinin döviz borçlarını azaltmaya başladıklarına dikkat çekti. Gelberi, “Özellikle büyük firmalar döviz alıyor. Bir de enerji KİT’lerinin ihtiyaçları nedeniyle döviz aldığını gözlüyoruz” değerlendirmesinde bulunuyor. (RADİKAL)