Son dakika: Merkez bankalarının şahin politikalarının agresifleşmeye başlamasının ardından enflasyon korkusu ve resesyon riski arasında kalan piyasalarda resesyon fiyatlamaları yavaş yavaş enflasyon endişelerinin önüne geçiyor. Yılın ilk yarısının tamamlanacak olması dolayısıyla fon yöneticilerinin portföylerindeki ayarlamaların piyasalarda oynaklığı artırması beklenirken, yoğunlaşan makroekonomik verilerden gelecek işaretlerin fiyatlamalarda önemli rol oynaması bekleniyor.
ABD Merkez Bankası'nın (Fed) hafta içinde ülkedeki bankaların stres testlerini geçtiğini duyurmasının ardından bankalardan gelen temettü dağıtımı ve hisse geri alma programları, dün New York borsasının yüzde 1'e yakın yükselişle başlamasına yardımcı oldu.
Buna karşın Conference Board tüketici güven endeksinin 98,7 ile son 16 ayın en düşük seviyesine gerilemesi ve endeksin içeriğindeki bazı bölümlerin resesyona işaret etmesi pay piyasalarındaki pozitif havayı sonlandırarak satış baskısını hızlandırdı. Buna göre, beklentiler endeksi yaklaşık son 10 yılın en düşük seviyesine gerilerken, beklentiler endeksi ile cari durum endeksi arasındaki fark genellikle resesyon öncesi oluşan seviyelere ulaştı.
Öte yandan, Wall Street'te yaklaşan bilanço sezonu öncesinde rekor karlılık beklentilerinin revize edilmesinin mantıklı olabileceğine yönelik artan söylentiler de yatırımcıların risk iştahını törpüleyen durumların başında geliyor.
Fed yetkilileri ise son 40 yılın en güçlü enflasyonunu yaşayan ülke ekonomisinin yumuşak bir iniş yapabileceğine inanmaya devam ediyor. Dün açıklamalarda bulunan New York Fed Başkanı John Williams ve San Francisco Fed Başkanı Mary Daly enflasyonu düşürmeleri gerektiğini yinelerken, Daly, Fed'in adımlarının ülke ekonomisinin büyüme hızının daha sürdürülebilir bir seviyeye indirebileceğine inandığını söyledi.
Tahvil piyasalarında dünkü gelişmelerle satış ağırlıklı bir seyrin hakim olduğu gözlemlenirken, bazı varlıkların getiri eğrisinin terse dönmesi sonrası yatırımcıların buradaki fiyatlamaları yakından takip etmesi bekleniyor. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ise temmuz toplantısında 75 baz puanlık faiz artışına kesin gözüyle bakılsa da, 75 baz puanlık artış ihtimalinin yüzde 96'dan yüzde 86'ya gerilemesi dikkati çekiyor. Eylül toplantısında 50 baz puan faiz artırılacağına ilişkin beklentiler ise güçlenmeye devam ediyor.
Bu gelişmelerle dolar endeksi, yüzde 0,2 artışla 104,6'dan işlem görürken, euro/dolar paritesi önceki kapanış seviyesinin yüzde 0,1 altında 1,0510 seviyesinde hareket ediyor. Dün yükseliş eğiliminde hareket eden dolar/TL, günü önceki kapanış seviyesinin yüzde 0,7 üzerinde 16,6747'den tamamladı. Dolar/TL, bugüne ise yatay başlamasının ardından 16,68 liradan satışa sunuluyor. Aynı dakikalarda euro/TL yüzde 0,1 azalışla 17,52’den alıcı buluyor.
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş dolar kurundaki dalgalı seyre ilişkin yaptığı değerlendirmesinde, “Pazartesi günü geniş bant aralığında dalgalanan bir kur vardı karşımızda. Dolar/TL kuru 16,07’ye kadar gerilemişti. Gram altın ise 950 lirayı gördü. Gün içerisinde yeniden toparlanarak dün de direnç seviyelerini zorladı. Dolar/TL kuru için gün içerisinden 16,56 – 16,76 aralığını takip edeceğim. Geniş bant aralıkları yeniden gündeme gelmeye başladı. Geçtiğimiz haftalarda yükselişlerin daha sınırlı ve dar bant aralığında olduğunu görüyorduk. Bu hafta geniş bant aralıklarına hazırlıklı olmak lazım. Özellikle makas aralıklarına dikkat etmek lazım. Her sert geri çekilmeden sonra bankaların makas aralıklarının ciddi anlamda açık olduğunu gözlemliyoruz. Bu durum Kapalıçarşı piyasasında da aynı şekilde. Bu sebeple alım yapmak için dibi aramamak lazım. Dibi benim dedem de bulamadı. Örnek verelim, 17 üzerinden satış yapmış, karşısında 16.65, 16.75 var, yine de tatmin olmayan arkadaşlar var. Nefsi iradesinin önüne geçmiş arkadaşlar var. Makas aralıklarını özellikle vurgulamak istedim. Ekranda gördüğünüz fiyatlar dolar satın almak istediğinizde geçerli değildir” ifadelerini kullandı.