ABD yönetimi, İran'dan petrol ithal eden ülkelere tanıdığı altı aylık yaptırımlardan muafiyet sürecini bugün sonlandırıyor.
Washington, bugünden itibaren hiçbir ülkenin İran'dan petrol ithal edemeyeceğini, bu yola başvuran ülkelerin ABD'nin yaptırımlarıyla karşı karşıya kalabileceğini söylüyor.
ABD Başkanı Donald Trump geçen yıl önce İran ile nükleer anlaşmadan çekilmiş ardından Kasım 2018'de Tahran yönetimine yönelik yeni yaptırımları devreye sokmuştu.
İran yaptırımlarından 2 Mayıs'a kadar muaf tutulan ülkeler
Türkiye
İtalya
Çin
Japonya
Hindistan
G.Kore
Yunanistan
Tayvan
İran yönetimi ise petrol ihracatında kararlı. Cumhurbaşkanı Ruhani, Trump'ın uygulamaya koyduğunu açıkladığı yaptırımların fiilen hayata geçemeyeceğini söylüyor.
ABD neden İran'a yaptırım uyguluyor? Donald Trump yönetimi, 2015 yılında Barack Obama başkanken imzalanan ve İran'ın nükleer silah geliştirme kapasitesinin ortadan kaldırılmasını amaçlayan anlaşmadan tek taraflı olarak çekildi. 2015'te imzalanan anlaşmanın tarafları arasında ABD ve İran'ın yanı sıra İngiltere, Fransa, Çin, Rusya ve AB de vardı. Anlaşma İran'ın uranyum zenginleştirme programını kısıtlaması karşılığında ülkeye uygulanan yaptırımların kademeli olarak kaldırılmasını öngörüyordu. Ancak Donald Trump bu anlaşmanın İran'ın nükleer silah geliştirmesini engelleyecek nitelikte olmadığını savunarak 'Tarihin en kötü anlaşması' olarak nitelediği mutabakattan tek taraflı olarak çekildi ve İran'a yaptırımları yeniden uygulamaya soktu.
Peki ABD'nin Kasım 2018'den bu yana yeniden yürürlüğe koyduğu yaptırımlar İran'ın ekonomisini nasıl etkiliyor?
2015'teki nükleer anlaşmaya kadar İran yaptırımlar altında geçen yıllarda derin ekonomik daralmalar yaşamıştı.
2015'te anlaşmanın imzalanmasından sonra ülke ekonomisi 2016'da yüzde 12,3 büyümüştü.
Bu büyüme her ne kadar güçlü gibi gözükse de, büyümenin önemli bir kısmı petrol ve gaz ihracatının yeniden başlamasına dayanıyordu ve toparlanma İran'daki beklentilerin bir miktar altında kalmıştı.
Büyüme 2017'de yüzde 3,7 seviyesine geri çekildi. Yüksek işsizlik ve enflasyonu protesto eden göstericiler, Aralık 2017'de büyük çaplı eylemler düzenledi.
ABD'nin Kasım 2018'de yeniden yürürlüğe koyduğu yaptırımlar ise özellikle enerji, gemicilik ve finans sektörlerindeki yabancı yatırımların durma noktasına gelmesine yol açtı.
Yaptırımlar sadece ABD'li şirketlerin İran ile iş yapmasının önüne geçmiyor. Uluslararası firmaların ve diğer ülkelerin de Tahran ile ticari ilişkiler kurmasını yasaklıyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF) yaptırımların geri dönmesiyle birlikte İran ekonomisinin 2018'de yüzde 3,9 daraldığını öngörüyor.
IMF, Nisan ayında açıkladığı Dünya Ekonomik Görünümü raporunda da İran ekonomisinin bu yıl yüzde 6 daralacağını tahmin etti.
Petrol ihraç eden ülkeler birliği (OPEC) verilerine göre 2018'in ilk aylarında İran'ın petrol üretimi günde 3,8 milyon varile kadar yükselmişti. İran'ın günlük petrol ihracatı ise 2,3 milyon varil seviyesindeydi.
İran petrolünün önemli bölümü sekiz ülke tarafından alınıyordu: Türkiye, Çin, Hindistan, İtalya, Yunanistan, Japonya, Güney Kore ve Tayvan. ABD bu sekiz ülkeye altı aylık 'yaptırımlardan muafiyet' hakkı tanımıştı.
Muafiyet hakkı, söz konusu sekiz ülkenin İran'dan aldıkları petrol miktarını azalmaları haline bu ülkelerin İran bankalarıyla iş yapmasına izin veriyordu.
Uluslararası danışmanlık şirketi SVB Energy International'ın derlediği verilere göre Mart 2019 itibarıyla İran'ın günlük petrol ihracatı 1,1 milyon varile kadar gerilemiş durumdaydı.
Tayvan, Yunanistan ve İtalya İran'dan petrol alımlarını durdurmuş durumda. Tahran'ın en büyük müşterileri Çin ve Hindistan ise İran'dan petrol alımını sırasıyla yüzde 39 ve yüzde 47 oranında azalttı.
Türkiye de İran'dan aldığı petrol miktarını yüzde 39 oranında azaltmış durumda.
ABD, yaptırımların geri dönmesiyle birlikte İran'ın 10 milyar dolarlık petrol gelirini yitirdiğini hesaplıyor.
ABD Başkanı Donald Trump, bugünden itibaren muafiyetlerin de kalkmasıyla birlikte İran'ın petrol ihracatını sıfırlamayı hedeflediklerini ifade ediyor.
Ancak yine de İran'ın petrol ihracatının bundan sonra nasıl bir seyir izleyeceği belirsiz.
Türkiye komşusu İran ile bağlarını koparamayacağını ifade etmişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlui Nisan ayında yaptığı açıklamalarda "Tek taraflı yaptırımları ve komşularımızla nasıl ilişki kuracağımız konusundaki dayatmaları kabul etmiyoruz" demişti.
Çin de benzer şekilde İran ile yürüttüğü ticaretin tamamen uluslararası ticaret kurallarına ve hukuka uygun olduğunu söyleyerek bu ticaretin devam edeceğini belirtti.
İran'ın insani ihtiyaçları karşılamak adına ya da gizli gizli petrol ihraç etmesi de ihtimaller arasında gösteriliyor. Bazı uzmanlar, Tahran yönetiminin şimdiden kayıt dışı petrol ihracatına başladığını düşünüyor.