Economist dergisine bağlı analiz birimi Economist Intelligence Unit yöneticilerinden Robert Ward, uykusunu kaçıran riskler olduğundan söz ediyor ve "bunlar sizlerin de uykusunu kaçırmalı" diyor.
Uzmanlara göre şu anda dünyanın karşı karşıya olduğu başlıca risk, ekonomik güç odağının yavaş yavaş Batı'dan Doğu'ya kaymasıyla bağlantılı.
Gelişmekte olan ülkelerin, özellikle de Çin'in sağladığı ilerleme Batı'daki, özellikle de ABD ekonomisindeki güç kaybıyla birleşince Ward'ın deyişiyle "küresel para sisteminin nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda varolan uzlaşma anlayışı çöktü."
En basit ifadeyle Çin ekonomide sıkı denetimlerden yana, ABD ise çözümlerin serbest piyasada gelişmesinden yana. Ward "işte çalkantının nedeni de burada yatıyor" diyor.
Bu gerilim bir kur savaşına dönüştü, büyük ekonomiler kendi paralarının değerini düşük tutup ekonomilerinin daha rekabetçi olmasını sağlamaya çalıştı.
Çin bunu merkezi mali denetimle, ABD ise "daha önce görülmemiş ölçekte para basarak" yaptı.
Bu da küçük ülkeler için hayatı güçleştirdi ve onların ülkelerindeki sermaye hareketlerine denetim getirmesi ile sonuçlandı.
Buna ABD'de deflasyon riski de eklenince; ki bu da niceliksel gevşemenin (genel ifadeyle daha çok para basılmasının) devamına ve kur savaşlarının kızışmasına yol açabilir; Ward'a göre dünya ekonomisinin bunlarla ne derece baş edebileceği konusunda kaygı duymak için nedenler var.
ASYA'DA ENFLASYON RİSKİ
Bir diğer risk unsuru, Çin ve Asya'nın geri kalanında enflasyon artışına yol açabilecek baskılar.
Ward, "Çin'de enflasyonun kontrolden çıkması riski yüksek" tahmininde bulunuyor.
Simsarlık ve takas kuruluşu MF Global'ın kıdemli analisti Edward Meir, enflasyonun bölgenin geneli için risk oluşturduğuna inanıyor.
"Merkez Bankaları, özellikle de Asya'dakiler enflasyon baskısını gidermek için sıkı uygulamaları yoğunlaştırmak durumunda kalacak" yorumunu yapıyor.
Ward ise para politikalarında kemer sıkmaya gidilirse, Çin ekonomisinde ortaya çıkabilecek yavaşlamanın tüm dünyayı etkileyecek kadar büyük olmasından endişeli.
2011'de amacın çalkantıları aşmak olacağını söyleyen Ward, "Geçen yıl Çin'in ekonomiye kattığı değer, İrlanda, Yunanistan ve Portekiz'in toplamından büyüktü" diyor.
Pekin yönetimi ayrıca konut piyasasında aşırı şişmeyi önlemeye yönelebilir, bu ise orta sınıftakilerin mali tablosuna etki edebilir.
Capital Economics adlı kuruluşa göre, hem Çin hem de Asya'nın geri kalanı için başlıca hedefler "enflasyonu kontrol altında tutmak ve hızlı sermaye girişlerinin makroekonomik eşitsizliklere yol açmasını ve/veya varlık fiyatlarında mali istikrarı bozacak türden bir balon oluşmasını önlemek" olacak.
Economist Intelligence Unit'ten Robert Ward, "Çin'in rayından çıkmasının olası iç etkilerini düşünmek bile güç" diyor.
AVRUPA PİYASALARI KASVETLİ
Yunanistan ve İrlanda'nın ekonomilerini milyarlarca Euro tutarında kurtarma paketleri ile yüzdürdüğü, Portekiz'in yardımsız sorunları aşmayı ne derece başaracağının tartışıldığı bir yılın ardından, pek çokları İspanya'daki sıkıntılar büyürse, işlerin daha da kötüye gidebileceğinden endişe duyuyor.
MF Global'dan Edward Meir "Avrupa'da kriz bizim için bir diğer endişe kaynağı" diyor.
Bu görüşe destek veren Ward, "Asıl büyük olan İspanya ve gerçekten de (ekonomisi) hasta" diye ekliyor.
"İspanya sarsılır ve çökerse bu sadece Avrupa'da değil; dünyanın her yerinde herkes için çok kötü bir haber olur" diyen Ward, bu gibi bir durumun Euro'nun çöküşünün yolunu açabileceğini düşünüyor.
"Euro gerçekten çökerse, Lehman Brothers'ın iflası yanında çay partisi gibi kalır. Bu Euro Bölgesi ekonomisini buhrana sürükleyebilir" diyor.
BU YILIN MODASI: SIKI KEMERLER
ABD, Asya ve Avrupa'daki makroekonomik sorunlar tüm gözlerin ekonomide olduğu İngiltere'de de moralleri bozuyor.
Ücretler yerinde sayarken fiyatların yükseleceği bir enflasyon tablosu, uzmanları meşgul eden başlıca endişe unsuru.
IHS Global Insight kuruluşunun başekonomisti Howard Archer, "Fiyatı yükselenler elektrik, su, gaz faturası; gıda ve giyim gibi temel ihtiyaç malzemeleri" diyor.
BGC Partners strateji uzmanı Howard Wheeldon da aynı noktanın altını çizerken, tüketicileri zor bir yılın beklediği tahmininde bulunuyor.
Buna hükümetin kamu harcamalarındaki kesintilerinin etkisi de eklenince, İngiltere ve diğer Batılı ülkelerde yılın zorlu geçeceği aşikar hale geliyor.
Simsarlık ve yatırım bankacılığı kuruluşu Redmayne-Bentley's "2011'deki tehlikelerden biri de hükümetlerin bütçe açıklarını kapatmak için geniş kapsamlı kemer sıkma önlemlerine başvurmasıyla ortaya çıkabilecek siyasi sorunlar" değerlendirmesinde bulunuyor.
Kuruluşun tahminlerinde "Bu gibi bir durum toparlanma eğilimini sekteye uğratarak, zengin dünyanın zayıf bir ekonomik toparlanme ve işsizlikle başa çıkmaya çalıştığı, gelişmekte olan ülkelerin ise dört kat hızlı büyüdüğü bir yıl yaratabilir" deniyor.