Libya'da Kaddafi iktidarının devrilmesi ardından İngiliz uçakları bu hafta ülkeye 280 milyon Libya dinarı (yaklaşık 227 milyon dolar) değerinde gıcır gıcır banknot taşıdı.
Banknotların İngiltere'den yola çıkmasının sebebi, bunları bir İngiliz firması olan De La Rue'nün basmış olması.
Banknotları bundan bir yıl önce Kaddafi rejimi ısmarlamıştı. Ancak BM yaptırımları açıklanınca teslimat yapılmadı.
İsyancılar Trablus'a varıp da Libya liderini devirdiğinde BM yaptırımları kaldırıp, Libya'nın İngiltere'deki 20 milyar dolarlık malvarlığından bir kısmını onlara kullandırmayı kabul etti.
Libya'ya iade edilecek miktarın toplamı 1,86 milyar dinar (1,5 milyar dolar.)
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague bu banknotların hemşireler, doktorlar, öğretmenler ve polis memurları gibi kamu çalışanlarının maaşlarını ödemek için kullanılacağını söyledi.
Ayrıca ülke çapındaki bankamatiklerin doldurulması için de kullanılacak.
Matbaa endüstrisi konusunda dünyaca ünlü bir uzman kuruluş olan Pira International, küresel banknot ticaretinin muazzam boyutlara ulaştığını söylüyor.
Buna göre geçen yıl 150 milyar adet banknot basıldı; bu rakam bu yıl 162 milyara ulaşacak.
Artan talebin başlıca sebeplerinden biri, hızla gelişen Çin'den gelen talep.
Pira'nın basım güvenliği uzmanı Michael Chamberlain, dünyada banknotların % 84'ünün kamu şirketleri tarafından basıldığını söylüyor.
Ancak özel şirketlerin bastığı kalan % 16, dünyadaki farklı para birimlerinin % 76'sını kapsıyor.
İngiltere, ABD, Rusya ve Çin gibi pek çok ülke banknotlarının yurtdışında basılmasına izin vermiyor.
Türkiye de, cumhuriyetin ilk yıllarında banknotlarını yurtdışında bastırmış olmakla birlikte, artık kendisi basıyor.
Ancak pekçok küçük ülke, De La Rue'ye ya da başlıca rakibi Giesecke ve Devrient'e başvuruyor.
Alman matbaası Giesecke ve Devrient'in müşterileri arasında Japonya, Kamboçya, Hırvatistan ve Guatemala bulunuyor.
İngiliz şirket De La Rue ise, 150 banknotun yanısıra bazı ülkeler için pasaport, ehliyet ve kimlikler de basıyor.
1813'te gazete matbaası olarak olarak kurulan De La Rue, daha sonra pul ve banknot basmaya başlamış.
Yabancı hükümetlerden ilk siparişini ise 1930'da, milliyetçi Çan Kay Şek yönetiminden almış.
Şirket müşterileri hakkında bilgi vermeyi reddediyor, bu konuda yapılmış gizlilik anlaşmalarına uymak zorunda olduğunu belirtiyor.
Ancak Güney Pasifik'teki Samoa cumhuriyetinden, Suudi Krallığı'na dek pekçok müşterisi olduğu biliniyor.
Para basımını düzenleyecek bir uluslararası kuruluş olmadığı için, uluslararası toplum tarafından tanınmayan ülke ve yönetimlere de banknot sağlanması mümkün.
Michael Chamberlain "Bu ülkeler paralarını bastırmakta zorlanmıyor" diyor, "Çinliler de yapabiliyor, Ruslar da."
Son 70 yılda banknot basım teknolojisi hızla gelişti; kalpazanlık artık çok daha zor.
Ama örneğin 1940'larda Adolf Hitler toplama kamplarından bir grup mahkumu kullanarak sahte İngiliz sterlinleri bastırmıştı.
Amacı, ülke ekonomisini altüst etmekti.
Şimdilerde ise, Kuzey Kore'nin sahte Amerikan dolarları bastığı iddiaları dile getiriliyor.
De La Rue gibi şirketler içinse, rejim değişiklikleri, yeni iş fırsatlarını da beraberinde getiriyor.
Libyalılar önümüzdeki bir-iki yılda, üzerinde Muammer Kaddafi'nin resmi bulunan banknotları taşımaya devam edecek.
Tıpkı Irak'ta Saddam Hüseyin'li banknotların değişmesinin zaman aldığı gibi.
Ancak Michael Chamberlain, "Herhalde yeni yönetim, uygun bir mesaj taşıyacak yeni banknotlar basmayı düşünmeye başlamıştır." diyor.