FİNANS

Fintables

20 Şubat önemli ekonomi başlıkları: Ukrayna Savaşı, en çok o hisse kazandırdı, Rekabet Kurumu'ndan dev ceza

Rekabet Kurumu BİM'in veri sildiğini tespit ettiği için para cezası kesti. Fed tutanakları enflasyon baskılarına dikkat çekiyor. Ayrıca, Ukrayna-Rusya savaşı da küresel olarak takip edilmeye devam ediliyor. Fintables 20 Şubat Perşembe günü yaşanan gelişmeleri aktarmaya devam ediyor...

20 Şubat önemli ekonomi başlıkları: Ukrayna Savaşı, en çok o hisse kazandırdı, Rekabet Kurumu'ndan dev ceza

ABD ve Avrupa Ukrayna-Rusya savaşında stratejik olarak ayrışmaya devam ediyor. Fed'in tutanaklarında ise enflasyon baskıları dikkat çekiyor. Yurt içinde ise BİM Rekabet Kurumu'ndan veri silme nedeniyle para cezası kesti. İşte yurt içinde ve dışında yaşanan tüm gelişmeler...

iStock-1422333386

ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR

☑ ABD ve Avrupa, Ukrayna Savaşı nedeniyle stratejik olarak ayrışırken, Trump’ın politikaları transatlantik ilişkileri geriyor.
☑ BİM, Rekabet Kurumu’nun veri silme tespiti nedeniyle 1,3 milyar TL cezaya çarptırıldı. Şirket yaptığı açıklamada, hukuki süreç başlatacağını açıkladı.
☑ Enflasyon beklentileri sıkı para politikasıyla daha fazla çıpalanırken, TCMB’nin tahminleriyle piyasa beklentileri arasındaki fark daralıyor.
☑ FED tutanakları enflasyonist baskılara dikkat çekiyor. Ticaret politikalarındaki değişiklikler ve küresel jeopolitik gelişmeler, fiyat artışlarına yol açabilecek riskleri artırıyor.

thumbs_b_c_1e60c1dec6070c217e7464e39949fdb2

AJANDA

1️Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, aralık ayına ilişkin uluslararası yatırım pozisyonu, ocak ayına ilişkin uluslararası rezervler ve döviz likiditesi ile haftalık para ve banka istatistiklerini yayımlayacak.
2️Türkiye İstatistik Kurumu, Aralık 2024'e ilişkin tarımsal girdi ve ocak ayına ilişkin yurt dışı üretici fiyat endeksleri ile şubat ayı tüketici güven endeksini açıklayacak.
3️Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, haftalık bankacılık sektörü verilerini yayımlayacak.

ABD

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI İÇİN STRATEJİK AYRIŞMALAR

ABD ve Avrupa arasındaki ittifak, Ukrayna Savaşı’nın gidişatına dair stratejik ayrışmalarla kırılma noktasına yaklaşıyor. Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşüyle birlikte Washington’un transatlantik ortaklarıyla geleneksel uyumu bozulmaya başladı. Trump yönetimi, Rusya ile doğrudan barış müzakerelerine girerek, Avrupa’yı sürecin dışında bırakırken, bu hamle hem Kiev’de hem de AB başkentlerinde büyük bir tedirginlik yarattı. ABD’nin Riyad’daki görüşmelerde Ukrayna’yı davet etmemesi ve Trump’ın Zelenskiy’yi açıkça eleştirerek “diktatör” olarak nitelendirmesi, Batı ittifakında zaten zayıflayan birlik ruhunu daha da aşındırıyor. Trump’ın Ukrayna’nın ABD’ye 500 milyar dolarlık borcu olduğu iddiası gibi suçlamalar ve savaşın Kiev tarafından başlatıldığı yönündeki söylemleri, Washington’un artık Kiev’e olan desteğini sorguladığının açık bir göstergesi. Özellikle ABD’nin uyguladığı yaptırımları yumuşatma sinyalleri ve Trump’ın Putin’le doğrudan temas kurmaya hazır olduğu mesajları, Avrupa’nın ABD’ye duyduğu güveni zedeliyor. AB’nin Rusya’ya yönelik yeni yaptırım paketini açıklaması ve Trump’ın Avrupa yaptırımlarının da müzakere masasına yatırılabileceğini söylemesi, taraflar arasındaki gerilimin yalnızca artacağını gösteriyor.

iStock-177433954 (1)

AVRUPA KENDİ YOLUNU ÇİZECEK Mİ?

Avrupa, ABD’nin Ukrayna konusunda verdiği sinyallerden rahatsız olsa da, kendi yolunu çizmek zorunda olduğunun farkında. AB, Rusya’ya yönelik 16. yaptırım paketini yürürlüğe sokarak petrol ve alüminyum ticaretine yeni kısıtlamalar getirirken, Kremlin’e karşı ekonomik baskıyı sürdürmeye kararlı olduğunu gösterdi. Transatlantik ittifaktaki bu bölünme, yalnızca Ukrayna ile sınırlı kalmayacak gibi görünüyor. Putin, Avrupa’yı güçsüz bir aktör olarak tanımlarken, Trump’ın müttefiklerini küçümseyen söylemleri Kremlin’in elini güçlendiriyor. NATO’nun geleceği de bu ayrışmadan etkilenebilir. ABD’nin Avrupa’dan uzaklaşması, kıtanın güvenlik mimarisinde köklü değişimlere neden olabilir. ABD ile Avrupa arasındaki bu gerilim, küresel güç dengelerini kökten değiştirebilecek bir yol ayrımına işaret ediyor.

REKABET-KURUMU

REKABET KURUMU'NDAN BİM'E PARA CEZASI

Rekabet Kurumu, 14 Ocak 2025’te BİM’in genel merkezinde gerçekleştirilen yerinde incelemede bir yöneticinin verileri sildiğini tespit ederek, şirketin incelemeyi engellediği sonucuna vardı. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 16. maddesi gereğince, BİM’e 1 milyar 295 milyon TL idari para cezası uygulanmasına karar verildi. Kurumdan yapılan açıklamada, yerinde incelemelerin rekabet ihlallerinin tespitinde kritik bir araç olduğu vurgulanırken, iş için kullanılan cihazlardan herhangi bir verinin silinmesinin inceleme sürecini engellediği ve bunun ağır yaptırımlara yol açabileceği belirtildi. Rekabet Kurumu, en son teknolojiye sahip cihazlarla yapılan incelemelerde yalnızca iş ile ilgili unsurların değerlendirildiğini ve kişisel verilerin inceleme kapsamı dışında tutulduğunu hatırlatarak, incelemelerin titizlikle sürdürüldüğünü ifade etti. Kurum cezanın %25 indirimle ödenmesi halinde tutarın 971 milyon TL’ye düşeceğini açıkladı. Ancak BİM, gerekçeli kararın henüz kendilerine ulaşmadığını belirterek, kamuoyunun yanlış yönlendirilmemesi adına süreci değerlendirme aşamasında olduklarını duyurdu.

iStock-1869648975

BİM'DEN AÇIKLAMA

BİM tarafından yapılan açıklamada ise veri silme olayının bir yöneticinin kişisel telefonundaki mesajlaşma uygulamasındaki yazışmaları kapsadığı ve bu yazışmalarda rekabet ihlallerine dair herhangi bir içeriğin bulunmadığı vurgulandı. Şirket, incelemelerin şeffaf şekilde yürütüldüğünü ve Rekabet Kurumu’nun belirttiği ihlal kapsamında herhangi bir rekabet kurallarına aykırılığın tespit edilmediğini savundu. BİM yönetimi, şirketin tüm hesaplarında ve yöneticilerin yazışmalarında cezaya konu olabilecek herhangi bir eylemin bulunmadığını ifade ederek, konuyla ilgili sorumluluğun tamamen kişisel bir davranışa ait olduğunu, ilgili çalışanın iş akdinin derhal feshedildiğini duyurdu. Ayrıca, Rekabet Kurumu’nun idari para cezasını gerekçeli kararın açıklanmadan duyurmasını eleştiren BİM, bu durumun yatırımcılar açısından spekülatif yorumlara yol açtığını ve hukuki sürecin tamamlanmasını beklemeleri gerektiğini belirtti. Şirket, gerekçeli karar kendilerine ulaştığında tüm yasal yollara başvuracaklarını ve hukuki süreci sonuna kadar takip edeceklerini ifade etti.

merkez-3

MERKEZ BANKASI'NDAN ENFLASYON BEKLENTİSİ

Enflasyon beklentilerinin istikrara kavuşması, fiyat istikrarının sağlanması açısından kritik bir unsur. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), enflasyon tahmin patikasını belirlerken yalnızca beklentilerin seviyesini değil, aynı zamanda bu beklentilerin oynaklığını ve piyasa katılımcıları arasındaki farklılaşmasını da dikkate alıyor. Yapılan analizler, 2023 yılının ikinci yarısından itibaren uygulanan sıkı para politikasının, enflasyon beklentilerinde önemli bir çıpalama sağladığını ortaya koyuyor. TCMB’nin Piyasa Katılımcıları Anketi’ne (PKA) dayalı analizlerine göre, katılımcıların enflasyon beklentilerinin, TCMB tahminlerinden sapma oranı azalırken, beklentiler arasındaki yayılım da daralmış durumda. Ayrıca, beklentilerin zaman içindeki oynaklığı düşüş eğiliminde ve piyasa katılımcılarının tahminleri birbirine daha fazla yakınlaşmış görünüyor. Bu gelişmeler, beklentilerin daha sağlıklı bir zemine oturduğunu ve para politikasının etkinliğinin arttığını gösteriyor.

Haber-İç-Görsel_2-(1)

Ancak hanehalkı ve firmalar, piyasa katılımcılarına kıyasla enflasyon beklentilerini daha oynak, yüksek ve yukarı yönlü oluşturma eğiliminde. Bu kesimlerde de çıpalamanın iyileşme sürecine girdiği gözlemlenirken, bu toparlanma özellikle 2023 yılının yaz aylarından itibaren belirginleşmiş durumda. TCMB, beklenti yönetimi açısından çıpalama ölçütlerini bileşik bir gösterge ile takip ederken, 2021’in son çeyreğinden itibaren zayıflayan beklenti çıpalamasının, sıkı para politikası ile kademeli olarak güçlendiğini ortaya koyuyor. Önümüzdeki dönemde, bu iyileşmenin sürmesi halinde, fiyat istikrarına yönelik daha güçlü bir zeminin oluşması ve para politikasının hedeflerine daha etkin ulaşması bekleniyor.

AA-20240918-35668083-35668080-ABD_MERKEZ_BANKASI

ABD'DE ENFLASYON RİSKİ

Fed’in 28-29 Ocak tarihlerinde düzenlediği toplantının tutanaklarına göre, ithalata getirilen gümrük vergilerinin maliyet artışına yol açabileceği ve şirketlerin bu maliyetleri fiyatlara yansıtmayı düşündüğü belirtildi. Yetkililer, istihdam piyasasından ziyade, enflasyon beklentilerine yönelik yukarı yönlü risklerin öne çıktığını vurguladı. Tutanaklarda, Trump yönetiminin ticaret ve göç politikalarındaki değişikliklerinin tedarik zincirlerini bozma potansiyeli taşıdığı, küresel jeopolitik gelişmelerin risk oluşturduğu ve tüketicilerin beklentilerin üzerinde harcama yapmasının enflasyonist baskıları artırabileceği ifade edildi. Fed yetkilileri, enflasyon beklentilerine ilişkin bazı göstergelerin son dönemde güçlendiğini ve bu sürecin yakından izleneceğini belirtti.

iStock-168856805 (2)

ÇİN FAİZ İNDİRMEDİ

Çin Merkez Bankası (PBOC), ekonomiyi desteklemek için faiz indirimine gitmek yerine finansal istikrara öncelik vererek gösterge kredi faiz oranlarını değiştirmedi. Bir yıllık kredi ana faiz oranı (LPR) %3,1’de, beş yıllık LPR ise %3,6 seviyesinde sabit tutuldu. Bu karar, ekonomistlerin beklentileriyle uyumlu gerçekleşti. Bir yıllık LPR, kurumsal krediler ve hanehalkı kredileri için belirleyici olurken, beş yıllık LPR ipotek oranlarının ana referans noktası olarak kabul ediliyor. PBOC Başkanı Pan Gongsheng, Suudi Arabistan’da düzenlenen bir konferansta yaptığı açıklamada, istikrarlı bir yuanın küresel finansal ve ekonomik istikrar için kritik önem taşıdığını vurguladı. Pan, Çin’in bu yıl proaktif bir mali politika ve uyumlu bir para politikası izlemeye devam edeceğini belirtti.

para para

EN ÇOK GETİRİ GETİREN HİSSE OLDU

TAV Havalimanları CEO’su Serkan Kaptan, 2024 yılının finansal anlamda oldukça başarılı geçtiğini ve şirketin üç yıllık, 2,5 milyar euroluk yatırım programının sonuna geldiğini belirtti. Bloomberg HT’ye yaptığı açıklamada, Borsa İstanbul’da %155 getiri ile yılın en çok kazandıran hissesi olduklarını dile getiren Kaptan, 2024’te yolcu sayısının 107 milyona ulaştığını, 2025’te ise 110-120 milyon yolcu hedeflediklerini ifade etti. Almatı, Ankara ve Antalya havalimanlarında gerçekleştirilen büyük ölçekli yatırımların tamamlandığını söyleyen CEO, Ankara ve Antalya’daki yeni terminallerin Nisan ayında hizmete açılacağını duyurdu. Almatı’da ise genişleme sürecinin tamamlanarak operasyonel iyileşmelerin devreye girdiğini belirtti. Kaptan, bu büyük yatırımların finansal ve operasyonel anlamda 2025 yılına olumlu yansıyacağını söyledi.

konut 12

PEŞİNAT ÖDEMEDEN EV SAHİBİ OLMAK MÜMKÜN MÜ?

Emlak Konut Genel Müdürü Yasir Yılmaz, İstanbul, İzmir, Antalya ve Balıkesir’deki 25 projeyi kapsayan yeni konut kampanyasını duyurdu. Kampanya kapsamında üç farklı ödeme modeli sunulurken, esnek ve avantajlı ödeme seçenekleriyle ev sahibi olmayı kolaylaştıran fırsatlar sağlanıyor. Peşinatsız azalan taksitli modelde, alıcılar peşinat ödemeden ev sahibi olabiliyor ve taksitler her ay azalarak devam ediyor. Bu modelde aylık %0,99 faiz oranı ve 60 aya kadar vade imkânı sunuluyor. İkinci modelde, ilk 12 ay boyunca taksitler Emlak Konut tarafından karşılanıyor, böylece alıcılar ilk yıl boyunca ödeme yapmadan konut sahibi olabiliyor. Bu modelde aylık %1,29 faiz oranı ve 60 aya kadar vade seçeneği bulunuyor. Üçüncü modelde ise, leasing destekli finansman modeli sunuluyor. Peşinatsız veya isteğe bağlı peşinat ödemesiyle, Emlak Katılım Bankası iş birliğiyle 120 aya kadar vade seçeneğiyle konut finansmanı sağlanıyor.
Kaynak: Fintables

Canlı Borsa
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Okuyucu Yorumları 0 yorum

En Çok Aranan Haberler