Mart ayının ilk haftası bugün tamamlanıyor. Türkiye için kritik verilerin ve kararların açıklandığı bu haftada önemli gelişmeler sahne aldı. Peki, Türkiye'de, ABD'de, Avrupa'da ve dünyanın geri kalanında ne gibi gelişmeler yaşandı? İşte detaylar...
☑ TCMB, otomatik pilotta olmadığı mesajını vererek faizi 250 baz puan daha indirdi. Metinde toplantıdan toplantıya gelecek olan verilere göre faiz kararlarının verileceğinin altı çizildi.
☑ ECB de beklentilere paralel 25 baz puanlık indirim yaptı. 2025’in kalanı için 1 veya 2 indirim daha planlanıyor. Almanya’nın açıkladığı altyapı paketi gibi konular ECB’ye gevşeme konusunda destek olabilir.
☑ ABD’de Trump’ın başkanlık zaferinin ardından piyasalarda görülen iyimser hava hızla dağıldı. ABD borsaları düzeltme bölgesine yakın.
☑ Citi, TCMB’nin 250 baz puanlık faiz indirimi sonrası yayımladıkları raporda, banka politikalarının gevşeme eğiliminin güçlü kaldığını belirtti. 2025 yıl sonu politika faizi beklentilerini %30 olarak açıklayan Citi ekonomistleri, enflasyonla mücadelede daha zorlu bir sürece girildiğine dikkat çekti.
1️⃣ Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vahdettin Köşkü'nde AB'nin Düzenlediği Fikirdaş Ülkeler Liderler Çevrimiçi Toplantısı ve Türkiye Varlık Fonu A.Ş Yönetim Kurulu Toplantısı'na katılacak.
2️⃣ Türkiye İstatistik Kurumu, şubat ayına ilişkin finansal yatırım araçlarının reel getiri oranlarını açıklayacak.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), üst üste üçüncü toplantısında da piyasa beklentilerine paralel faiz indirimi kararı aldı. Dünkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, bir haftalık repo faizi 250 baz puan düşürülerek %42,50’ye indirildi.
TCMB, karar metninde enflasyon görünümüne odaklanmaya devam ettiğini ve ihtiyatlı, toplantı bazlı bir yaklaşımla hareket edeceğini belirtti. Enflasyonun ocak ayında yükseldikten sonra Şubat ayında düşüş gösterdiği vurgulanırken, temel mal enflasyonunun görece düşük seyrettiği ve hizmet enflasyonunun da ocaktaki yükselişin ardından yavaşladığı ifade edildi.
Merkez Bankası, yurt içi talebin dördüncü çeyrekte beklentilerin üzerinde olduğunu ancak enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde kaldığını belirtti.
TCMB, para politikasının kredi ve mevduat piyasaları ile iç talep üzerindeki etkilerini yakından izlediğini vurguladı. Enflasyon beklentilerinin ve fiyatlama davranışlarının iyileşme eğilimi sergilediğini ancak dezenflasyon süreci açısından risklerin devam ettiğini belirtti. Karar metninde, sıkı para politikası duruşunun korunacağı ve bu duruşun iç talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme ile dezenflasyon sürecini destekleyeceği vurgulandı. Banka ayrıca, maliye politikasıyla artan koordinasyonun dezenflasyon sürecine önemli katkı sağlayacağını belirtti. TCMB, para politikasında otomatik bir yaklaşım izlenmediğini ve kararların enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimleri ve beklentileri dikkate alarak alınacağını yineledi. Kurul, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçlarının etkili şekilde kullanılacağını vurguladı.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), enflasyonun %2 hedefine doğru gerilemeye devam etmesi ve Euro bölgesi ekonomisindeki zayıf toparlanma sinyalleri nedeniyle faiz indirimine devam etme kararı aldı. Mart ayındaki toplantıda alınan kararla, ECB faiz oranlarını çeyrek puan düşürerek %2,5 seviyesine çekti. Bu adım, ECB’nin haziran 2024’ten bu yana gerçekleştirdiği altıncı faiz indirimi oldu. Hatırlanacağı üzere, banka rekor seviyedeki enflasyonu kontrol altına almak için faizleri %4’e kadar çıkarmıştı. Ancak enflasyonun Ekim 2022’de %10,6 ile zirve yapmasının ardından Şubat 2025’te %2,4 seviyesine gerilemesi, ECB’ye yeni bir manevra alanı sağladı. Faiz kararının ardından euro, dolar karşısında %0,3 değer kazanarak 1,082 seviyesine yükseldi.
Piyasalar, ECB’nin bu yıl içinde bir veya iki çeyrek puanlık (25 baz puan) faiz indirimi daha yapmasını bekliyor. ECB Başkanı Christine Lagarde, faiz indirim döngüsünün devam edip etmeyeceği konusunda belirsizliğin arttığını vurguladı. Özellikle Almanya’da, yeni hükümetin başına geçmeye hazırlanan Friedrich Merz’in savunma harcamalarını artırmak ve altyapı projelerini hızlandırmak için yüz milyarlarca euro borçlanma planları dikkat çekiyor. Ekonomistler, bu adımların Almanya’nın büyümesini %2’ye çıkarabileceğini ve Euro bölgesine pozitif yansıyabileceğini öngörüyor. ECB, bu haftaki projeksiyonlarında Merz’in duyurduğu yeni mali teşvikleri dikkate almadı. Banka, 2025 büyüme beklentisini %1,1’den %0,9’a düşürerek üst üste altıncı kez aşağı yönlü revize etti. 2026 ve 2027 büyüme tahminleri de aşağı çekildi.
ABD Başkanı Trump’ın ticaret tarifeleri ve korumacı politikaları, küresel piyasalarda büyük bir dönüşüme neden oluyor. ABD’de ekonomik beklentiler zayıflarken, Avrupa teşvik paketleriyle güç kazanıyor. Son gelişmeler, yatırımcıların ABD piyasalarından çıkıp Avrupa hisselerine yönelmesine yol açarken, ABD yönetimi ticaret anlaşmalarına uygun mallar için geçici muafiyetler sunarak ticari gerilimleri azaltmaya çalışıyor. ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, ABD-Meksika-Kanada Anlaşması (USMCA) kapsamındaki tüm malların bir aylık tarife muafiyeti alabileceğini açıkladı. Bu karar, Trump yönetiminin Kanada ve Meksika’ya getirdiği %25 gümrük tarifesinden otomobil üreticilerini geçici olarak muaf tutacağını duyurmasının hemen ardından geldi. Kapsamın genişletilmesiyle, ABD-Kanada-Meksika ticaretinin büyük bir kısmı tarifelerden etkilenmeyebilir.
ABD’de Trump’ın başkanlık zaferinin ardından piyasalarda görülen iyimser hava hızla dağıldı. Yatırımcılar, başta büyük vergi indirimleri ve deregülasyon beklentisiyle başta ABD varlıklarına yönelmiş olsa da Trump’ın agresif korumacı politikaları ve ticaret savaşları bu havayı tersine çevirdi. Yatırımcılar, Trump’ın bürokrasiyi azaltacağını ve büyük vergi indirimleri yapacağını düşündü. Onun korumacı ve göçmen karşıtı söylemlerinin ise hayata geçmeyeceği umuluyordu. Ancak bu umutlar boşa çıkıyor. S&P 500 seçim sonrası kazançlarını neredeyse tamamen kaybetti. 10 yıllık ABD tahvil getirileri düşerken, tüketici güveni ve küçük işletmelerin beklentileri de geriledi. Enflasyon beklentileri de bu arada yükseldi. Fed’in enflasyonu kontrol altına almak için faizleri yüksek tutmak zorunda kalacağından endişe ediliyor.
🗣 Deutsche Bank Ortadoğu ve Doğu Avrupa Araştırma Müdürü Hans-Christian Wietoska, CNBC-e’de katıldığı Küresel Görünüm programında, Beyaz Saray’daki Trump-Zelenskiy görüşmesi sonrası Avrupa’nın yeni bir strateji belirlediğini vurguladı. “Avrupa, yalnızca ABD’ye güvenmemesi gerektiğini öğrendi. Hatta B Planı’nı, A Planı haline getirmesi gerektiğini gördü” diyen Wietoska, savunma harcamalarındaki artışın yanı sıra altyapı yatırımlarının da hız kazandığını belirtti. Wietoska, “Euro’daki değer artışı Türkiye’nin ihracatına da katkı sağlayacak. Euro’nun %1 yükselmesi, Türkiye için yaklaşık 1 milyar dolarlık ihracat artışı anlamına geliyor” diyerek, Avrupa’daki büyümenin Türkiye ekonomisine olumlu yansıyacağını belirtti.
💸 28 Şubat haftasında ticari kredi büyümesi hızlanarak %32 seviyesine yükselirken, tüketici kredilerinde önceki haftalardaki sert daralmanın ardından yatay bir seyir izlendi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre, sektörün toplam kredi hacmi 166,6 milyar lira artarak 16,69 trilyon liradan 16,86 trilyon liraya yükseldi. Ticari kredilerdeki büyüme güçlü seyrini korurken, tüketici kredilerinde büyüme %41,1 seviyesinde kaydedildi ve ticari kredilerle tüketici kredileri arasındaki yaklaşık 10 puanlık büyüme farkı korunmuş oldu. Kur etkisinden arındırılmış ve 13 haftalık yıllıklandırılmış verilere göre, ticari kredilerdeki ivmelenmenin devam ettiği gözlemlendi.
🏛️ Citi, TCMB’nin 250 baz puanlık faiz indirimi sonrası yayımladıkları raporda, banka politikalarının gevşeme eğiliminin güçlü kaldığını belirtti. 2025 yıl sonu politika faizi beklentilerini %30 olarak açıklayan Citi ekonomistleri, enflasyonla mücadelede daha zorlu bir sürece girildiğine dikkat çekti. Citi, hanehalkı ve reel sektörün enflasyon beklentilerinin yüksek kaldığını vurgularken, 2024 sonunda enflasyonun %28 seviyesine gerilemesini öngörüyor. TCMB’nin son toplantısında politika faizini %42,50’ye indirmesiyle birlikte, karar metninde ihtiyatlı ve toplantı bazlı yaklaşımını koruduğu belirtilirken, Citi ekonomistleri para politikasına dair temkinli duruşlarını sürdürüyor.
💰 28 Şubat haftasında yabancı yatırımcılar 108 milyon dolarlık hisse satışı gerçekleştirirken, tahvil alımları da önceki haftaya kıyasla belirgin şekilde azaldı. 21 Şubat haftasında 180 milyon dolarlık tahvil alımı yapan yabancı yatırımcı, 28 Şubat haftasında bu rakamı 53,5 milyon dolara düşürdü. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, yurt dışında yerleşik kişilerin hisse senedi stoklarının piyasa değeri 31,9 milyar dolar olarak gerçekleşirken, DİBS (Kesin Alım) stokları 19,7 milyar dolar seviyesinde oldu. Aynı dönemde yabancı yatırımcılar DİBS (Ters Repo) işlemlerinde net 121 milyon dolar, DİBS (Teminat) işlemlerinde ise 1,53 milyar dolar satış yaptı. Tahvil piyasasında zayıflayan yabancı ilgisi, hisse tarafındaki satışlarla birlikte dikkat çekiyor.
Kaynak: Fintables
Okuyucu Yorumları 0 yorum