Yeni yılla birlikte yüzde 40-60 civarında yükselen site aidatları yönetimler ile konut sahiplerini karşı karşıya getirdi. Konuyla ilgili açıklama yapan TEYFED Kurucu Genel Başkanı Yahya Sağır, artışların asgari ücrette yapılan zam, enflasyon, elektrik, doğalgaz, su ve gübre fiyatlarındaki artışlardan kaynaklandığını belirterek, “Aidatlara gelen zam oranları, 2022 yılı asgari ücrete gelen zam oranı doğrultusundadır. Asgari ücrete yüzde 50 oranında bir zam geldi. Yine enflasyon oranında giderlere de zam geldi. Elektriğe yüzde 127 oranında, doğalgaza, suya zam geldi. Bu zamların hepsi otomatik ‘aidat’ ücretlerine yansımak zorundadır. Aidata gelen zamların sebebi de budur. Aidat zamları işletmenin 1 yıl önceki giderleri ile yeni yılla alakalı yapılacak olan giderlerinin tahmini işletme bütçesi adı altında ‘giderlerinin ne olacağı’ konusundaki çıkan masraflar doğrultusunda belirleniyor” diye konuştu.
‘DOĞRU PLANLAMA YAPILMASI GEREKİYOR’
Sağır, zamların yönetim hizmeti veren firmalar veya yönetim kurullarının elinde olan bir durum olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Asgari ücrete gelen yüzde 50’lik bir zam var ve sitelerde, ana gayrimenkullerde, tesislerde çalışan personel var. Bu personel gelen zammı mecburen yansıtmak zorundalar. Sarf malzeme dediğimiz yani toplu yaşam alanlarında kullanılan temizlik, bakım-onarım malzemesi bunlarla ilgili zamları otomatik bütçeye yansıtmak zorundalar. Aslında bakıldığında bu zammı yapan bizler değiliz. Enflasyon oranına, asgari ücrete gelen zamlar ve bu zamlardan dolayı aidat oranı yüzde 40, 50, 60 aralığında değişkenlik gösterebiliyor. Burada kat maliklerimizin dikkat etmesi gereken konu aslında şudur; öncelikle hizmet alacağı firmaları iyi seçmeleri gerekiyor. Buna bağlı olarak Yönetim Kurulu’nun Yönetim Kurulları’nı iyi seçmeleri gerekiyor. İşi bilmeyen tarafından yapılan işlerde aidat rakamlarını düşük gösterip, yıl sonunda yeni bir yıl başlangıcında kasa eksi rakamlarla siteler tekrar borçlandırılıyor. Bunu önleyebilmek adına da genel kurullara mutlaka kat maliklerinin katılması ve işletme projesini yani o sitenin giderlerinin kalem kalem ne oranında zam geldiğini ve ne için geldiğini öğrenmeleri ve idrak etmeleri gerekiyor. Buna doğru planlama, iyi bir işletme bütçesi ve çalışan sayısı, bakım-onarım ile alakalı olan giderlerin hangi kalemlerden oluştuğunu öğrenebilmek ve bilmek gerekiyor. Örneğin, bir sitenin ya da işletmenin 1 yıl önceki giderleriyle yeni gelen zam oranlarıyla beraber 1 yıl sonraki yani 2022 işletme bütçelerinin stratejisinin ve planlamasının iyi yapılması gerekiyor. Bu planlama üzerinden de hareket edilmesi gerekiyor.”
‘TAKİPÇİSİYİZ VE TAKİP DE EDİYORUZ’
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) bütçe yasa tasarısı kanun teklifi önerisinde bulunduklarını kaydeden Sağır, şunları söyledi:
“Çalışmalarımızı tamamlamamız 1 yıl sürdü ve çalışmalarımızı tamamladık. TBMM’ye kanun teklifimizi verdik. Biz sitelerde yaşanılan problemleri bir nebze de olsa önleyebilmek adına federasyon ve dernek olarak yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde bir kanun teklifi hazırladık. Kanun teklifi hazırlanırken sadece günü kurtarmak için değil, sürdürülebilirliğin yani önümüzdeki dönemlerde de kat maliklerinin ve yönetim hizmeti yapan firmaların sıkıntı ve mağduriyet yaşamaması adına 634 Sayılı Kat Mülkiyeti, Gelir Vergisi, Tebligat Kanunu ile ilgili yasa tasarısı önerimiz oldu. Bunların da takipçisiyiz ve takip de ediyoruz. Teklifimizin içeriğinde öncelikle denetim mekanizması olması üzerine durduk. İşletme bütçelerinde aidat artış oranlarındaki her yıl yaşanan denetim mekanizması. Hizmeti verecek olan firmaların yönetimleri, yönetecek olan kişileri iyi seçmeleri gerekiyor. İşi ehil olan kişilere vermek gerekiyor. Bu sıkıntıların sonunda kat malikleri mağdur oluyor. Diğer bir konu da yüzde 18’lik Katma Değer Vergisi (KDV) oranı. Aidatlarda yönetim firmaları hizmet verirken yüzde 18 oranında kat maliklerine yansıyan bir KDV oranı var. Yani 500 TL olan bir aidatın yüzde 18 KDV oranı ile birlikte 90 TL ekleniyor, aidat 590 TL olarak kat maliklerinden tahsil ediliyor. Kat malikleri tarafından yeni dönem işletme bütçeleri hazırlanırken, ‘kullanmadığımız KDV’yi biz neden ödüyoruz’ diye söylemlerle karşı karşıya geliyoruz. Bununla ilgili de hem kat maliklerimizden hem de yönetim firmalarından gelen teklifi de meclisimize sunduk. Mağduriyetin giderilmesi için öncelikle denetim mekanizmasının oluşması gerekiyor. Bağımsız bölümlerde, bağımsız deneticiler tarafından denetimlerin yapılması gerekiyor. Günümüz Türkiye’sinde bağımsız denetim adı altında mali müşavirlerimizin almış olduğu belgelendirmeler var. Bunu işin ehil kişileri tarafından bütçelerin kontrol edilmesi gerekiyor.”
"İSTANBUL'DA EN YÜKSEK AİDATLAR SARIYER, ORTAKÖY, BEŞİKTAŞ'TA"
Yahya Sağır, "Geçen sene ile bu seneyi kıyaslarsak; Tuzla'da aidat 150 liraydı, bu sene 350 liralara çıktı. Kartal'da aidat 450 ile 500 lira arasındaydı şu anda 750-800 TL arasında. Bugün İstanbul'un en yüksek aidat toplanılan yerler Sarıyer, Ortaköy ve Beşiktaş. O bölgelerde de aidatlar 2 bin liradan başlıyor 8 bin liralara kadar çıkabiliyor. Üsküdar-Çamlıca bölgesinde de yüzde 50 gibi arttı. Üsküdar, Çamlıca, Kadıköy bölgesinde ortalama aidat 350 lira bandından başlayıp, 850-1300 liraya kadar çıkabiliyor. Aidatları kira ile endekslersek yanılırız. Aidatları çalışan ve gelen zamlarla endekslememiz gerekiyor" diye konuştu.