Evlatlarını Adnan Oktar'a kaptıran aileler önce her anne babanın yapması gerektiği gibi evlatlarının peşine düştü. Evlatları yaşadıkları psikolojik baskının neticesine bir de şantajlar eklenince aileleriyle görüşmek istemedi öyle ki bazı çocuklar ailelerinin kendilerine istismarda bulunduğunu Adnan Oktar'ın bunu engellediği yalanına bile başvurdu.
Bir anne baba için daha ağır bir travma sanıyorum olamaz! Tüm bunları bilen, gören ve takip eden emniyet güçleri, sapkın suç örgütünün lideri Adnan Oktar'ın operasyon sırasında nasıl ve ne şekilde kaçmaya çalışacağı bile milim bilim hesaplanmıştı! Operasyon sabahı büyük bir hareketlilik vardı. Mustafa Çalışkan, Furkan Sezer ve ekip arkadaşlarının tek gayesi Adnan Oktar zulmüne son vermekti!
Gazeteci İpek Özbey, 11 Temmuz 2018'de Adnan Oktar ve beraberindeki 176 kişiye yapılan büyük operasyonun satır aralarını, öncesini yazdı. Örgütün karargahı olan Dragos adının verildiği kitapta dönemin Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Furkan Sezer'in operasyonun detaylarını anlattığı kısımlara da yer verildi.
Yine eski örgüt mensubu itiraflarında şebekenin yurt dışında para trafiği yönettiğini Dubai'deki Arabistan'daki Avrupa'daki şirketlerden gelen paraların Türkiye'de kullanıldığını itiraf etti.
Adnan Oktar örgütünde bulunmuş eski bir itirafçı ise Adnan'ın bir gününü bu kitapta anlattı. Adnan Oktar'ın işkenceleri, özel masajları, dansları tekrar açığa çıktı.
Operasyonun mihenk taşlarından olan Furkan Sezer, nasıl oldu da operasyonun ikinci yıldönümünde Kilis'e sürüldü?
Adnan Oktar'a yapılan operasyonu İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, bizzat yürüttü. Merkeze ve ilçe emniyet müdürlerine bilgi verilirken Adnan Oktar'ın adı geçirilmedi. Polisler ve destek birimleri toplanırken Adnan Oktar'a değil FETÖ'ye büyük bir operasyon yapılacağı ifade edildi.
Adnan Oktar'ın adınını geçtiği durumda örgüt destekçilerinin Adnan Oktar'a haber uçuracağından emindiler, böylece hem operasyonları hem de binlerce genci riske atmadılar!
Gelin Dragos kitabının fikrinin ortaya çıkışını gazeteci İpek Özbey'den dinleyelim!
"Furkan ile 2018'de tanıştık. Operasyonun ilk günleri. Bu haberin takipçisi oldum. Deştikçe şaşkınlığım arttı. Böyle bir örgüt, magazini, kedicikleri maske yapmış, dehşet bir suç işliyordu. İşte biz Furkan Sezer ile bu kitabı bir daha böyle şeyler yaşanmasın diye yazdık."
Mynet'e konuşan Furkan Sezer şu ifadeleri kullandı: "140 journos’un Kedicik belgeselinden sonra İpek Özbey ile onun teklifiyle bir program yaptık kendisi bana meslekten ayrıldıktan sonra bu konunun gündemde tutulmaya devam edilmesi gerektiğini defalarca söyleyerek program davetlerini devam ettiriyordu. Ve dahası operasyondan hemen sonradan itibaren konuyla ilgili bir çok haber yapmış ve bu örgütün mağdur ettiği insanlara ses ve soluk olmuştu. Tüm bu haberler konusulanlar televizyon programlarının tarihe not düşmek adına bir kitapta toplanması fikri de kendisine aittir ben de bundan onur duydum. Dragos böyle doğdu. Kız çocuklarının yüzleri hep gülsün diye…"