Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından, Fatih Ormanı B Tipi Mesire Yerinin işletmeciliğini yürüten AKC Petrol Ürünleri’nin sözleşmesini, idareden izin almaksızın Ağaoğlu’nun da arasında bulunduğu gruba hisse devri yaptığı gerekçesiyle feshetmesini doğrulayarak, “İptal kararını saygıyla karşılıyorum. İhtarname dün akşam 18.00’de geldi. Orman Bakanlığı’na yeri seve seve iade etmeye hazırım” dedi.
Ağaoğlu, Maslak 1453 projesi için orman içinde atını gezdirerek, “Fatih Ormanları’nın kullanım hakkı bizim” dediği reklamlar sonrası başlayan tartışmaların büyümesi üzerine bir basın toplantısı düzenleyerek hakkındaki iddialara yanıt verdi. Ormanın halka açık olduğunu söyleyen Ağaoğlu, reklama ilişkin olarak, “Reklam biraz iddialı, biraz da kibirli oldu kabul ediyorum” dedi. Ağaoğlu, “Bakanlığın iptal kararıyla ilgili neler düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine, şu karşılığı verdi:
“3.5 MİLYONUN ÜZERİNDE YATIRIM YAPTIM, İADE ETMEYE HAZIRIM”
“İptal kararını ben saygıyla karşılıyorum. Biz burada bir usul hatası yaptık. Dediğim gibi Serdar Bilgili ile konuştuk, anlaşamadık. Ondan sonra Sayın Muammer Akıncı, Akıncı Petrol ile konuştuk. Sözleşmesini inceledik. Sözleşmesinde şöyle bir madde var. ‘İki sene içinde devredemez.’ Biz o maddeyi gördük ve biz orayı devraldığımız an Sayın Muammer Akıncı’nın iki yıllık süresi dolmuştu. İki sene sonra devredebilir ama şurada atladığımı, daha doğrusu usul hatası şurada yaptık. İki yıl sonra devir bakanlığın iznine tabi. Yani ön izin alması gerekir. Biz belki burada, işlerimizin yoğunluğundan biz burada bir hata yaptık. Yani usul hatası yaptık. Dolayısı ile Bakanlığın bu yetkisi vardır. Tasarruf Sayın Orman Bakanlığı’na aittir. Biz buna saygı duyarız. Dün akşamüzeri saat 18.00 gibi bize noterden ihtarname geldi. Burada da açık söylüyorum. 10 gün içinde teslim etmemiz gerekiyor. Ben seve seve, bugüne kadar da oraya 3.5 milyonun üzerinde bir yatırım yaptım. Tuvaletlerinden tutun, lavabolarına kadar. Ben yarın itibari ile yeri bakanlığa teslim etmeye, belki dava açsam haklıyımdır, haksızımdır şudur budur ama tartışma konusu dahi yapmıyorum. Orman Bakanlığı’na seve seve yeri iade etmeye de hazırım. Bunu da burada huzurunuzda söylüyorum.”
2 BİN 100 KONUT SATILDI
"Maslak 1453” projesi ile ilgili bilgiler veren Ağaoğlu, “Yaklaşık 1.5 senedin üzerinde yoğun bir emek çalışmasıyla Maslak 1453 projesini tamamlayıp ruhsat alıp satışa sunduk. Projede eski İstanbul cadde ve sokak konseptini kullandık. Proje bittiği zaman cadde boyu bin 480 metre civarında idi. İnşaat koordinatörümüzün aklına 1453 fikri geldi. Dolayısıyla şöyle bir iddia ortaya çıktı; Fatih İstanbul’u fethettiği zaman çağ değiştirmişti, biz de inşaat sektöründe bu proje ile çağ atlatıyoruz” dedi.
Ali Ağaoğlu, bir ay içerisinde 2 bin 700 konutun 2 bin 100’ünün satışının gerçekleştiğinin altını çizerek, 1.2 milyar TL’lik bir satış tutarının olduğunu kaydetti.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Ağaoğlu, proje ilgili eleştirileri ve iptal haberlerini de değerlendirdi. Projenin yapıldığı arazinin daha önce askeri alan olarak kullanılan bir dolgu alanı olduğuna dikkat çeken Ağağoğlu, “Malsak bölgesi zemin olarak en sağlam bölgelerden biridir ama dolgu alanı olduğu için üniversitelerde teknik elemanlarla çalışarak 4 milyon metreküplük bir hafriyat öngördük. Binamızı en sağlam teknolojik şekilde yapıyoruz. Arazide tabii ki eğim var. İstanbul zaten 7 tepeli bir şehir. ‘Eğimli bir yerde inşaat yapılamaz’ şeklinde bir görüş son derece yanlış bir görüş. Aksi takdirde bütün şehirlerin ovalarda kurulması lazımdı” dedi.
Ali Ağaoğlu, Mimarlar Odası’nın projeye itiraz ettiğini hatırlatarak şunları söyledi:
“Plana itiraz etmek onların da yasal hakkı. Ona da yaptılar. Neticede şu anda dava devam ediyor. Arazi zaten devletin, TOKİ’nin ve Emlak Konut’un tapulu arazisi. İmar planı var. Biz bütün şartları görerek girdik ve aldık. En kötü plan bile plansızlıktan iyidir. Maalesef bizde bu konunun en tepesindeki sivil toplum örgütleri toplumu yanlış yönlendiriyor. İstanbul’da en çok neden yakınıyoruz. ‘İstanbul’da zamanında doğru düzgün planlama yapılmadı, dünya başkenti olacağına gecekondu başkenti oldu’ diyoruz. Kardeşim her yapılan plana itiraz et, iptal ettir. İstanbul’un bugünkü halinin en büyük sebebi bunlardır zaten. Şimdiye kadar nerdeydiniz. Hiçbir plan mükemmel değildir ama bunu dava açıp iptal ettirmek gerektirmez. Dersin ki ‘bu planın şurası yanlış’. O zaman şapka çıkarır, öper başımın üzerine koyarım. Ama her yapılan plan ‘tu kaka bu kötü’ bu şekilde olmaz. Bunun altında başka bir şey aramak lazım.”