Altın nereye gidiyor?

Her dönemin yakında takip edilen emtiası atın neredeyse son 20 yıldır yatırımcına kazandırmaya devam ediyor. Hali hazırda zenginlik göstergesi olarak yerini koruyan altında son dönemde ciddi bir eksen kayması yaşanıyor.

Royal Bank of Canada’nın sen son hazırladığı dünya varlık raporuna göre Asya’daki milyonerlerin sayısı artık Kuzey Amerika’dakilerden fazla.

Rapora göre Asya Pasifik bölgesinde 3.37 milyon kişi 1 milyon doların servet sahibi olurken Kuzey Amerika’da bu rakam 3.35 milyon civarında kaldı.

Dünya üzerinde altın ticareti yapan hublar Londra, Zürih ve New York’tan fiziksel altının göçtüğü de rakamlar ile ortaya çıktı. Altının depolandığı bölgeler 2009 yılı ile Asya’da mantar gibi artmaya başlarken bu Eylül’de elmas ve değerli metalar için Tel Aviv’de Malca-Amit’te bin metrik tok kapasiteli yeni bir depo daha hizmete girecek.

Yakın gelecekte Şangay’da da Asya’nın üçüncü büyük değerli metallerin depolanması için yeni bir tesis yapılması planlanıyor. Şangay’dan bahsetmişken dünyadaki fiziksel altının yüzde 152lik kısmını gelecek 5-10 yıl içinde kapmak için hükümet cephesinden çalışmalar başlatıldı bile. Buna ek olarak GoldMoney’e göre dünyanın en güvenli lojistik şirketi de yine Şangay’daki ViaMat.

Daha küçük çapta yatırım yapanların tercihi ise yine Asya’da. Hong Kong’un altın yatırımcısına büyük fırsatlar sunduğu kaydedilirken altın alımının da bölgede daha ucuz olması cazibesini artıyor. Hong Kong’un en büyük avantajlarında bir de altın alım satım ve ihracat üzeriden vergi uygulanmaması.

Nakit işlemlere şüphe ile bakılan ABD’nin aksine hükümet her türlü imkanı sağlaması ile altın batıdan doğuya akıyor.(THE LİRA)