FİNANS

Bankacılar Bakan’a karşı

Bankacılık sektörünün önemli isimleri Bakan Hayati Yazıcı’nın ‘işlem ücretlerini ayıklama ya da sıfırlama’ yönündeki çalışmalarına karşı çıktı.

Bankacılar Bakan’a karşı

Avrupa bölgesinde bankaların ‘nasıl ayakta dururum’ mücadelesi verdiği bir dönemde, Türkiye’nin gündemi bankacılık sektöründe tüketicilerden alınan ücret ve komisyonlar. Bu konuda bankalara yönelik şikayet ve eleştiriler arttıkça konu ya mahkemelerin aldığı kararların yarattığı etki ya da hükümet ve sektör otoritelerinin yaptığı açıklamalarla yeni tartışmalara yol açıyor.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın kredi kartı aidat ücretinden dosya masrafına, dekont ücretinden havale ücretine 31 kalemde belirlediği masraf ve komisyonların sıfırlanacağını açıklamasına bankacılık sektörünün önde gelen isimlerinden tepki var.

‘Böyle uygulama olmaz’
Bankaların müşterilerinden aldıkları ücret ve komisyonların verilen hizmetler için yapılan yatırımların karşılığı olduğunu belirten bankacılar, AB’ye uyum olarak açıklanan görüşlere ters davranıldığını ifade ediyor. Sektörün büyük bankalarından birinin Genel Müdürü, “Ücret ve komisyonlar müşteri ile yaptığımız özel bir akittir. Bunu sıfırlamak liberalleşmeye aykırı” dedi.

Türkiye’nin 30 yıldır serbest piyasa ekonomisine geçtiğini belirten bankacılık sektörünün bir diğer üst düzey temsilcisi, “Sistemin işlerliği açısından durup durup birden bire liberal ekonomiye aykırı kararlar alamazsınız. Masraf ve faizler müşteri ile yapılan sözleşmede belirlenir diyeceksiniz, sonra da bankalar bunu yapamaz diyeceksiniz. Bu olmaz” ifadesini kullandı.

Başka bir büyük bankanın üst düzey yöneticisi ise “Bankaların farklı uygulamaları açısından düzenlemeler getirilebilir ancak ücretleri sıfırlamak diye bir şey olamaz” dedi.

‘Tecrübenin karşılığı alınıyor, kalkarsa yabancı farklı bakar’
Sektörün en güçlü bankalarından birinin üst düzey yöneticisi, Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın’ın da bankaların aldığı ücret ve komisyonların yapılan yatırımların bedeli olduğunu ifade ettiğini hatırlatarak, “Kamu otoritesi böyle belirlenmiş konularda farklı uygulamalara giderse bu durum yabancılar üzerinde olumsuz görüş yaratır, Türkiye algısını değiştirir” dedi.

Bu yatırımların teknoloji ve insana yapıldığının altını çizen bankacı şöyle devam etti: “Türkiye bir yüksek enflasyon döneminden geçti. Bankalar o dönemde müşterilerinden ücret talep etmediler. Ancak şimdi bütün dünyada olduğu gibi bir düşük enflasyon ortamı var ve bankacılık sektörü hızlı bir değişim ve inovasyon yaşıyor. Verdikleri bu hizmetlerin karşılığını alıyorlar. Bir örnekle anlatayım... Ünlü bir ressam bir lokantada yemek yer. Hesabı ödeyeceği zaman bir kağıt ve kalem ister. Bir şeyler çizer verir, ‘ödedim’ der. Lokanta sahibi ‘5 dakikada birşeyler çizdin’ diye itiraz eder. Ressam, ‘5 dakika değil, 50 yıllık tecrübe ve 5 dakika” der... Bizim meselemiz de buna benziyor. Bankacılık sektörü yaptırığı yatırım ve verdiği kaliteli hizmetin karşılığını müşterilerinden talep ediyor.”

‘Ucuz fiyat isteyen parasını posta yoluyla göndersin’
Bankacılık sektörünün üst düzey bir temsilcisi, bu konuda “Bankaların ortak görüşü alınan ücret ve komisyonların temel prensibinin verilen bir hizmet ve masraf karşılığında olması” hatırlatmasını yaparak, şöyle konuştu: “Bu konuda pek çok eleştiri var. Bunlara açıklık getirmek lazım. Alınan ücret ve komisyonlar sadece personel giderlerinden kaynaklanmıyor. Bankacılık sektörünün yaşadığı değişimin verilmesine olanak sağladığı önemli ürün ve hizmetler var. Bir banka 10 çeşit kredi kartı sunabiliyor, basittinden pek çok özelliğe sahip olanına kadar. Müşteri, ihtiyaçlarına göre bedel ödeyerek kart alıyor. Örneğin paranızı ucuz olsun diye postayla gönderebilirsiniz. Ama kısa sürede gitsin derseniz bunun bedelini ödersiniz. Burada esas olan müşteriyi önceden bilgilendirmek ve ona karşı açık olmaktır. Kuralları bir anda, 180 derece değiştiremezsiniz.”

‘Sıfırlamak mümkün değil, bu liberal ekonomiye aykırı’
Türkiye’de sektörün en büyük oyuncularından olan bir bankanın genel müdürü, hükümetin bankaların müşterilerine verdiği hizmetlere karşılık olarak aldığı ücret ve komisyonları sıfırlamasının mümkün olmayacağını belirterek, “Bu liberalleşmeye aykırı bir uyglama olur. Biz bu ücret ve komisyonları müşterilerimizle yaptığımız özel akitle alıyoruz” dedi.
Alınan her ücret ve komisyonun arkasında bir maliyet ve emek olduğunu kaydeden bu isim şu görüşleri savunuyor: “Bankaların müşterilerinden aldıkları bu ücretlerin arkasında bir emek ve maliyet var. Bu maliyetler neye yapılıyor?, İnsan kaynağına, teknolojiye, kaliteli ve hızlı hizmete. Hiç bir ücret arkasında bir maliyet olmadan alınmıyor. Konut kredisi verirken aldığımız hayat sigortası ise bizim için bir teminattır. Burada esas olan müşteriye karşı net ve şeffaf olmaktır. Müşteri doğru bilgilendirilerek verilen hizmetin karşılığı alınmalıdır.”

(Milliyet)

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler