Merkez Bankası'nın geçtiğimiz hafta politika faizini düşürmesinin ardından ilk adım kredi kartları için atıldı. Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre kredi kartları için uygulanan azami faiz oranlarında indirime gidildi. Peki, kredi kartları ile ilgili atılan adımın ardından kredi ve mevduat faizleri de düşecek mi?

CNN Türk yayınında konuşan Gelişim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Yıldırım şu ifadeleri kullandı:
"Geçtiğimiz günlerde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından hazırlanan kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranları hakkında tebliği gördük. Bununla alakalı değişiklik yapılmasına dair bir tebliğ sunuldu. Öncelikle bu belirli bir mekanizma içerisinde gerçekleşebilir. Yani bunun mevduat faizlerine, kredi faizlerine yansıması bir süreci, süreç içerisinde, süreç dahilinde olabilir. Tabii bunun belirli etki alanları olabilir.

Öncelikle bunu ilgili süreç açısından değerlendirmeden önce etki alanlarını ifade etmek isterim. Burada tabii bu tüketici harcamaları, bankacılık giderleri, iç talep ve finansal istikrar gibi süreçlerde bazı etkilere sahip olmuş oluyor. Burada kısa vadeli etkisi tüketici harcamalarının üzerinde özellikle bir artış yaşanmasına sebep olabiliyor. İşte borçlanmanın görece daha sürdürülebilir hale gelmesi sağlanmış olabiliyor. Dolayısıyla dayanıklı tüketim ve hizmet harcamalarında artış söz konusu olabiliyor. Ancak gelir artışıyla desteklenmezse işte borçlanma gibi borçlanma bağımlılığında bir risk teşkil edebiliyor. Bankacılık gelirleri açısından değerlendirdiğimizde burada faiz gelirlerinde bir azalma söz konusu olabiliyor. Ücret ve komisyonlara yönelme eğilimi artış gösterebiliyor. İç talepteki canlanma, talep enflasyon etkileşiminin güçlenmesine sebep olabiliyor. Ve son olarak finansal istikrar açısından değerlendirdiğimizde borcun sürdürülebilirliği söz konusu olabilirken takipteki alacak oranlarında düşüş, hane halkı bilançosunda ise geçici rahatlanma yaşanabiliyor.

Tabii buradaki oranın kredi kartı üzerinden konuşuyorum, çok cüzi olması nedeniyle ciddi bir etkinin söz konusu olabileceğini söylemek zor. Enflasyon düştükçe Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bu tarz piyasayı rahatlatıcı hamleler yapabilir. Diğer taraftan gelecekte kredi kartları için uygulanan bu azami faiz oranlarındaki indirime gidilmesi durumu piyasa üzerinde hem tüketici davranışları hem de genel ekonomik göstergeler üzerinde bir etki sağlayacaktır diye düşünüyorum.

Burada ifade etmek istediğim şu belirli bir mekanizma içerisinde hareket ediyor bu. Yani kredi kartı faizleri idari olarak belirlenen tavan oranlara tabi olduğu için Merkez Bankası bu alanda doğrudan müdahale gücüne sahip olabiliyor. Burada amaç zaten hane halkı üzerinde faiz yükünü yumuşatmak, politika faiz indiriminin toplumsal algısını güçlendirmek, ne bileyim iç talebi kontrollü biçimde desteklemek olabiliyor. Tabii burada ilk halka kredi kartlarındaki bu faiz üzerinden gerçekleşmiş oluyor. Bu kapsamda önce kredi kartı faizleri düşürülüyor ki bu yapıldı. Daha sonra kredi ve mevduat faizlerine bu yansıyabiliyor. Şimdi kredi faizlerinin düşme durumu ifade edebileceğimiz kadarıyla şartlı bir şekilde gerçekleşebilir. Kısa vadede bankaların temkinli davranacağını düşünüyorum ben. Yani benim tahminim bu yönde.

Özellikle ihtiyaç kredilerinde yaşanacak düşüş sınırlı kalabilir. Ticari kredilerde sektör ve firma bazlı farklılaşmalar da görebiliriz.

Orta vadeye geldiğimizde politika faizi indirimi eğer kalıcı bir şekilde hareket ederse, fonlama maliyetleri düşerse, işte CDS primleri düşerse, CDS primi dediğimiz ülke risk primi gibi ifade edebiliriz. Enflasyon beklentilerinde olumlu bir hava eserse yine kredi faizlerinde aşağı yönlü bir ayarlama başlayabilir diyebilirim.

Diğer taraftan, kredi faizleri, mevduat maliyetine, sermaye yeterliliğine ve birçok değişkene bağlı olarak şekillenen bir süreç. Dolayısıyla mevduat faizlerinden biraz daha farklı çalışıyor. Yani mantığı biraz daha farklı çalışıyor. Mevduat faizine geldiğimiz zaman aslında en gecikmeli alanın burası olduğunu görüyoruz. Bunun en büyük sebebi ise bankalar için mevduat aslında ana fonlama kaynağı olarak öne çarpıyor. Rekabetin en yoğun olduğu olan alan olarak görülüyor. Dolayısıyla son olarak şunları ekleyeyim; enflasyon oranları ve faiz indirimlerinin sürdürülebilirliği çerçevesinde orta vadede mevduat ve kredi faizlerine yansıyacağını düşünüyorum"
Okuyucu Yorumları 1 yorum