Bursa'da, içerdiği vitamin ve minerallerle kış mevsiminin "sağlık deposu" olarak bilinen kestanenin olgunlaşma döneminde alınan yağış, meyvenin erken olgunlaşmasını sağladı.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Miras Listesi'nde yer alan, merkez Yıldırım ilçesine bağlı kırsal mahallelerden tarihi "Osmanlı köyü" Cumalıkızık'ta kestane hasadı sona erdi.
Kestane hasadı, ekim ayının ortalarında, "dokuyucu"ların sırık yardımıyla ağaçtan düşürdüğü kestanelerin ağaç diplerinden toplanıp bir bölgeye biriktirilmesinden sonra dikenli kabukların çürüyerek meyveden daha kolay ayrılmasını sağlayan, "yumak" denilen eğrelti otu ve dallarla kaplanmasıyla başlıyor.
Yaklaşık 20 gün sonra yumaklardan çıkarılarak temizlenen kestaneler, boyutlarına ayrılıp satışa hazır hale getiriliyor. Bu yıl ise kestanenin olgunlaşma döneminde üç gün etkili olan yağmurla, hasat dönemi yaklaşık 20 gün erken tamamlandı.
'BU YIL FİYATLAR İYİ'
Cumalıkızık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mehmet Emin Yavuz, AA muhabirine, zorlu ve hızlı bir hasat döneminin geride kaldığını söyledi.
Bu yıl tam kestanenin hasat edileceği dönemde üç gün yoğun bir yağış yaşandığını belirten Yavuz, "Hızlı bir yağmur yağınca hasat süresi kısaldı. Normalde ekim ayı ortalarında hasada başlanması lazımdı ama en az 20 gün öne kaydı. Hızlıca da bitti. Her taraf birden olgunlaştı." dedi.
Yavuz, kestane hasadının normalde alçak kesimlerde daha erken başlayıp yüksek kesimlere doğru çıktığını ancak bu sene kestanenin yüksekte de alçakta da mevsim koşullarından dolayı kısa sürede olgunlaştığını aktardı.
Bölgenin uzun süre yağış almadığını dile getiren Yavuz, "Tam kestanenin olgunlaşma döneminde üç gün sıralı yağmur yağınca kestane birden olgunlaştı. Olgunlaşınca da zaten dibine düşmeye başladı. Yarısını dibinden, yarısını üstünden dokuduk ve bitti." ifadelerini kullandı.
Yavuz, bu yıl kestanelerin iri, verimin de güzel olduğunu vurguladı.
Daha önce gal arısı, kanser gibi sorunlar yaşadıklarını anlatan Yavuz, şöyle devam etti:
"Bu sene yaptığımız mücadelelerin sonucunda hastalıklardan da kurtulduk. Ekolojik mücadelemiz devam ediyor. Önümüzdeki sene kestane ekimi de daha çok olur çünkü iki yıldır üretici para kazanıyor. Bu yıl fiyatlar da iyi. Harman kestane 10-15 lira civarında, seçilmiş kestanelerde daha yüksek rakamlar da olabilir. Cumalıkızık'ta genellikle 'Osmanoğlu' cinsi kestane yetişiyor. Osmanoğlu cinsi, şekerleme yapılırken dağılmaması için tülbente sarılma gibi bir işlem gerektirmiyor. Nişastası bol, güzel ve besin elementleri çok. Sadece kabukları soyularak kestane şekeri oluyor. O yüzden iyi alıcı var."
'YÜZÜMÜZ GÜLECEK İNŞALLAH'
Kestane üreticisi Nuri Yavuz da eskiden mahallede kestanenin çok olduğunu, en az toplayan üreticinin yılda ortalama 10 ton kestane elde ettiğini belirtti.
Ağaçlarda "mürekkep hastalığı" ve "gal arısı" nedeniyle başlatılan mücadeleden olumlu sonuçlar alındığını söyleyen Yavuz, şunları kaydetti:
"Bu sene biraz iyileşmeye başladı. Bundan sonra inşallah daha iyi olur. Hasadın sonuna geldik. Dip biçmesi ve son dökülmesi 20-25 günü buluyor. Tabii çeşidine göre de değişiyor. Osmanoğlu, Ali Molla, İnkaya, tüylü gibi cinsler var. Hasat çok zor. Dokumak için adam bulamıyoruz. Toplama için de kimseyi bulamıyoruz. Dağ, bayır diye kimse gelmek istemiyor. Riskli bir iş. Aileden, dededen kalan ağaçlara sahip çıkmaya çalışıyoruz. Kaç yıldır hastalıklardan zarar ediyorduk. Şimdi daha iyi olmaya başladı. Yüzümüz gülecek inşallah."
KAYNAK:AA