Yeni yılın gelmesiyle birlikte güne zamlarla uyandık. Bu zamlar diğer tüm ürünleri de etkileyebilecek. Milliyet Yazarı Güngör Uras, bu konuyu kaleme aldı. İşte o yazı:
2014 yılına girdik. Sabah sabah kalktık. Büyüklerimiz bir çift güzel laf ederler de gönlümüzü alırlar diyerek ümitle beklerken, bir de baktık ki gökten zamlar yağıyor...
Dakika 1... Gol 1... Ama devam edecek. Öncü zamlar “keyfe keder”... Siz arkadan gelecekleri düşününüz. Doğalgaz, petrol, benzin, mazot zammı ne olacak?
Mahalleden sabah sabah geçen sebze satıcısının bağırtılarından rahatsız olan Hoca, birkaç defa uyarmış. “Sabah sabah bağırarak mahalleliyi rahatsız etmeye devam edersen, sepetinde ne var ise sana yediririm” demiş. Uyarısı fayda etmeyince, bir sabah sebze satıcısını kolundan yakalamış. Bakmış ki sepeti Çengelköy salatalığı ile dolu. Zorla yedirmiş salatalıkları... Satıcı epey zorlanmış ama gene de gülüyormuş... Hoca meraklanmış... ”Yetmedi mi yediklerin?... Neden gülümsüyorsun?...“ Sebzeci cevaplamış... ”Arkadan geleni düşünüyorum.” Demiş. “O ne yapacak diye merak ediyorum... Arkamdan gelen asma kabak satıyor da...” İşte o biçim... Biz bu ön zamları zorlanarak da olsa hazmederiz de... Arkadan gelenler bizi çooook üzecek!
- Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ile otomobil, tütün mamulleri ve alkollü içeceklerin ÖTV oranları artırıldı.
- Yapılan vergi düzenlemesinin ardından binek otomobil fiyatlarında ortalama yüzde 3,5-6,5 dolayında artış bekleniyor.
- Alkollü içecek fiyatlarında ortalama yüzde 6-15 dolayında, sigara fiyatlarında ise ortalama yüzde 3-17 dolayında artış olacak.
- Garanti Yatırım’ın ön hesaplamasına göre; sigaradaki ÖTV artışı enflasyonu yaklaşık 0.6 puan, alkollü içeceklerdeki ÖTV artışı yaklaşık 0,1 puan, otomobildeki ÖTV artışı yaklaşık 0.4 puan yukarıya tırmandıracak.
- Bu ön zamlar toplamda enflasyonu 1 ila 1.3 puan yükseltecek. Sadece bu ön zamlar 2014 yılı için yüzde 6.7 oranında öngörülen yıl sonu enflasyonunu yüzde 7.5-8 aralığına yükseltecek.
Arkadan gelenler ise şunlar:
- Döviz fiyatındaki artış, tüm ithal girdilerin maliyetini artırarak yerli tarım ve sanayi ürünlerinin fiyatını yükseltecek.
- Döviz fiyatındaki yükselme nedeniyle, petrol, mazot, doğalgaz, elektrik fiyatlarında yüzde 20’nin üzerinde bir ayarlama yapılacak.
‘İyisin, iyisin’ dediniz ‘O halde bana ne oldu’?
İyimser olmak “iyidir”... Ama gereğinden fazlası zarar verir. Karadenizlinin mezar taşında yazılanı unutmayınız. “Bana devamlı olarak iyisin, iyisin dediniz... O halde bana ne oldu?”
Türkiye ekonomisi dostun düşmanın hayran olduğu bir ekonomi idi. Üretim coşmuş, yatırımlar patlamış, ihracat artışını gören yabancılar hasetlerinden çatlamıştı.
Rakamlara bakıyoruz:
- Yılın ilk 9 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre tarımdaki üretim artışı yüzde 3.8 oranında, sanayi üretimi artışı yüzde 3.5 oranında.
- Özel sektör yatırımları geçen yılın ilk 9 ayına göre yüzde 0.4 oranında geriledi.
- Enflasyonu yüzde 5’in altına çekemedik. Yüzde 10’a doğru koşuyor.
- Ocak-kasım ayları arasında, geçen yılın aynı dönemine göre ihracatta yüzde 0.8 oranında gerileme var. İthalat harcamaları ise yüzde 5.4 arttı.
- İşsizlik yüzde 9.9’u buldu.
- Dolar bir yılda 1.78 TL’den 2.14 TL’ye fırladı.Yüzde 20 pahalandı.
- Borsa endeksi bir yılda 78 binden 67 bine geriledi. Genelde yüzde 13.5 değer kaybettirdi.
- Bono faizi bir yılda yüzde 6.15’ten yüzde 10.10’a fırladı. Yüzde 64 arttı.
Ne olur, “Rüzgar arkadan esti, saha çamurlu idi... Yoksa biz hiç gol yer mi idik?” diyerek halkı uyutmayalım. Ne olur, “Yunanistan battı... Avrupa’da büyüme oranı yüzde 1...” hikayelerini ağzımıza sakız etmeyelim. Gerçek şu ki, durumumuz parlak değil.
Olan biteni ciddiye almaz isek, daha çok üzülürüz.
‘Önce hak et’ demek kolay... ‘Onlar nasıl yaşıyor‘ bakalım!
BDDK tüketici kredileri kullanımına sınırlama getirdi. Kredi kartlarındaki taksitlemeye sınırlama getirdi.
Sn. Babacan ise, “Önce hak et... Sonra harca” diyerek azarladı. İyi de ekonomideki bozulmanın baş suçlusu haline getirilen “Tüketici Kredisi kullanan halkımız” kimdir? Neden Tüketici Kredisi kullanıyor? Kullandıkları kredi ne kadar?
Merkez Bankası’nın Finansal İstikrar Raporu’na göre tüketici kredisi kullananların yüzde 45.2’sinin aylık harcanabilir geliri bin TL’nin altında. Yüzde 11.6’sının aylık geliri bin TL ile 2 bin TL arasında.
Kredi kullananların yüzde 50.8’i ücretli.
Açık anlatımıyla bunların 80 bin TL’lik otomobili taksitle satın alma şansları yok. Bunlar günlük ihtiyaçlarını karşılamaya çabalıyor.
Tüketici kredilerinin toplamı 238 milyar TL. Kart borçlarının toplamı 83 milyar TL. Ama bu paralar 2013 yılında kullanılmadı.
2013 yılında tüketici kredilerindeki artış 45 milyar TL. Kart borçlarındaki artış 11 milyar TL. Ekonomideki tüm bozukluğu 2013 yılında tüketici kredileri ile kart borçlarındaki bu 56 milyar TL.lık artışa bağlamak yanlış olur. Hata olur.
Tüketici kredisi kullanarak, kredi kartı ile taksitli alış veriş yaparak yaşamını sürdürenler ile bu kadar uğraşmak günahtır.
Suç başka yerde. Suçlular başkaları.