Küresel çapta yüksek seyreden enflasyon karşısında merkez bankalarının bol likidite döneminden sıkı para politikalarına geçişi ivme kazanırken, bu durum dolar talebinin güçlü kalmasını beraberinde getiriyor. Söz konusu sıkı para politikalarının ülke ekonomilerinde resesyona yol açabileceği endişeleri de yatırımcı fiyatlamaları açısından ikilem yaratıyor. ABD Merkez Bankası (Fed) tarafından verilen mesajlar ise önceliğin enflasyonun kontrol altına alınmasına verildiğini gösteriyor.
Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) 14-15 Haziran'da düzenlenen toplantısına ilişkin dün açıklanan tutanaklar, Banka'nın yüksek enflasyonun devam etmesi halinde para politikasında "daha kısıtlayıcı" olabileceğini ortaya koydu. Tutanaklarda, "Üyeler, ekonomik görünümün kısıtlayıcı bir politika duruşuna geçmeyi gerektirdiği konusunda hemfikirdi ve yüksek enflasyon baskılarının devam etmesi halinde daha da kısıtlayıcı bir duruşun uygun olabileceği ihtimalini kabul ettiler." ifadeleri kullanıldı.
Komite'nin politika duruşunu gerektiği gibi ayarlama kararlılığının sorgulanmaya başlanması halinde yüksek enflasyonun kalıcı hale gelebileceği riskine işaret edilen tutanaklarda, Fed yetkililerinin temmuzda 50 veya 75 baz puanlık bir faiz artışının uygun olacağını değerlendirdiği kaydedildi.
Tutanaklar öncesi dolar endeksi, dün 107,3 ile Aralık 2002'den bu yana en yüksek seviyeyi test ederken, bugün dünkü kapanış seviyesine göre yüzde 0,2'lik düşüşle 106,7 seviyesine gerilese de 20 yılın zirvesindeki seyrini sürdürüyor. Dolar endeksinin yılbaşından bu yana olan yükselişi ise yüzde 12'ye yaklaştı.
Fed'in "şahin" politikalarını agresif şekilde devam ettireceği beklentileri ile güçlenen dolar, diğer para birimleri üzerinde de baskı yaratmaya devam ediyor. Euro/dolar paritesi, dün 1,0162 ile son 20 yılın en düşük seviyesine gerilemesinin ardından bugün 1,0190 seviyesinde hareket ediyor. Paritenin yılbaşından bu yana olan kaybı ise yüzde 10'u aştı.
Sterlin/dolar paritesi de 1,20'nin altındaki seyrine devam ederek Mart 2020'den bu yana gördüğü en düşük seviyelerdeki hareketini sürdürüyor.
Öte yandan, güçlü seyreden dolar, emtia fiyatlarını da baskılıyor. Brent petrolün varil fiyatı hafta başından bu yana yüzde 10'a yakın değer kaybıyla 100 dolar sınırına çekilirken, bakırın libresi yılbaşından bu yana yüzde 21 düşüşle 3,5 dolara indi. Hafta başından bu yana yüzde 3,8 değer kaybeden altının ons fiyatı ise şu sıralarda 1.744 dolardan alıcı buluyor.