'Ekonomide 2001 öncesi yapıya dönüldü'

57. Hükümetin Ekonomi Bakanı Kemal Derviş, Cnn Türk'te yayınlanan Tarafsız Bölge programında Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtladı.

Son 3 yıldır ekonomide tıkanma yaşandığını kaydeden Derviş, ''2002-2007 arası çok başarılı bir büyüme dönemiydi uluslararası kriz oldu ardından yeniden toparlanma oldu. 2011'den bu yana 3 yıldır ekonomi tıkandı yatırımlar azaldı. Büyüme yüzde 3'ü zor buluyor. Petrol fiyatları bu kadar düşmesine rağmen büyüme hızımız yüzde 2,5 civarında. Seçim ekonomisinin para dağıtmasıyla canlanma gelir belki ama yapay olur. Ne içeride ne de dışarda ciddi bir yatırım var. Göğsümü gere gere Türkiye'nin performansı çok iyi diyordum. Dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri arasındaydı. Bu güzel hikaye 3 yıldır tükenmiş durumda. Bu seçimden sonra yeniden hızlı büyüyen, büyümenin nimetlerini adil şekilde paylaşan bir ekonomiye ihtiyacımız var.''

Kudretli bir ülke olmanın kudretli ekonomiden geçtiğini kaydeden Derviş, ikinci önemli unsurun demokrasinin kalitesi olduğunu söyledi.

Derviş sözlerini şöyle sürdürdü: ''Son 3 yıldır demokraside, adalet sisteminde ciddi sorunlar, keyfi davranışlar görüyorum. Ekonomi açısından çok önemsediğim bir husus var. O da merkez bankasının özerkliği, BDDK'nın özerkliği.. İyi bir ekonomi için bunlar çok önemli. Kim bize yakın kim değile göre kararlar verilmeye başlandığında ekonomi bozulur.''

''HDP'NİN BARIŞ YANLISI OLDUĞUNA İNANIYORUM''

''CHP'liyim ve CHP'yi destekliyorum'' diyen Derviş, bu seçimin çok önemli olduğuna dikkat çekti.

Derviş sözlerini şöyle sürdürdü: ''Yeni bir gelişme var. Kürtlerin çoğu bu sorunların özgürlük, demokrasi içinde hallolmasını istiyorlar, şiddetten de ayrı duruyorlar.

Eğer Kürt sorunu yüzünden şiddet olmasaydı doğuya yatırım çekincesi olmasaydı Türkiye geçmişte çok hızlı büyüyebilirdi. Bu sorunun barış içinde halledilmesi çok önemli.HDP kendisini barış yanlısı ilan etti ve ben öyle olduğuna inanıyorum. Ben CHP'liyim bir kez DSP'ye oy verdim. Bu hareketin meclise taşınması hayati önem taşıyor. Bu akım meclis dışında kalırsa demokrasi nasıl işleyecek. Bu konudaki müzakereler şeffaf bir biçimde meclis odaklı olmalı. Bu mecliste HDP olmayacaksa nasıl olacak? CHP önemli bir değişim içinde. Kılıçdaroğlu bu değişimin öncülüğünü yapıyor. İlk kez ama demeden bir sosyal demokrat partisiyiz diyor. CHP'nin bu seçimdeki ekonomi tutumu beni çok heyecanlandırıyor. Ekonomiyi ilk defa öncelikli seçim kampanyası yapıyor. belediye seçimlerinde bence çok enerji harcandı. Emeklilere bayramlarda iki ek ikramiye. Yarın da yapılabilir. Devlette o kadar israf var ki, 5 ikramiye verilmez ama 2 ikramiye verilir. Asgari ücret çok düşük kaldı. 1500 TL'ye yükseltmek hemen mümkün. İsrafı keserseniz gerçekleştirmek mümkün. İsraf giderek arttı. İhale kanunu ele alalım. Benim hazırladığım reform kanunuydu, devlet ihalelerinin düzgün yapılması çok önemli. Torba yasalarla delindi, ihale kanunu 30-40 kere değiştirildi. Aynı şeyi banka denetimi açısından da söyleyebilirim. Kamu bankalarında o düzen bozulduysa israf var demektir. Son 18 ayda kredi hacimleri artıyor, kredilerin dağıtımı konusunda bir çok kişinin şüphesi var. Saraydan herkes bahsediyor zaten onu tekrarlamayayım. Her şeyin zamanla büyümeyle olması lazım. Yüzde 2-3 büyüyen ülkenin kendisine çeki düzen vermesi lazım.Yatırımsız büyüme olmaz.

Uzun vadeli yatırım yapanlar gelsin ama sıcak paraya ve yatırıma müthiş ihtiyacı olan bir yapı geliştirildi. 2001 öncesi yapıya geri dönüldü. Dünyada ulusal tasarrufun en düşük olduğu ülke Türkiye. Ulusal tasarruflar yüzde 13'ü aşamıyor. İnsanlar güvenmiyor, hanehalkı borcu arttı.''

''SÜREYYA BEY'İ ARAYIP FAİZLER ÇOK YÜKSEK DEĞİL Mİ DEDİM''

Derviş, ''Ekonomi 2002 yılında hastaydı maliye düzeni ve bütçe dengeleri hastaydı. Kur sistemini bankacılık sistemini değiştirdik. Kamu bankalarını etkin bir şekilde çalışmaya teşvik ettik. Merkez Bankası'na özerkliği getirdik. Kemerler sıkıldı ama 1 yıl içinde kriz atlatıldı. 2002 yılında büyüme yüzde 7'yi aştı. Onun için içim rahat. Çok güzel bir takımla çalıştım.''

Bir anısını paylaşan Derviş, ''Süreyya bey faizleri bir türlü indirmiyordu, faizler hala çok yüksekti. Bir gün telefon ettim. ''Size saygım sonsız ama faizler çok yüksek değil mi'' dedim. ''Biraz indirirseniz iyi olmaz mı'' diye sordum. ''Sayın bakanım benim de size saygım sonsuz özerkiz ve faizlerin bu seviyede kalmasını doğru buluyoruz'' dedi. Öyle işliyordu, öyle işlemesi gerekir.'' diye konuştu.
''ÖNÜMÜZDE FİNANSAL KRİZ GÖRMÜYORUM''

Derviş, Ahmet Hakan'ın "Şu anda kriz yaşıyor mu Türkiye?" sorusuna "2001 zamanınna benzeyen bir kriz yok ve olmayacak da. Biraz şimdi riske giriyorum. Belki bazı CHP'li dostlarım 'Nasıl olmayacak Kemal Bey?' diyecekler ama önümüzde finansal kriz görmüyorum" dedi.

Türkiye'de 2001 yılındaki benzeyen bir krizin olmadığını ve olmayacağını kaydeden Derviş, ''Önümüzde finansal kriz görmüyorum. Yavaş büyüme, yüksek hayat pahalılığı enflasyon ve işsizliğin yavaş yavaş artması, Türkiye'nin dünya yarışmasında geride kaldığını göreceğiz.'' dedi.

Türkiye'nin koalisyona ihtiyacı olduğunu bildiren Derviş, ''Bence Türkiye'nin ihtiyacı olan şey koalisyon. Uzlaşma kültürünün yeniden oturması lazım. Ekonomi için de çok önemli. Türkiye için önemli.'' diye konuştu.