DENİZ ÇİÇEK - Elazığ ve Malatya'da depremden etkilenen mükelleflere vergi terkini imkanı sağlanırken, bundan yararlanacakların gelir kaynağı olan varlıklarının üçte birini kaybetmiş olması gerekiyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Elazığ ve Malatya'daki afet nedeniyle vergi kanunlarının uygulaması bakımından 3 ay süreyle mücbir sebep hali ilan ederek, her türlü vergi, ceza ve gecikme faizinin ödeme süresini uzatmıştı. Bu illerde bulunan vergi mükelleflerinin vergi borçlarına da gerekli şartları taşımaları kaydıyla faiz alınmadan 24 ay taksitlendirme imkanı tanıyacağını duyuran Bakanlık, depremde varlıklarını kaybeden mükelleflerin Vergi Usul Kanunu'nun 115'inci maddesi uyarınca terkin talep etmelerinin mümkün olduğunu bildirmişti.
- "Mücbir sebep süresi uzatılabilir"
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih Öz, AA muhabirine, depremden etkilenen mükelleflere tanınan haklara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Vergi Usul Kanunu'na göre vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler durumunda mücbir sebep ilan edilebileceğini belirten Öz, "Hazine ve Maliye Bakanlığınca sağlanan hakla şubat, mart ve nisan aylarına ilişkin verilmesi gereken beyanname ve ödenmesi gereken vergiler otomatikman ertelenmiş oluyor. Uygulama, iki ildeki tüm mükellefleri kapsıyor ve bu haktan yararlanmak için ayrıca bir başvuruya gerek olmuyor. Bu süre içinde vergi yasaları yürütülmüyor. Motorlu taşıtlar vergisi de uygulama kapsamında yer alıyor ancak mücbir sebep hali kalktıktan sonra tüm beyannameler ve ödenmesi gereken vergilerin verilmesi gerekiyor." dedi.
Öz, 2011 yılındaki Van depreminin ardından neredeyse 5 yıl boyunca mücbir sebep halinin devam ettiğini anımsatarak, Bakanlığın uygun görmesi halinde Elazığ ve Malatya için de verdiği süreyi uzatabileceğini söyledi.
Bakanlığın, mükelleflere faizsiz 24 ay taksitlendirme imkanı tanıdığını ancak bu konunun açıklığa kavuşturulması için bir tebliğ yayımlanmasını beklediklerini ifade eden Öz, taksitlendirmeye ilişkin kriterlerin bu düzenlemeyle netleşeceğini dile getirdi.
Öz, Vergi Usul Kanunu'nun mükelleflere tanıdığı bir diğer hakkın da "vergi terkini" olduğuna işaret ederek, bu haktan yararlanılması için gereken şartlara ilişkin şu bilgileri verdi:
"Terkin, devletin vergi alacağından tek taraflı olarak vazgeçmesi anlamına geliyor. Bunun da koşulları var. Mükellefin, varlıklarının en az üçte birini kaybetmesi gerekiyor. Mükellefin kaybettiği bu gelir kaynaklarıyla ilgili vergi borçları ve cezaları terkin ediliyor. Örneğin, depremde yıkılan iş yeri varsa ve bu işlerinden kaynaklı vergi borcu bulunuyorsa bu işletmeyle ilgili borçlar ve cezalar tamamen siliniyor. Uygulama, afetin zarar verdiği gelir kaynaklarıyla ilgili borçları kapsıyor ancak geleceğe yönelik ödenmesi gereken vergiler kapsamda bulunmuyor."
Vergi terkini uygulanmasından yararlanmak isteyen mükelleflerin başvuruda bulunması gerektiğini vurgulayan Öz, "İlgili vergi dairesi de zarar derecesine ve borçların terkin edilebileceğine ilişkin tespitte bulunacak." diye konuştu.