Sorgun ilçesine bağlı Mehmetbeyli köyünde yaşayan matematik öğretmeni Atilla Açıkgöz, 3 yıl önce hobi olarak evinin bahçesinde böğürtlen yetiştirmeye karar verdi. 300 kök ile başladığı böğürtlen yetiştiriciliğinde yüksek verim alan Açıkgöz, kentin tarım ürünleri, buğday, arpa ve yeşil mercimeğe alternatif olarak böğürtlen yetiştiriciliğine yöneldi. Evinin 6 dönümlük bahçesinin 4 dönümüne 3 bin kök böğürtlen fidesi diken Açıkgöz, böğürtlenin bakımını yıl boyunca özenle yaptı.
Hava sıcaklığının mevsim normalleri üzerinde seyretmesiyle bu yıl böğürtlen hasadına 20 gün erken başlayan Açıkgöz, 10 tona yakın ürün elde etmeyi planlıyor. Böğürtlenin kilogram fiyatının 150 liradan satıldığı bahçede, ürünler pazara inmeden yerinde tükeniyor. Böğürtlen satın almak isteyen vatandaşlar ise aileleriyle birlikte bahçeye gelip hem zaman geçiriyorlar hem de böğürtlen topluyorlar.
Kanser başta olmak üzere bağışıklık sistemini güçlendiren, kalp sağlığını koruyan, yüksek tansiyon ve şeker hastalığına faydalı olan böğürtleni vatandaşlar meyve olarak tüketebildiği gibi reçel ve marmelat olarak da tüketebiliyor.
“BU YIL VERİM DAHA YÜKSEK OLDU”
Böğürtlen yetiştiriciliğine 3 yıl önce hobi olarak başladığını söyleyen Atilla Açıkgöz, “Böğürtlene taleplerin artması üzerine, vatandaşlar da böğürtlenin lezzetine ve faydasına vardıktan sonra kök sayımızı artırdık. 300 kök ile başladık şu an da 3 bin köke kadar çıkardık. Havaların sıcak gitmesi dolayısıyla da hasada 15 gün erken başladık ve verim bu yıl daha da güzel. Böğürtlenin kilogramını da 150 liradan satıyoruz. Talep çok iyi, normalde 250 lira olması gereken böğürtleni biz 150 liraya satıyoruz. Sağlık açısından da çok faydalı ciğerleri temizliyor, aç karnına yediğinizde şekere faydalı, depresyona, strese, kalp sorunlarına ve sindirim sistemine çok faydalı, doğal bir ürün” dedi.
“PAZAR SORUNUMUZ YOK, ÜRÜNLER BAHÇEDE TÜKENİYOR”
Alternatif ürün olarak böğürtlene yöneldiklerini de belirten Açıkgöz, “Müşterilerimiz kendi bahçeleri gibi böğürtleni elleriyle topluyorlar, pazar sorunumuz kesinlikle yok, ürünler genelde bahçede bitiyor. Böğürtlenin faydasını bilen herkes buraya bilinçli olarak geliyor. Herkes bu durumdan memnun. Önceleri burada biber, domates, patlıcan üretiyorduk, herkes aynı an da ektiği için de bu ürünler para etmiyordu, satamıyorduk. Şimdi alternatif olarak kimsenin yapmadığı erkenci ürün böğürtleni yaparak vatandaşların hizmetine sunduk” şeklinde konuştu.
“BÖĞÜRTLENİ HEM YAZIN HEM DE KIŞIN TÜKETİYORUZ”
Her yıl bahçeye gelip böğürtlen topladıklarını söyleyen Murat Kılıçarslan, “Arkadaşımız burayı hobi bahçesi olarak kurmuştu, çilek, domates, biber patlıcan üretiyordu. Daha sonra böğürtlen dikti, alanını da genişletti ve büyük bir talep oluştu. Sorgun’dan Yozgat’tan hatta yurtdışından böğürten alanlar dahi oluyor. Biz de ara ara geliyoruz böğürtlen toplamaya, şifalı bir bitki ve çok faydası var. Böyle bir coğrafyada böyle bir bahçenin ortaya çıkması büyük bir başarı. Böğürtleni hem meyve olarak hem reçel ve marmelat olarak tüketiyoruz” ifadelerine yer verdi.
“BAHÇEDE HERKES KENDİSİ TOPLUYOR”
Mustafa İşlioğlu ise “Böğürtlen hasadını çok merak ediyordum, yeni yeni olmaya başlamış. Buraya hafta sonu çocuklarımız ve ailemizle geliyoruz. Buranın bir aile ortamı sunması ve özellikle kendimizin topluyor olması çok güzel, çünkü dışarıda manavda, pazarda aldığımız ürünler gibi olmuyor. Herkes burada dilediği gibi böğürtlen toplayabiliyor. Fiyatının da uygun olması insanı cezbediyor, geçen yıl daha fazla ürün alıp kışın dondurucuya koymuştuk, bu yıl da kısmetse aynı şeyi yapacağız. Yılın her mevsiminde dolaptan çıkarıp gönül rahatlığı ile tüketebiliyoruz” diye konuştu. (İHA)
Bu içerik Hande Dağ tarafından yayına alınmıştır