''Türkiye'de atipik çalışma modellerini yaygınlaşabilmesi için yasal değişikliklerin yapılması gerekiyor. Mevzuat açısından sorunların kalkması çalışan sayısın artırır, istihdama teşvik eder'' dedi.
Biçerli, yaptığı açıklamada, Türkiye'deki eğitim seviyesinin ve okullaşma oranlarının arttığını, eğitim düzeyinin yükselmesiyle birlikte 10-15 yıl içinde çok farklı bir Türkiye'nin konuşuluyor olacağını söyledi.
Bu kapsamda, İŞKUR'un gelecek dönemde vasıflı işgücüne de hizmet verir hale geleceğini bildiren Biçerli, iş danışmanlığı hizmetiyle bağlantılı olarak üniversite mezunlarına hitap edeceklerini kaydetti.
Piyasada çok fazla geçerliliği olmayan bölümlerden mezun olan üniversitelilerin İŞKUR'un beceri geliştirme eğitimlerine katılabileceğini ifade eden Biçerli, ''Bizim portföyümüz bu yıla kadar mavi yakalıların yoğunlukta olduğu bir yapıydı. Gerek beyaz yakalı iş arayanlar gerekse de beyaz yakalı işçi arayanlar İŞKUR'a yeterince gelmedi. Bizim hedefimiz önümüzdeki dönemde İŞKUR'u beyaz yakalılara açmak'' dedi.
2011 yılında beyaz yakalı işsizlerin yoğunlukta olduğu yerlerde ''İŞKUR Beyaz Yaka Ofislerini'' açacaklarını bildiren Biçerli, pilot illerin seçildiğini, bu illerde üniversite mezunlarına hizmet verileceğini söyledi. Biçerli, ''Bizde bunu sağlayacak yeterli beşeri sermaye düzeyi var. İŞKUR, giderek daha fazla yüksek okul mezunlarından oluşan bir kurum haline dönüştü. Biz yeterlilik düzeyi giderek artan personelimizle üniversite mezunlarına bu hizmeti iyi verebileceğimizi düşünüyoruz'' diye konuştu.
Biçerli, büyükşehir belediyesi olan her ilde istihdam fuarı ve kariyer günleri etkinlikleri yaparak, üniversite öğrencilerine İŞKUR'u tanıtacaklarını söyledi.
Esnek çalışma modellerinin istihdamın artırılmasına yarar sağlayacağına inandığını dile getiren Biçerli, gelişen teknolojiyle birlikte artık insanların evinde bile çalışabildiğini söyledi. Gelişmiş ülkelerde işsizliğin düşük seviyelerde seyretmesinde esnek çalışma yöntemlerinin önemli faydasının olduğunu belirten Biçerli, ''Bugün ABD'de işsizlik yüzde 10'lar düzeyinde seyrediyorsa bunda esnek çalışma modellerinin büyük rolü vardır. Esnek çalışma orada yaygın olmasaydı işsizlik yüzde 20'ler düzeyinde olurdu'' dedi.
Türkiye'de esnek çalışma modellerinin geliştirilebilmesi için yasal değişikliklerin yapılması gerektiğini anlatan Biçerli, ''Türkiye'de atipik çalışma modellerini yaygınlaşabilmesi için yasal değişikliklerin yapılması gerekiyor. Mevzuat açısından sorunların kalkması çalışan sayısın artırır, istihdama teşvik eder'' dedi.
Biçerli, esnek çalışma modellerinin sadece istihdam açısından değil, sosyal boyutlarıyla da ele alınıp düzenlenebileceğini kaydetti.
''İŞSİZLİK FRENE BASILDIĞINDA DURMAZ''
''İşsizlikte frene bastığınızda yüzde 16-14'den birden yüzde 9'a indirmeniz mümkün değil. Göreceli iyileşmeler sağlayabilirsiniz'' diyen Biçerli, işsizlikle mücadelenin zor ve uzun bir süreci kapsadığını vurguladı.
Türkiye'nin aktif nüfusuna her yıl 800 bin kişinin eklendiğini, bu sayının yaklaşık 400 bininin iş arayarak yada çalışarak iş gücüne dahil olduğunu belirten Biçerli, ''İş gücüne katılma oranının yüzde 50 olduğu düşünülürse bu büyük bir şey. 400 bin kişiye açık iş yaratmanız lazım'' dedi.
Türkiye'de yüksek oranda gerçekleşen kırdan kente göçün işsizliğe etki yaptığına dikkati çeken Biçerli, şöyle devam etti:
''Türkiye'de yapılması gereken şey şudur; kentsel alanlarda ciddi manada her yıl yeni iş yaratmanız lazım ki işsizliği stabil halde tutabilesiniz. Azaltmak için ise o rakamın da ötesine ulaşmamız lazım. Bu da mühim bir şey. Türkiye aslında geçen yıllarda ciddi manada kentsel alanda iş de yarattı. Ekonomi büyürken açık iş de yarattı. Ancak sonrasında istihdamsız büyüme fenomeniyle karşı karşıya kalındı. Şunu eklememiz lazım; bu sadece ülkemize has bir şey değil, dünyada birçok ülke yeterince istihdam yaratmayan büyüme sorununu yaşıyor. Kaldı ki ekonomik büyümenin kentsel alanlarda oldukça fazla sayıda iş de yarattığı açık. Sorun kentsel iş gücü piyasalarında yaratılan bu miktarda açık işin hem o yıl piyasaya yeni giriş yapan kitleyi hem de köylerden kentlere koparak gelenleri bütünüyle istihdam etmeye yetmemesidir. Yeterince açık iş yaratamadığınız zaman o işsiz stokunu birden azaltamıyorsunuz. Gelinen noktada işsizlik oranı bakımından bu seneyi sanıyorum yüzde 12'li bir oranda tamamladık. 2009 yılının yüzde 14 olduğu düşünülürse 2 puanlık azalma iyidir.
İşsizliği birden indiremezsiniz. Ekonominin bir iş yaratma hacmi vardır. Fazla indirmek isterseniz ekonomide esnekliği artırmanız gerekebilir. Büyümenin istihdam yaratma esnekliğini artırmanız lazım. Bunun için de tabi bir takım yasal düzenlemelerin yapılması gerekir. Şu noktada gelinen aşama iyi.''
Türkiye'nin dünyada global bir aktör olduğunu ve dünya ekonomi sisteminden bağımsız düşünülemeyeceğini belirten Biçerli, ''Avrupa'da 2015 yılına kadar kriz öncesi duruma pek kolay dönülemeyeceği konuşuluyor. Bu durumda, Türkiye sadece içerideki talep artışına bağlı olarak ekonomisini belli oranda büyütüp iş yaratabilir. Verilebilecek ilave iş danışmanlığı hizmetleriyle veya ekonomide esneklik sağlayabilecek şeylerle bu oran daha da artırılabilir. Ticari ortaklarımızda ekonomik krizin etkilerinin azalması ile bu konuda daha iyi bir noktaya gelebiliriz'' dedi.
''200 BİNİN ÜZERİNDE KİŞİYİ ÖZEL SEKTÖRE YERLEŞTİRECEĞİZ''
Biçerli, yeni yılda İŞKUR'un özel sektörden aldığı açık işlerin sayısını 395 bine, özel sektöre yerleştirilen kişi sayısını ise 200 binin üzerine çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
Kuruma kayıtlı meslek lisesi ve meslek yüksek okulu üstü eğitim düzeyine sahip kişilerin sayısını artıracaklarını ifade eden Biçerli, bu şekilde 500 binin üzerinde kişiyi kuruma kaydetmeyi düşündüklerini dile getirdi.
Daha fazla açık işin kurumun internet sitesinden ilan edileceğini bildiren Biçerli, İŞKUR'un internet sitesinin yakın zamanda yenileneceğini, daha kullanıcı dostu, kolay bir hale getirileceğini kaydetti. Biçerli, böylece çok daha kolay bir şekilde kaydın ve eleman aramanın yapılabileceğini, özgeçmiş havuzunun oluşturulabileceğini, iş vererenlerin de bu havuzdan işçi seçimi yapabileceklerini söyledi.
İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurullarının da etkinliğinin artırılacağını, bu yönde çalışmaların da sürdüğünü ifade eden Biçerli, Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) Projesi için çok yoğun bir şekilde çalıştıklarını kaydetti.
Biçerli, kurum hizmetlerinin belediyelerde sunulabilmesine yönelik çok daha fazla belediye ile protokol yapacaklarını bildirdi.
Türkiye'nin kanayan yaralarından bir tanesinin de geçici tarım işçiliği olduğunu belirten Biçerli, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bu durumu önemsediğini, İŞKUR'un tarım işçilerinin kendi illerinde kalmalarını sağlayıcı politikalar içinde olacağını kaydetti.
İŞKUR'un yeni bir yapılanma içinde olduğunu ifade eden Biçerli, ''Bir atak içerisindeyiz. İŞKUR başarısız ve yetersiz değil. İŞKUR profili gün geçtikçe yükselen ve yıldızı parlayan bir kuruluş, bunu önümüzdeki yıllardan itibaren çok iyi göreceğiz. İnsanlar sabrederlerse 2011 yılında İŞKUR'da çok güzel şeylerin olacağını görecekler'' diye konuştu.