FİNANS

İSO Meclisi aylık olağan toplantısı

İSO Başkanı Bahçıvan: - Değişim çağında geleceğe ilişkin endişeleri azaltmak, kaygıların yerine umutları yeşertmek için her zaman ifade ettiğimiz gibi üretim odaklı bir ekonomi anlayışı hakim kılınmalı" - "Ekonomin refah üreten, istihdam yaratan, verimlilik artışı sağlayan asli unsuru üretim, dolayısıyla sanayi sektörüdür. Arzu ettiğimiz büyüme, 'nitelikli büyüme'dir" - "Geçtiğimiz günlerde Gebze-Bilişim Vadisi’ndeki lansmanına tanıklık ettiğimiz, yerli otomobilin 'yerli, milli ama evrensel' bir anlayışla milli teknoloji hamlesine katkı yapacağına inanıyoruz"

İSTANBUL (AA) - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, "Değişim çağında geleceğe ilişkin endişeleri azaltmak, kaygıların yerine umutları yeşertmek için her zaman ifade ettiğimiz gibi üretim odaklı bir ekonomi anlayışı hakim kılınmalı. Arzu ettiğimiz büyüme, 'nitelikli büyüme'dir." ifadelerini kullandı.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi'nin, yılın ilk aylık olağan toplantısı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun katılımıyla "Sürdürülebilir Büyüme İçin Nitelikli Üretim Ekonomisine Geçişte Eğitim, Kalite ve Ar-Ge’nin Önemi" ana gündemi ile gerçekleştirildi.

Erdal Bahçıvan, toplantıdaki konuşmasında, başta bilim ve teknoloji olmak üzere, birçok alanda yaşanan değişimlerle yeni dünyanın şekillendiği bir dönemden geçildiğini söyledi.

Toplumların da bu değişimden nasibini alarak hızlı, köklü ve büyük değişiklikler yaşadığına işaret eden Bahçıvan, değişimlerin sanayiciler için de geçerli olduğunu, bu değişim sürecinde bilgi, inovasyon ve kalitenin çok önemli bir role sahip olduğunu aktardı.

Bahçıvan şunları kaydetti:

"Rekabet her geçen gün artarken, sanayicilik de yeni nesil bir anlayışla tüm dünyada yeniden değer kazanıyor. Böyle bir süreçte Türkiye'nin yeni ve çok daha geniş ufuklu bir anlayışa yönelmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunu yapmak zorundayız. Çünkü, bugün dünya toplumları daha fazla refah, daha fazla adalet ve öngörülebilir bir gelecek istiyor. Bunun için de nitelikli ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması gerekiyor.

Değişim çağında geleceğe ilişkin endişeleri azaltmak, kaygıların yerine umutları yeşertmek için her zaman ifade ettiğimiz gibi üretim odaklı bir ekonomi anlayışı hakim kılınmalı. Çünkü ekonomin refah üreten, istihdam yaratan, verimlilik artışı sağlayan asli unsuru üretim, dolayısıyla sanayi sektörüdür. Arzu ettiğimiz büyüme, 'nitelikli büyüme'dir. Nitelikli büyüme, yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli sanayi ürünlerinin, üretim ve ihracat içindeki payının arttığı büyümedir."

Bugünkü üretim yapısının henüz arzu edilen noktada olmadığına dikkati çeken Bahçıvan, nitelikli büyümeyi sağlamak için mevcut çabaların ötesinde kapsamlı bir atılıma ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

- "Nitelikli ve sürdürülebilir büyümenin yolu yüksek teknolojiden geçiyor"

İSO olarak, üretimde niteliksel bir dönüşümü destekleyen bir vizyona sahip olduklarını belirten Bahçıvan, üretek büyümek, istihdam oluşturmak, ihracatı artırmak, rekabetçiliğe önem vermek, refahı büyütmek ve refahın adil paylaşımını sağlamanın kendilerinin önceliği olduğunu aktardı.

Erdal Bahçıvan, Türkiye'de sanayinin yüksek katma değerli ve yüksek teknoloji yoğunluklu sektörlere dönüşüm ihtiyacının devam ettiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Nitelikli ve sürdürülebilir büyümenin yolu yüksek teknolojiden geçiyor. Bu alanda son yıllarda bizleri sevindiren ve geleceğe dair umutlandıran bir hareketlenmenin olduğuna da tanık oluyoruz. Bu hareketlenmeye kalıcı ve sürdürülebilir bir ivme kazandırmalıyız. Başkalarının ürettiği teknolojiyi tüketen olmaktan hızla çıkıp, kendi yüksek milli teknolojimizi geliştirmemiz gerekiyor.

Geçtiğimiz günlerde Gebze-Bilişim Vadisi’ndeki lansmanına tanıklık ettiğimiz, yerli otomobilin 'yerli, milli ama evrensel' bir anlayışla milli teknoloji hamlesine katkı yapacağına inanıyoruz."

- "Orta gelir tuzağını ve niteliksiz büyümeyi kabul edilemez görüyoruz"

"Büyük hedeflere sahip, genç nüfusu olan bir Türkiye için çok şikayetçi olduğumuz orta gelir tuzağını ve niteliksiz büyümeyi artık kabul edilemez görüyoruz. O halde, Türkiye güçlü sanayi ülkesi olma yolunda üretimde niteliği artırma zorunluluğuyla karşı karşıyadır" diyen Bahçıvan şunlara vurgu yaptı:

"Bilim ve teknoloji kaldıracını üretime taşıyarak, düşük büyümenin panzehirleri olarak önerilen; beşeri sermayenin eğitim yoluyla güçlendirilmesi, Ar-Ge, tüm üretim ve hizmet süreçlerinde teknoloji içeriğinin yükseltilmesi, en fazla odaklanmamız gereken konular olmalıdır.Yüksek katma değerli ürünlerin payının arttığı nitelikli ihracat, olmazsa olmazımızdır. İSO olarak işte tüm bu alanlarda sanayimizin gelişmesi için önemli adımlar attık ve atmaya da devam ediyoruz."

- "Her şeyin başı insan kaynağı"

Yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Bahçıvan, "Sanayide Dijital Dönüşüm Ofisi"ni İstanbul Kalkınma Ajansı fonu ile hayata geçirdiklerini anımsattı.

Bahçıvan, Dijital Dönüşüm yol haritası danışmanlıkları, Dijital Dönüşüm Mini MBA ile yapay zeka, büyük veri ve nesnelerin interneti gibi alanlarda teknik eğitimler vererek hem firmalara yol gösterdiklerini, hem de bu dönüşümü sağlayacak en önemli faktör olan insan kaynağını geliştirmeye çalıştıklarını anlattı.

Dijital Dönüşüm Ofisi'n tüm Türkiye'deki odalara TOBB aracılığı ile yaygınlaştırmaktan memnun olacaklarını belirten Bahçıvan, şu bilgileri verdi:

"İSO olarak önem verdiğimiz bir diğer konu da geleceğin sanayicilerini iş dünyamıza kazandırmak. Bu amaçla bir yandan TOBB ile İstanbul'daki genç girişimciler kurulunun çalışmalarını koordine ederken diğer yandan İstanbul Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle İSO Koza Girişim Hızlandırma Projemizi yürütüyoruz.

'Her şeyin başı insan kaynağı' dedik. Bu konuda, eğitimlerimizi İSO Akademi adını verdiğimiz çatı altında bir araya getirdik ve son iki yılda kapsamını geliştirerek eğitim sayımızı 140'a, temas ettiğimiz paydaş sayımızı ise 6 bin 500'e çıkardık."

- "İşsizlikle kayıt dışı istihdam arasında pozitif bir ilişki söz konusu"

Bahçıvan, "Hepinizin bildiği gibi işsizlikle kayıt dışı istihdam arasında pozitif bir ilişki söz konusudur. İSO olarak mesleki eğitimin işsizliğin en büyük ilacı olduğunu düşünüyor, mesleki eğitimin gelişmesine yönelik projelerde elimizi taşın altına koymaktan çekinmiyoruz." ifadelerini kullandı.

Sanayinin katma değeri yüksek ürünleri üretebilmesi için iyi eğitilmiş, nitelikli iş gücüne ihtiyacı olduğunu vurgulayan Bahçıvan, sanayinin nitelikli iş gücü temin etmekte zorlandığını bildirdi.

Bahçıvan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Üretim hayatımızın ihtiyaç duyduğu işgücünü yetiştirebilmek için, yüksek nitelikli bir eğitim konseptini süratle hayata geçirmemiz ve özellikle meslek liselerindeki eğitimi, sanayi ile yakın iş birliği içinde yürütmemiz gerekiyor. Bu kapsamda geçtiğimiz yıl bu tarihlerde, Milli Eğitim Bakanlığımız ile belki de bugüne kadar yapılmış en kuvvetli 'eğitim-iş birliği protokolü' olan 'Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü'nü imzaladık.

Proje kapsamında bugüne dek 39 okulumuzda 200'ün üzerinde toplantı gerçekleştirdik, Binlerce öğrenci ve öğretmene ilave eğitimler sağladık, fabrikalarımıza teknik geziler düzenledik."

- "Kamu alımları, sanayimizin rekabet gücünün artırılması için çok önemli bir araç"

Kamu alımlarının, sanayinin rekabet gücünün artırılması için çok önemli bir araç olduğuna dikkati çeken Bahçıvan, "Kamu alımlarında yurt içinde üretilen ürünlerin tercih edilmesi ve yerli sanayinin desteklenmesi birçok sektörde dışa bağımlılığı azaltacak, ülkemizin uluslararası rekabet gücü üzerinde olumlu etkiler yapacaktır." dedi.

İSO bünyesinde yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Başkan Bahçıvan, sürdürülebilirliğin önemine dikkati çekerek, bu konuyu çalışmalarının odağına koyduklarını dile getirdi.

Bahçıvan, İSO olarak 2019 yılını çok güçlü bir bütçe performansı ile kapattıklarını belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Odamızın kanunla tanımlanmış gelir kalemleri yanında proje kaynaklarından da yeni fonlar oluşturmanın çabası içindeyiz. Avrupa Birliği, Ticaret Bakanlığı ve Kalkınma Ajansı'ndan aldığımız projelerin finansal büyüklüğünün oda bütçemizin yüzde 13'üne ulaştığını memnuniyetle belirtmek isterim. Bu kaynakları daha da geliştirmek için oda bünyemizde bir proje geliştirme ofisini de hayata geçirdik.

Birliğimizin de özellikle Avrupa Birliği fonlarına yönelik birçok çalışma yaptığını biliyoruz. Odalarımızın bu fonlardan daha fazla yararlanması için proje hazırlama yetkinliklerinin geliştirilmesi ve fonlar hakkında güncel bilgilere sahip olması noktasında daha fazla desteğinize ihtiyaç duyduğumuzu ifade etmek istiyorum."

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler