Türkiye’de en fazla zeytin ağacı varlığına sahip olan illerden Aydın’da zeytin sezonu hareketliliği sürüyor. Üreticiler tarafından toplanan zeytinlerin yağhane yolculuğu devam ederken, çiftçilerin önemli geçim kaynaklarından biri olan ve özenle ağaçlardan toplanan zeytinler son sistem teknoloji ile donatılan yağhanelerde sıkılarak zeytinyağı haline getiriliyor. Zeytin sezonu ile birlikte işleri yoğunlaşan yağhane sahipleri ise talepleri yerine getirmek için çalışmalarını sürdürürken, çalışacak işçi bulamamaktan yakınıyorlar. Aydın’ın Koçarlı ilçesinde yağhane sahibi Mehmet Cemal Şengün, Aydın’ın Türkiye’de yaşanacak en güzel yerlerden biri olduğunu ifade ederken, "İnsanlar artık alın teri dökmeden, kolay yoldan para kazanmanın yollarını arıyorlar. Biz sezonda burada mesai yapıldığında günlük 3 bin TL’ye çalışacak işçi bulamıyoruz" diyerek konuştu.
Türkiye’de insanların işsizlikten yakındığını ancak çalışmak isteyene işin her zaman bulunduğunu ifade eden yağhane işletmecisi Şengün, "Bir çuval çürük dip zeytini 500 TL. 2 çuval çürük zeytin sat, 1 çuval şeker al. O pahalı, bu pahalı diye bir şey yok. Evli bir çift sezonda devamlı dip zeytin toplayıp gelerek sattılar. 160 bin TL’lik zeytin satmışlar. 140 bin 160 bin TL karı-koca zeytin toplamış. 3 ayda kazandıkları parayı 12 aya yaysak bile aylığı 12 bin civarına tekabül ediyor. 3 ay çalış geriye kalan zamanda yat. Burada çalıştığının haricinde git istersen başka bir işte de çalış, parana para kat. Dağlarda dip zeytinleri başta olmak üzere birçok yerde zeytinler ağaçların başında kaldı. Hani işsizlik vardı? Toptan 80 TL’den yağ alıyoruz. Dağdaki zeytinleri toplayıp gelseler güzel para kazanırlar. Sonra ’hükümet kötü’ diyorlar. Hangi hükümet gelirse gelsin insanlarımız çalışmazsa parasız kalmaya mahkumlar. Bu sene zeytinin yoğun senesi olmamasına rağmen çalışacak adam yok. 700-800 ağacı olan birine daha yeni işçi bulabildik" dedi.
Yağhanede sezonda işlerin güzel olduğunu ve insanların 3-4 ayda güzel paralar kazanabildiklerini kaydeden Şengün, "Burada normal şartlarda günlük bin TL mesaiye kaldıklarında 2 buçuk 3 bin TL ustalara yevmiye veriyoruz. Hamalların yevmiyesi ise 800 TL. Mesai kaldıkları zaman da onlara bin TL veriyoruz. Hal böyleyken çalışacak adam bulamıyoruz. Bizim bu iş 3-4 ay sürüyor ama o zaman içerisinde bir yılda kazanacağın parayı burada alıyorsun. Ben dağdan zeytinleri getirecek şoför bulamıyorum. İşçileri ’canım, gülüm’ diye diye buraya getiriyorum, çalıştırıyorum. İşçilerime sabah gönülleri olsun diye kahvaltısını hazırlıyorum. Böyle bir şey mi var. Ben patron muyum yoksa işçilerin annesi miyim? bilemedim. Gönüllerini etmek için onlara yemek pişiriyorum. Azıcık sesin yükselse ’sen bana ne bağırıyorsun’ deyip işi bırakıp gidenler oluyor" diye konuştu.
İnsanların kolay yoldan para kazanmak istediklerini ifade eden Şengün sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsanlar, alın teri dökmeden, çalışmadan para kazanmanın hesaplarını yapıyorlar. Kahvede akşama kadar oturup, ’hükümet kötü, o kötü, bu kötü’ diye eleştirilerde bulunuyor" diyerek Aydın’da en büyük sorunun çalışacak kişi bulmak olduğunu söyledi.
İHA