Şener, Uluslararası Havalimanları Konseyi'nin (ACI), TAV'ın ev sahipliğinde düzenlenen, "Dinamik Havalimanları Sektörü Dönüşümü" konulu "ACI World-Europe Konferans ve Fuarı"nda AA muhabirlerine, gündeme ve geçtiğimiz günlerde yapılan üçüncü havalimanı ihalesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Beş gün sürecek etkinliğin havacılık sektörü için çok önemli olduğuna değinen Şener, Taksim'de yaşanan Gezi Parkı olaylarının etkinliğe yansımasını ise şu şekilde anlattı:
GELİN BİR ŞEY YOK
"Yaşanan olaylardan dolayı İstanbul'da bir çok etkinlik iptal olmuş. Ben etkinliğe katılacak 800 delegeye tek tek mail attım. 'Gelin, bir şey yok, İstanbul'da bu tarz olaylar var evet ama yapılan tam bir batılı eylemdir' dedim. Batı'nın her şehrinde her gün bu gibi eylemler var. Bu yüzden çok rahat olmalarını söyledim. Geldiler ve gördüler hatta dün de gittiler Taksim'e. Kendilerine Avrupa'da her gün bu tarz yürüyüşler olduğunu hatırlattım ve sonuç olarak katılımcılarda bir tane bile fire yok."
Şener, yaşanan olayların orta ve uzun vadede Türkiye'ye etkileri konusunda ise şu değerlendirmelerde bulundu:"Ekonomik bir etkisi mutlaka olur ama Türkiye'deki sosyal olayları başka ülkelerdeki sosyal olaylarla karıştırmamak lazım. Çünkü Türkiye demokratik bir ülkedir ve Türkiye'de çoğulcu bir demokrasi vardır. Türkiye'de çok partili sistem ve seçim var. Türkiye'deki sosyal olayların Batı'daki sosyal olaylardan bir farkı yok. Ekonomide bir takım inişler çıkışlar olabilir ama şu an Türkiye'de sürdürülebilir bir ekonomi var. O aynen devam edecek "
10 MİLYAR AVRO YATIRIM YAPTIK
Şener, üçüncü havalimanı ihalesinden çekilmelerine ilişkin ise şunları anlattı:"Öncelikle Türk iş adamının geleneği olarak işi alana hayırlı uğurlu olsun demek istiyorum. İkincisi, Başbakanımız ve Ulaştırma Bakanımız bu projeyi çok istiyor ondan dolayı da inşallah başarılı olurlar diyorum. Ama bizim neden almadığımızı söyleme hakkımız var. Çünkü bu açık bir ihaleydi ve biz bunu almadık. 10 milyar avro yatırım yapıp, her yıl 1 milyar avro kira vererek bir havalimanı işletme matematiğinin çalışacağına biz inanmıyoruz. Bizim gibi bizim yatırımcılarımız da buna inanmıyor. Bu çok pahalı bir havalimanı sistemi... Havalimanı işletmeciliği solo bir iş değildir, konsolide bir iştir.”
ONLAR DA BİZE İNANIYORLAR
Çekilme sonrası şirket çalışanlarına ve yatırımcılarına yönelik uyguladığı politikayı da açıklayan Şener, şunları kaydetti: "Ben ihale sonrası bir CEO olarak 20 bin civarındaki personelimin hemen hemen hepsine ulaştım. Öncelikle hepsine bu işten neden çekildiğimizi, bu işi alırsak kendileri için de zor olacağını anlattım. Kendilerinin işlerini kaybetme risklerinin olmadığını, bizim İstanbul'un yerine geçecek bir işi mutlaka en kısa sürede almaya çalışacağımızı söyledim... Onlar da bize inanıyorlar. Böyle bir çalışmamız da var. Kuzey Amerika, Latin Amerika, Güney Doğu Asya, Afrika Bölgelerinde zaten masamızda hazır olan satın almalar ve ihaleler vardı.
100 CİVARINDAKİ YATIRIMCIMIZI ZİYARET ETTİM
Bunlara şimdi tek tek bakmaya başlıyoruz. TAV gibi bir firma mutlaka Atatürk Havalimanı'nın yerine geçecek bir havalimanını portföyüne katacak. Kattığımız anda ne bize ne de çalışanlarımıza bir şey olmaz. İkinci olarak da, küçük bir dünya turuna çıkıp 100 civarındaki yatırımcımızı ziyaret ettim. Hepsi kendi yatırdıkları paralarını pahalı bir ihalede harcamayacağımızı gösterdiğimiz için bana ve benimle birlikte olan yönetici arkadaşlarıma teşekkür etti. Biz her zaman akıllı büyüme peşindeyiz. Yatırımcılarımızdan bana '3. havalimanını niye almadın?' diyen olmadı. Kimse çıkıp da 'Kardeşim neden almadın' demedi."