Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan yılın ilk Enflasyon Raporu toplantısını gerçekleştirdi. Başkan Karahan, küresel ekonomiden Türkiye'de yaşanan ekonomik gelişmelere kadar birçok konuda değerlendirmeyi başkan yardımcıları ile beraber basın mensuplarına yaptı. Başkan Karahan, 2025 yılındaki enflasyon beklentisini değiştiğini açıklarken 2026 ve 2027 yılları için beklentilerini sabit bıraktı.
Başkan Karahan'ın konuşmasında öne çıkanlar şu şekilde:
"İç talebin enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini, enflasyonun ana eğiliminin düşüş trendinde olduğunu değerlendiriyoruz.
Para politikasındaki sıkı duruşumuzu dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceğiz.
Küresel büyümede kademeli toparlanma öngörüsü korundu. Enerji fiyatalrı son dönemde dalgalı bir seyir izledi. Merkez bankaları enflasyon eğilimini dikkate alarak parasal sıkılığı azaltıyor.
Piyasa fiyatlamaları hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde 2025'te faizlerin daha yavaş indirileceğine işaret ediyor.
Üretim göstergeleri iktisadi faaliyette toparlanmaya işaret ediyor. Korumacı eğilimlerin artması ve jeopolitik riskler büyüme üzerinde aşağı yönlü, enflasyon üzerinde yukarı yönlü riskleri artırıyor.
Haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci devam ediyor. Son rapor döneminde bu yana enflasyon, öngörülerimizle uyumlu gerçekleşiyor.
Cari işlemler dengesindeki olumlu seyir devam ediyor. Önümüzdeki dönemde cari açıkta bir artış bekliyoruz, ancak söz konusu artış sıkı parasal duruşumuzun etkisiyle sınırlı olacaktır. Ana eğilim ocak ayında öngörülerle uyumlu olarak yükseldi. 2024'ün son çeyreğinde hizmet enflasyonunun yavaşladığını gördük.
Hizmet enflasyonu kademeli olarak güç kaybediyor. Hizmetlerde yıllık bazda düşüş sürüyor. Kira enflasyonu yüksek olmakla beraber yavaşlama eğiliminde. Yenilenen kira sözleşmelerindeki artış oranı düşüyor. Sözleşmelerindeki artış oranının mevcut yıllık kira enflasyonunun altında kaldığını görüyoruz.
Üretici enflasyonundaki zayıflama temel mallarda enflasyonu olumlu etkiliyor. Tüketici ve firmaların enflasyon beklentileri de gerileme eğiliminde. Son dönemde, tüketici ve firmaların enflasyon beklentilerindeki gerilemenin belirginleştiğini izliyoruz. Para politikasındaki kararlı duruşumuzla, beklentilerdeki düzelme devam edecek.
Politika faizini kademeli olarak yüzde 50'den yüzde 45'e indirdik. Kredi gelişmelerine baktığımızda dönemsel faktörleri göz önünde baktığımız kredilerde artış oldu.
Parasal aktarımın etkinliğini makroihtiyati tedbirler ve likidite yönetimi ile destekliyoruz. Piyasada oluşan likidite fazlasını zorunlu karşılıklar ve mevcut diğer araçlarımızı kullanarak sterilize ediyoruz. Para politikası duruşumuz ve makroihtiyati çerçeve sayesinde mevduat faizlerinin seviyesi, Türk lirasına geçişi ve tasarrufları desteklemeyi sürdürüyor.
Yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirasına olan güveninin artması rezervlerimize olumlu yansımaya devam ediyor.
KKM’nin mevcut seviyesi düşünüldüğünde, bu uygulamayı yıl içerisinde tüzel kişileri önceleyecek şekilde sonlandırmayı planlıyoruz. Yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirasına olan güveninin artması rezervlerimize olumlu yansımaya devam ediyor.
Sermaye girişlerindeki olumlu seyir devam ediyor. Önümüzdeki dönemde sermaye girişleri küresel gelişmelere bağlı olarak oynaklık gösterebilir.
Orta vadeli tahminlerimizi oluştururken, enflasyon görünümünde kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar, para politikasındaki sıkı duruşu sürdüreceğimizi esas aldık. Ayrıca, ekonomi politikalarındaki eşgüdümün de artarak devam edeceğini tahminlerimize yansıttık.
2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 24 seviyesinde (önceki yüzde 21) gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. 2026 için yüzde 12 tahminini koruduk, 2027'de yüzde 8'e gerilemesini hedefliyoruz"
Okuyucu Yorumları 56 yorum