Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Vergi mükelleflerinin, sosyal güvenlik prim yükümlülerinin borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin kanun, salı günü Meclis Genel Kurulu'na gelecek" dedi.
Ağbal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, 15 Temmuz darbe girişiminin olduğu günün sabahında ekonomisinin temelleri sağlam şekilde yolunda yürüdüğünü belirterek, o gün 2016 yılı bütçe açığı hedefi 29 milyar lira civarında olan bir ülkede bütçenin 6 aylık dönemde 1 milyar lira fazla verdiğini, işsizlik oranlarının ve çekirdek enflasyonun sürekli bir şekilde aşağıya gelmeye devam ettiği bilgilerini de kamuoyu ile paylaştığını anımsattı.
Cari işlemler açığının 27 milyar dolar civarına kadar düştüğünü ifade eden Ağbal, verilerin, bankacılıkta aktif kaliteyi ve maliye politikasının son derece iyi olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Ağbal, darbe girişimine tevessül edilen gün ekonominin güzel bir durumda olduğunu dile getirerek, Türkiye'nin bir süredir aynı kulvarda bulunduğu gelişmekte olan ülkeler içerisinde olumlu yönde ayrışan bir ülke konumuna geldiğini söyledi.
Günümüzde global ekonomide belirsizlikler ve piyasalarda dalgalanmalar yaşandığına dikkati çeken Ağbal, "Dikkat edin uluslararası kuruluşlar sürekli olarak dünya ekonomisinin büyümesine ilişkin olarak her yeni yaptıkları tahminlerde büyümeyi aşağıya çekiyorlar ama buna karşılık Türkiye'nin büyüme oranlarıyla ilgili tahminler hep yukarı yönde. Özellikle Avrupa'da ekonomilerin ılımlı seyri Türkiye'ye güç veriyor. Son açıklanan veriler de teyit ediyor, bizim Avrupa'ya ihracatımız her geçen gün artıyor. Dolayısıyla Avrupa ile olan ticaret ilişkilerimizin gelişmesi de büyümeye önemli bir etki veriyor" diye konuştu.
Ağbal, iç talebin canlı olduğuna işaret ederek, "Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumumuz, Merkez Bankamız, iç talebi ılımlı ve sürdürülebilir bir seviyede devamlı kılacak tedbir alıyorlar. Bununla uyumlu olarak iç talep iyi gidiyor. Bizim 2016 yılında büyümemizin en önemli unsurlarından biri olan iç talepte gidişat iyi vaziyette" dedi.
Gelecek aylarda ihracatta Avrupa tarafı başta olmak üzere daha güzel haberler gelmesini temenni eden Ağbal, darbe girişiminin turizm üzerinde birtakım olumsuz etkilere yol açtığını, gelecek günlerde özellikle Rusya pazarında atacakları adımlarla oradan sevindirici haberler beklediklerini söyledi.
"Ekonomideki bu olumlu gidişatı sürdürecek tedbirleri bir bir alıyoruz"
Ağbal, darbe girişiminden sonra özel sektörün ortaya koyduğu yaklaşımın son derece önemli olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye'nin ekonomisinin büyümesinin itici unsurlarından biri özel sektör yatırımlarıdır. Bir süredir aslında burada çok da hedeflerimizle uyumlu bir görünüm yok ama darbe girişimi sonrasında ortaya konulan çok net bir tavır var. Özel sektörümüz, yatırımlarını artırarak devam ettireceğini söylüyor. Bu son derece olumlu bir gelişme. Hükümet olarak, ekonomideki bu olumlu gidişatı sürdürecek tedbirleri bir bir alıyoruz."
Cuma gecesi yaşanan darbe girişiminin ardından, piyasaların pazartesi normal şekilde açıldığını anımsatan Ağbal, şöyle devam etti:
"Ekonominin çarkları işliyor, bankacılık sistemi çalışıyor. Döviz kurlarında piyasada ilk başta bir hareketlenme oldu, bu normal. Şunu unutmayalım ki ortaya çıkan dalgalanma, Türkiye ekonomisinin temellerinin sağlam olduğunu bir defa daha teyit etti.
Dövizde, faizde ve sermaye piyasalarında bir miktar hareketlenme olduysa da bu hareketlenme, geldiğimiz nokta itibarıyla tekrar eski seviyelerine doğru dönmeye başladı. Kur aşağıya geliyor, borsamız tekrar yükseliyor, faizde tekrar olumlu yönde beklentiler var. Hükümet olarak aldığımız tedbirlerle çok yakın bir vadede darbe girişiminin oluşturduğu bu belirsizlik ortamı, ortadan kalkacak."
Bakan Naci Ağbal, 65. Hükümet'in Türkiye'yi 2023 vizyonuna taşıyacak yapısal reformları bulunduğunu belirterek, bunları da bir bir hayata geçirdiklerini söyledi.
Darbe girişiminden üç gün sonra TBMM'de Uluslararası İş Gücü Kanunu'nu görüştüklerini ifade eden Ağbal, "Maliye Bakanlığı olarak çalışmalarına katkı verdiğimiz vergi mükelleflerinin, sosyal güvenlik prim yükümlülerinin borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin kanunu hemen bu olayın akabinde Meclis'ten geçirdik. Komisyonda görüşmelerini geçen hafta yaptık, salı günü de inşallah Meclis Genel Kurulu'na gelecek. Bu yasanın çıkması halinde yaklaşık olarak 3-4 ay piyasada vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu ferahlamayı da meydana getirmiş oluyoruz. Bu da son derece önemli" diye konuştu.
Ağbal, darbe girişiminin etkilerinin çok kısa vadede ortadan kalkacağını vurgulayarak, "Ekonomide oluşan belirsizlikler çok kısa bir sürede ortadan kalkacak ve Türkiye aynı kulvardaki diğer gelişmekte olan ülkeler içerisinde gerçekten parlayan bir yıldız haline gelecek" dedi.
"Vatandaşlarımız, ekonominin geleceğine güven duyuyor"
Darbe girişiminin ertesi günü vatandaşların yaklaşık 9-10 milyar dolarlık döviz bozdurduklarına dikkati çeken Ağbal, "Darbe girişiminin olduğu gece vatandaşımız demokrasi sınavını öyle bir verdi, öyle bir davranış gösterdi ki milletine, demokrasisine sahip çıktı. Aynı vatandaşımız gitti ertesi gün bu ülkeye, ekonomiye olan inancını gösterdi. Normalde Türk lirasından dövize geçilmesi beklenirken tam tersine dövizini bozdurup Türk lirasına geçti. Bu da ekonominin temellerinin sağlam olduğuna işaret ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
Ağbal, 1994 ve 2001'de yaşanan krizde döviz kurunun, faizlerin bir anda değiştiğini dile getirerek, 15 Temmuz darbe girişiminin olduğu günün ertesi gün ise ne dövizde ne de faizde korkutacak bir gelişme olmadığını söyledi.
Ekonomiye, ekonominin geleceğine ilişkin duydukları güven dolayısıyla vatandaşlara teşekkür eden Ağbal, bu güvenin kendilerini cesaretlendirdiğini ve sorumluluklarını artırdığını ifade etti.
"Geçen hafta Moody's ile çok yapıcı, olumlu bir görüşme gerçekleştirdik"
Ağbal, darbe girişiminin ardından dış piyasalarda da farklı bir beklenti oluştuğunu ve "Acaba Türkiye ekonomisi böyle bir olaydan sonra ciddi anlamda sarsılır mı?" sorusunu akla getirdiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Standard and Poor's, çok acele bir tavırla Türkiye'ye ilişkin bir değerlendirmede bulundu. Nitekim ne kadar aceleci bir açıklama olduğu, sonraki günlerde yaşanan gelişmelerle ortaya çıktı. Dolayısıyla dış piyasalarda ilk anda Türkiye için söylenenler de beklenenler de olmadı. Gerek vatandaşlarımızın dövizden Türk lirasına geçmeleri, gerekse yurt dışından gelen yatırımcıların Türkiye ekonomisine ilişkin gösterdikleri güven sayesinde bu bir krize dönüşmeden, bir güven tazelemeye dönüştü. Bu son derece önemli."
Ağbal, Moody's ve Fitch'in Türkiye ile ilgili bir değerlendirme süreci içerisinde olduğuna işaret ederek, "Geçen hafta Moody's ile çok yapıcı, olumlu bir görüşme gerçekleştirdik. Kendilerine Türkiye ekonomisinde yaptıklarımızı, reformlarımızı anlattık, bütçe disiplininde kararlılıkla devam edeceğimizi söyledik" diye konuştu.
Bu hafta Fitch'le görüşmesi olduğunu vurgulayan Ağbal, "Onlarla da Türkiye ekonomisine, yapısal reformlara ve kamu maliyesine ilişkin görüş alışverişinde bulunacağız. Her iki kuruluşun da (Fitch, Moody's) Türkiye ile ilgili yapacakları değerlendirmeler bizim için önemli. Objektif bir değerlendirme yapacaklarına inanıyoruz. Türkiye'nin, gelişmekte olan ülkeler içerisindeki güçlü yönlerini en iyi bilen uluslararası kuruluşlar bunlar" dedi.
Ağbal, onların ortaya koydukları konuların, zaten hükümet olarak önemsedikleri konular olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim bütçe disiplininden, yapısal reformlardan asla vazgeçmemiz söz konusu değil. İlk bakışta darbe girişiminden sonra 'acaba politika bu reformları devam ettirebilecek mi?' gibi kafalarda soru işareti oluştu. Şu anda ortaya çıkan durum, çok daha olumlu çünkü özellikle muhalefet partilerinin bu süreçte hükümete vermiş oldukları destek ve siyasetin bir bütün halinde demokrasiye sahip çıkması aslında reform yapma kabiliyetimizi azaltmadı, tam tersine artırdı.
Siyasi istikrarın çok daha güçlü bir şekilde yeniden oluştuğunu, partiler arasındaki uyumun kuvvetlendiğini, reform yapma iradesinin sadece hükümet tarafında değil, aynı zamanda muhalefet partilerinde de aynı şekilde oluştuğunu, destek verdiklerini de kendilerine ifade ediyorum."
"Değerlendirmelerin olumlu, neticenin iyi olacağına inanıyorum"
Kısa süre önce, Yeniden Yapılandırma Kanunu Meclis'ten geçerken bütün partilerin bu tasarıya büyük destek verdiklerini anlatan Ağbal, "Kendileri de her zaman ifade ediyorlar, 'hükümet olarak getireceğiniz bütün reformlara destek olacağız.' diye. Dolayısıyla bu yabancı yatırımcı kuruluşların 'Acaba Türkiye'de politika reform yapabilir mi?' sorusu bence gündemden düşmüştür. Bu son derece önemli" ifadelerini kullandı.
Ağbal, mali disiplin konusunu kredi derecelendirme kuruluşlarına aktardığını, 6 aylık bütçe sonuçlarının ortada olduğunu, yıl sonunda bütçe açığı hedefiyle ilgili ortaya koydukları yaklaşımın da devam ettiğini söyledi.
"Türkiye'de demokrasiyi aslında güçlendiren yeni bir fırsat doğmuştur çünkü bugün ortaya çıkan tabloda muhalefet partileri, iktidar partisi hep birlikte sivil demokrasinin daha da güçlenmesi noktasında ortak bir anlayışa gelmişlerdir" diyen Ağbal, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanımızla yapılan görüşmede, anayasada değişiklik yapılması iradesi ortaya çıkmıştır. Bu son derece önemlidir. Bundan yakın bir süre önce 'Acaba Türkiye'de bir anayasa değişikliği yapılabilir mi?' diye konuşurken şu anda bütün muhalefet partileri bir araya gelip anayasada en acil yapılması gereken değişiklikler üzerinde görüş birliğine vardıklarını ifade etmişlerdir. Bütün bu siyasi ve ekonomik gelişmeler, uluslararası kuruluşlar bakımından önemli yeni gelişmelerdir. Bütün bu gelişmeleri dikkate alacaklarını düşünüyorum."
Bakan Ağbal, Türkiye ekonomisinin temellerinin sağlam olduğunu vurgulayarak, "Bankacılık, kamu maliye sistemimiz de öyle. Biz bu süreci en iyi şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Uluslararası kredi derecelendirme şirketlerinin yapmış olduğu değerlendirmeye katkı verebilecek her türlü bilgiyi kendileri ile paylaşıyoruz. Diğer bakanlarımız da yaptıkları görüşmelerde ülke olarak gayretimizi ifade ediyorlar. Değerlendirmelerin olumlu, neticenin iyi olacağına inanıyorum" diye konuştu.