İç piyasada fiyatların bu kadar artmasının ardından ithalatın da yolu açıldı. Hayvancılık yapanların besin olarak kullandığı samanın fiyatı şimdi üretcileri kara kara düşündürüyor.
Sonbahar ve kış aylarında yaşanan kuraklık özellikle buğday ve diğer hububat ürünlerinde üretim kaybına neden oldu. Bu kaybın yıl sonunda yüzde 20’ler seviyesinde olacağı ve geçen yıl 22.5 milyon ton olan buğday rekoltesinin bu sene 18 milyon tona kadar gerileyebileceği tahmin ediliyor.
Kuraklık nedeniyle İç Anadolu Bölgesi’nde özellikle Konya, Eskişehir, Ankara Polatlı gibi hububat üretiminin en yaygın olduğu bölgelerdeki bir çok tarlada ekinler yetersiz kalırken, bu durum saman üretimini de olumsuz etkiliyor. Nisan ayında kilosu 25 kuruştan satılan 2013 ürünü saman, bu yıl mayısta 37 kuruşa çıktı. Buğday hasadının başlamasından sonra saman veriminin az olduğu görülünce fiyat daha da yükseldi. Geçen sene hasat döneminde kilogramı 10-15 kuruş arasında değişen samanın fiyatı, yoğun talebin ardından 35-40 kuruşa kadar çıktı. İç piyasada fiyatların bu kadar artmasının ardından ithalatın da yolu açıldı.
BAKANLIĞIN YANLIŞ POLİTİKASI
Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, saman ithalatının tarımda uygulanan yanlış politikalardan kaynaklandığını söyledi. Hayvancılıkla âlâkası olmayan insanlara kredi verip çiftlik kurdurulduğuna dikkat çeken Eskiyörük, şöyle devam etti:
"Bu çiftlikler saman üretmedikleri için yurtdışından alıyor. Eğer yetmiyorsa elbette saman ithalatı yapılmalı. Fakat neden bu duruma gelindi? Hayvancılığı çiftçiler yapsaydı, bunlar yaşanmazdı. Çiftçinin zaten tarlası var, hayvanın yiyeceği kaba yemi yetiştiriyor ama hiç tarımla ilgisi olmayan insanların kurduğu çiftlikteki hayvanlar neyle beslenecek? Mecburen saman ve ot ithal edilecek."
TÜRKİYE’NİN BİR AYIBI
Saman ithal etmenin Türkiye'nin bir ayıbı olduğunu vurgulayan Eskiyörük, “Bakanlık mevcut kaynakları üreticilere verseydi; onların gelişmesi ve modernizesi için kullanılsaydı, Türkiye hayvancılıkta ciddi ihracat düzeyine gelmiş olurdu. Kaynaklar gereksiz ve ilgisiz yerlere verildiği için bu hale geldi. Bugün Türkiye'de saman yetersizliği yaşanıyorsa bu, bakanlığın yanlış politikasından kaynaklanıyor.” diye konuştu
ZORLUĞUN ÜSTESİNDEN GELİRİZ
Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Cumali Doğru , Türkiye'nin zorda kalmazsa saman ithal etmeyeceğini, yemin hayvancılıkta zaruri ihtiyaç olduğunu belirtti. Doğru, "Ülkemizde küresel ısınma nedeniyle buğday üretiminde azalmalar görülüp, ithalat zorunlu hale gelmektedir. Çözümü tabiattan kaynaklanıyor. Sulamanın olduğu yerde buğday fazla olur. Yağışların yeniden gelmesiyle birlikte ileride bu zorluğun üstesinden geliriz" dedi.
TARIMDA UYGULANAN POLİTİKALARA DİKKAT EDİLMELİ
Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin ise “Don olayının yaşanması çoğu ürünü olumsuz etkilediği gibi samanı da boş geçmedi. Don olayının ardından meydana gelen kuraklık , buğdayın rekoltesini yüzde yirmi azalttı. Saman mahsülleri 22 milyon tondan 18 milyon tona geriledi. Ciddi bir şekilde düşüş var. Türkiye'nin yem açığının kapatılması için mecburen samanın ithal edilmesi gerekir” dedi.
Geçen sene de aynı talihsizlik yaşanarak dış alıma mahkum kalındığını belirten Yetkin, yem açığının kapatılması için gereken çözümün tarımda uygulanan politikalara dikkat edip üretimin artırılmasını sağlamak olduğunu söyledi.