FİNANS

Şimşek'ten 'kapasite' uyarısı

Şimşek, kapasite kullanım oranı ile ilgili uyarılarda bulundu: "Kriz öncesi seviyenin de altında"

Şimşek'ten 'kapasite' uyarısı

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen 2011 yılı “CEO Forumu”nun ilk toplantısının açılışında yaptığı konuşan Mehmet Şimşek, kapasite kullanım oranı ile ilgili uyarılarda bulundu.

Şimşek, şu anda kapasite kullanım oranı yüzde 80'in üzerinde olan, 24 sektörden sadece 1 sektör olduğunu, kapasite kullanım oranının düşmeye başladığını ve kriz öncesi seviyenin de oldukça altında bulunduğunu ifade etti.

Para politikasının hep böyle gecikmeli çalıştığını söyleyen Şimşek, “Bu politika çerçevesi işlemiyor” yaklaşımı için çok erken olduğunu, işlediğine dair emarelerin yeni çıktığını, bir trend oluşturması gerektiğini, bir aylık verinin trend oluşturmayacağını vurguladı.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, mevduat munzam karşılıklarının artırılmasıyla ilgili olarak, “Son bir aydır rakamlar aslında bu politikanın çalışabileceğine dair çok ciddi, çok güçlü sinyaller veriyor. Kredideki genişleme yavaşladı. Etki Nisan'ın 15'inden sonra çok daha güçlü bir şekilde hissedilir diye düşünüyoruz” dedi.

Şimşek, gelişmiş ülkelerde büyüme beklentilerinin ciddi bir şekilde zayıfladığını, fakat tekrar yükselme eğiliminde olduğunu söyledi. Gelişmekte olan ülkelerde ise büyüme beklentilerinin 2011'de yüzde 6,7 olduğunu ifade eden Şimşek, 2012'de global büyümenin de yüzde 4,5 civarında öngörüldüğünü belirtti.

Gelişmiş-gelişmekte olan ülke ayrışmasının devam edeceğini söyleyen Şimşek, “Bu da makul çünkü gelişmekte olan ülkelerin makro ekonomik temelleri daha sağlam. Gelişmekte olan ekonomiler uzun ve orta vadede gelişmiş ülkelere oranla çok daha iyi bir performans ortaya koyacaklar. Oralara bir miktar yoğunlaşmakta fayda var. Türkiye bence Hindistan ve Çin'i ciddi bir şekilde ihmal eder bir noktada. Hakikaten Asya'ya biraz yoğunlaşmak gerektiği son derece açık” dedi.
Şimşek, gelinen noktada gelişmekte olan ülkelerin daha güçlü bir şekilde daha iyi makroekonomik temellere sahip ve muhtemelen de cazip olmaya devam edeceklerini, gelişmiş ülkelerde de sıkıntıların yansımalarının daha düşük büyüme olarak ortaya çıkar diye düşünüldüğünü kaydetti.

“ŞU ANDA BÖYLE BİR SÜREÇTEYİZ”

Bu kriz döneminde gelişmekte olan ülkeler arasında puan olarak en fazla faiz düşüşü sağlayan ülkenin Türkiye olduğunu, Türkiye'nin 10 puanın üzerinde faizleri azaltma imkanı bulduğunu anlatan Şimşek, şunları kaydetti:

“Para politikası açısından bakarsak şu anda dışarıdan bakıldığı zaman ve Türkiye'nin önceki deneyimleri ile karşılaştırıldığı zaman hakikaten pek geleneksel olmayan, biraz aykırı bir politika uygulanıyor. Standart tedavi şudur; eğer ekonomide iç talep çok güçlü ise ve dolayısıyla enflasyonist bir baskı gündemde ise veya cari açığı kontrol altına almanız gerekiyorsa, yapılması gereken son derece basittir; faizleri artırırsınız, kredi talebini sınırlarsınız, bu da ekonomiyi bir miktar yavaşlatır, yumuşak inişi sağlar. Fakat biz niye böyle bir yola başvurmadık? Bunu yapmamamızın sebebi maalesef gelişmiş ülkelerdir, öncelikle de Amerika'dır. Onlar ikinci parasal genişlemeyi ortaya koyunca biz bu dolar likiditesinin bir kısmının gelişmekte olan ülkelere geleceğini zaten üç aşağı beş yukarı tahmin etmiştik. Eğer siz gelişmiş dünya ile faiz farklarını artırırsanız, faizi yükselterek bunu yapmayı sağlarsanız bu, Türkiye'yi o anlamda sıcak para açısından daha çekici bir hale getirir. Belki içeride kredi genişlemesini de kontrol etmekte zorlanabilirsiniz. Niye çünkü Türkiye önemli tasarruf açığı olan bir ülkedir. O nedenle biz dedik ki, genel olarak konuşuyorum, eğer güçlü bir şekilde mevduat munzam karşılıkları ile oynanırsa belki hem daha fazla buraya para girişini sınırlarız ama aynı zamanda kredi genişlemesini de sınırlarız. Şu anda böyle bir süreçteyiz.”

“PARA POLİTİKASI HEP BÖYLE GECİKMELİ ÇALIŞIR”

Bu politika çerçevesinin çalışıp çalışmadığına ilişkin tartışmalara ilişkin olarak da Bakan Şimşek, “Benim görebildiğim kadarıyla biraz bu tartışmalar, cari açık her ay yükseldiği için işin bir o boyutu var. Para politikasının gecikmeli çalıştığı da biraz gözardı ediliyor. İşin bir de o boyutu var. Tabii çalışmıyor diye hızlı bir şekilde karar verme çabası, daha doğrusu öyle bir eğilim var. Doğrusu son bir aydır rakamlar aslında bu politikanın çalışabileceğine dair çok ciddi, çok güçlü sinyaller veriyor. Kredideki genişleme yavaşladı. Yıllık bazda yüksek seyrediyor ama önemli olan ay ay veya hafta haftaki rakamlar bir trend oluşturmaya başladı gibi, orada da bir etki söz konusu ve etki Nisan 15'inden sonra çok daha güçlü bir şekilde hissedilir diye düşünüyoruz. Çünkü Nisan 15'i itibariyle mevduat munzam karşılıklarının etkisi çok daha büyük boyutlarda” diye konuştu.

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler