Son dakika: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen MÜSİAD 28. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle;
- 35 yıldır duruşunuzu ve samimiyetini muhafaza ettiniz. Kazanırken çalışanlarınızdan başlayarak milletinize kazandırmayı hiçbir zaman ihmal etmediniz.
"BUGÜN ÇOK DAHA GÜÇLÜ, ÇOK DAHA İTİBARLI BİR TÜRKİYE VAR"
- Bugün 2002 öncesine kıyasla çok daha güçlü, çok daha itibarlı bir Türkiye varsa bunda MÜSİAD'ın 35 yıllık mücadelesinin önemli bir payı bulunuyor. MÜSİAD'ımıza ülke olarak, millet olarak da minnet borçlu olduğumuzu belirtmek istiyorum. MÜSİAD'ın ülkemiz, milletimiz, demokrasimiz adına yönettikleri mücadelesine her zaman destek oldum.
"KÜRESEL EKONOMİ FIRTINALI BİR DENİZDE İLERLEMEYE ÇALIŞIYOR"
- Enflasyon korkusu gelişmiş ekonomiler dahil dünyanın birçok ülkesinde ekonomi politikalarının temel belirleyicisi halinde dönüştü. Küresel ekonomi fırtınalı bir denizde ilerlemeye çalışıyor. Projeksiyonlarımızı buna göre yapmanın, yakın gelecek için en akıllı tercih olacağına inanıyoruz. Her gün bir yenisi patlak veren krizlere aldırmadan soğuk kanlı ve sabırlı bir şekilde yol alıyoruz. Programın en önemli hedeflerinden biri vatandaşımızı hayat pahalılığı derdinden temelli kurtarmaktır. Bu hedefe giden yolda son 2 yıldır çok önemli mesafe kaydettik.
"ÜLKEMİZİN KRONİK PROBLEMLERİ ARASINDA"
"REZERVLERİMİZ YENİDEN ARTMAYA BAŞLADI"
- Malum çevrelerin operasyonları ellerinde patladı. Bu haftadan itibaren rezervlerimiz yeniden artmaya başladı. Yatırım, üretim ihracat istihdam... Bunlarla birlikte kaliteli büyüme ilkemize bağlılığımızı koruyoruz.

-
İhracat sadece döviz geliri değildir. İhracat; üretimdir, istihdamdır, refahtır.
Kim üretmek istiyorsa, kim yatırım yapıyorsa kim istihdam sağlıyorsa biz onun yanındayız, yanında olmaya da devam edeceğiz. Siyasi hayatımızın her döneminde olduğu gibi hem iş yapıyor, hem hizmet ediyoruz. Hem de karalama kampanyalarıyla mücadele ediyoruz.
- Aktörler isimler, genel başkanlar değişse de ne yazık ki bu zihniyette düzelme olmuyor. Durum öyle vahim ki. Bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanı çıkıyor, kendi ülkesini yabancı basına şikayet ediyor. Boykot çağrılarıyla yerli ve milli markalara zarar veriyor. Evine ekmek götüren işçi kardeşlerime zarar veriyor. İhracatçılarımıza zarar veriyor. İş dünyamıza zarar veriyor.
"TÜRKİYE'NİN KUTUPLAŞMAYA DEĞİL KUCAKLAŞMAYA İHTİYACI VAR
- Kantarın topuzu kaçmıştır, düzelme umudu da giderek azalmaktadır. Siyaseti marjinalleştirmek bu ülkeye yapılacak bir kötülüktür. CHP'nin süratle normalleşmesi şart. Sayın genel başkanın artık suç örgütünün boyunduruğundan kurtulup ülkenin gerçek gündemine dönmesi gerekiyor. Sorumlu dille siyaset yapmaya davet ediyorum. İç cepheyi güçlendirmeliyiz. Türkiye'nin kutuplaşmaya değil kucaklaşmaya ihtiyacı var. Bölgemizde ve dünyada tansiyon bu kadar yükselmişken yangına körükle gitme yanlışından dönülmesini diliyoruz.
Okuyucu Yorumları 32 yorum