Son dakika: “Faiz kararı ne oldu, Merkez Bankası faiz kararı açıklandı mı?” Sorularına yanıt aranmaya başlandı. Anketlere göre faizlerin yüzde 14'te sabit kalması bekleniyordu. Peki Merkez Bankası faiz kararı ne oldu? İşte Merkez Bankası faiz kararına ilişkin son dakika haberinin detayları…
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) piyasaların yakından takip ettiği faiz kararını açıkladı. Yılın başından bu yana yüzde 14’te sabit kalan faizler bu ay sürpriz bir şekilde 100 baz puan daha düşürüldü. Merkez faiz oranını 100 baz puan düşürerek yüzde 13'e indirdi. Ekonomistler yapılan anketlerde faizlerin yüzde 14 seviyesinde sabit kalacağını tahmin etmişti.
TCMB 2021 yılını, eylül ayında başladığı seri faiz indirimleriyle kapatmıştı. Merkez Bankası eylül ayında 100 baz puan, ekim ayında 200 baz puan, kasım ayında ise 100 baz puan, aralık ayında ise 100 baz puanlık faiz indirimi yapmıştı. Böylece 4 ayda toplamda 500 baz puanlık indirimle faiz yüzde 14'e çekilmişti. Banka 2022 yılında ise faizde bir değişikliğe gitmedi. Ocak ayından itibaren değişiklik yapmayan Merkez, faizi yüzde 14'te sabit bıraktı.
Karar metninde sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağının öngörüldüğü ifade edildi.
Para Politikası Kurulu'nun özeti şu şekilde:
"Jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisi artarak sürmektedir. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmeleri yaygınlaşmaktadır. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğilimi sürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir.
Yılın başındaki güçlü büyüme dış talebin de olumlu etkisiyle ikinci çeyrekte de sürmüştür. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı devam etmektedir. Bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının parasal aktarımın etkinliğini azalttığı değerlendirilmektedir. Bu çerçevede kurul, makroihtiyati politika setini, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarla daha da güçlendirmeye karar vermiştir.
Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bununla birlikte, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler iktisadi faaliyette bir miktar ivme kaybına işaret etmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar vermiş, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunu değerlendirmiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir."
Daha önce faizin enflasyona sebebiyet verdiği açıklamalarında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün yapılan parti toplantısında hem şu an uygulanan para politikasının hem de Yeni Ekonomi Modelinin devam edeceğini belirtti. Konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Uyguladığımız ekonomi programı, geçmişin değil, geleceğin üzerine kuruludur. Esasen dünyada her ülkeye uyacak tek tip bir ekonomi modeli yok. Her ülke bizim de yakından takip ettiğimiz genel yaklaşımlardan istifadeyle kendi şartlarına, imkânlarına, ihtiyaçlarına, hedeflerine göre kendi ekonomi programını geliştirir ve hayata geçirir. Kur garantili milli paradan bahsediyoruz ama bunu hazmedemiyorlar. İktisatçıların bazıları bu gerçekleri bildikleri halde sahiplerine yaranmak için programımızı kötülerken, bir kısmı cehaletleri sebebiyle bize kör düşmanlık yapıyor.”
Dolar kuru aylık bazda bu yılın en sakin dönemini geçiriyor. Aralık ayında görülen zirve sonrası düşüşe geçen dolar kuru 2022’nin ilk ayını da düşüşle geçirdi. Bu yıl en düşük 13,17 seviyesini gören kurda aylık bazda Şubat ayından itibaren yükseliş hızlandı. En fazla oynaklık ise Mayıs ayında görüldü. Bunda yurt içi enflasyonun giderek artması ve Fed’in faiz artışını hızlandırması etkili oldu.
Dolar/TL, Merkez Bankasının faiz oranını açıklayacağı güne sakin başladı. Bir süredir 17,93-17,98 aralığında oldukça dar bantta işlem gören kur Merkez’in faiz kararı sonrasında 18,14'e kadar yükseldi. Euro/TL de 18,48 TL seviyesine çıktı. Dolar saat 17:46 itibariyle 18,09'dan işlem gördü. Euro ise aynı saatlerde 18,35 TL'den işlem gördü.
Altın, Fed tutanaklarından çıkan faiz artışlarına daha yavaş bir artış hızıyla devam edileceği yönündeki işaretlerin ardından düşüşüne son verdi. Altının ons fiyatı 1780 dolar seviyelerinde hareket ediyor. Dolar kuru ve ons altın fiyatlarıyla yön tayin eden gram altın fiyatı ise şu sıralar 1025 liradan alıcı ile buluşuyor.