Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ankara'da Diplomasi Muhabirleri Derneği üyeleriyle kahvaltıda bir araya geldi.
İşte Bakan Yıldız’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
* Doğalgaza zam yok.
* Venezuela'dan ucuz benzin getireceğiz.
* Hala Galatasaraylıyım.
* AB’de süren itiraz nükleer santral ihalesini de etkiler.
* Venezüella lideri Chavez’den Başbakan’a büyük jest: “Erdoğan’ı seviyorum çünkü fakirlerle birlikte.
“TEK TARİFEYİ KALDIRACAĞIZ, REKABETİ SAĞLAYACAĞIZ”
Hükümetin sessiz ama en çok çalışan bakanlarından biri Enerji Bakanı Taner Yıldız.
Geçen hafta Venezuela’daydı. Cumhurbaşkanı Hugo Chavez’le görüştü. Ankara’ya hiç uğramayamadan, Azerbaycan’a geçti. Bakü’de Azeri Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü. Ve ayağının tozuyla Ankara’da bugün gazetecilerle buluştu.
Öncelikle iki önemli müjde;
Doğalgaza zam yok. Taner Yıldız, son derece açık söyledi; “Doğalgaza şu anda zam yok. Çünkü zam yapmayı gerektirecek bir veri yok.”
Ve ikinci müjde, dünyanın en pahalı benzini konusunda;
Maliye Bakanı, Türkiye’deki benzinin üzerindeki vergilerde indirim olmayacağını açıklamıştı. Maliye Bakanı benzin fiyatını düşürmüyor ama, Enerji Bakanı fiyatın düşmesi için girişimlere başlamış bile.
VENEZUELA’DAN UCUZ BENZİN
Taner Yıldız, Venezuela’dan ucuz petrol ürünleri almayı planladıklarını açıkladı. Türkiye petrollerinin alt kuruluşu olan TPIC, Venezuela’dan ucuz petrol ürünü, yani benzin ve mazot ithal edecek. Ve bunu mevcut fiyatların altında piyasaya sürecek. Böylece benzinde rekabetin önünü açacak.
Taner Yıldız, “Türkiye’de 51 tane dağıtım şirketi, 14 bin 600 tane bayi var. Bir rekabetin oluşması lazım. Benzin ve petrol ürünlerinin tek tarifede kalmamasını istiyoruz. Kalksın biri yüzde 3, yüzde 5 az fiyat koysun. Biz bunu istiyoruz” diye konuştu. Bunun önünü açmak için de TPAO’nun alt kuruluşu TPIC devreye sokuluyor. İlk hedef de Venezuela’dan gelecek ucuz benzin.
FRANSA’YA NÜKLEER GÖZDAĞI
Enerji konularının büyük bölümü, dış politikayla yakından ilgili.
Bakan Yıldız, “konularımızın yüzde 70’i birbiriyle ilintili. Zaman zaman enerji konuları dış politikayı, zaman zaman da dış politika enerjiyi etkiliyor” diyor.
Ve hemen, çok da çarpıcı bir örnek veriyor.
Konu, Türkiye’nin nükleer santral ihalesi.
İlk ihale Ruslar’a verildi. İkincisi için ise, Enerji Bakanı Yıldız geçtiğimiz ay Japonya’da temaslarda bulundu.
Türkiye’nin bu ikinci nükleer santrali konusunda Fransa da çok istekli. Ancak, Şubat ayında Ankara’ya gelecek Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’ye Enerji Bakanı Yıldız’dan kötü haber var.
Bakan, tavrını açık açık koydu;
“Fransa’nın AB konusunda Türkiye’ye karşı tavrı değişmeden, nükleer ihaleyi alması sözkonusu olmaz” mesajı verdi. İşte Bakan Yıldız’ın bu konudaki açıklamaları;
“Fransa’nın yaptıklarından sonra, hiçbirşey olmamış gibi davranmamız sözkonusu olmaz. Fransa AB konusunda Türkiye’ye karşı çok net tavır aldı. Nükleer santral ihalesi gibi uluslararası büyük maliyetli projelerde bu tavrınların projeyi etkilememesi mümkün değildir.”
Türkiye, daha önce de AB sürecinde yolcu uçağı alımı gibi büyük miktarlı alımları diplomatik pazarlıkların parçası yapmıştı. Ancak uçaklar alındıktan sonra, konu kapanmış, etkisi de ortadan kalkmıştı.
Oysa nükleer santral öyle değil. Santralin yapımı ve işletmesi ile, yaklaşık 80 yıllık bir süreç. Yıldız ayrıntıları şöyle açıkladı; “Nükleer santral, sadece yapımla sınırlı değil. İşletmesi de var. Öyle tek bir kalemde yapılan bir al-ver ilişkisi deil. 7 yıl inşaat sürecek, 15 yıl alım garantili işletme ve ardından 60 yıllık işletme hakkı da var. Yani 80 yıllık bir süreç...”
Bakan’ın mesajı net;
Fransa, Türkiye ile böylesine önemli ve büyük meblağlı, yaklaşık 80 yıllık bir ticari ilişkiye girmek istiyorsa, bunun dış politikadaki gereklerini de yerine getirmeli.