Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanı Tevfik Bilgin, Türk bankalarının çok şeffaf bir duruma geldiğini söyledi. Küresel sermayenin Türkiye'ye ilgisinin arttığını belirten Bilgin, konut ve KOBİ kredilerinin gelecekte artacağını ifade etti.
Türkiye Ekonomi Kurumu (TEK) tarafından organize edilen 14. Ulusal İktisat Sempozyumu, Gaziantep Üniversitesi'nde başladı. Gaziantep Üniversitesi kampüs alanı içinde bulunan Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen 14. Ulusal İktisat Kongresi'nde Bankacılık, Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanı Tevfik Bilgin, Türk bankacılık sistemi ve geleceği konularında bilgi verdi.
Türkiye'de yaşanan son krizlerin ardından bankaların şeffaf bir noktaya geldiğini belirten BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, "Bugün Türk bankalarının bilançosunun şeffaflığı bir çok batılı ülkenin bankalarından daha iyi durumda. Konut kredilerinden kaynaklanan dalgalanmada bunu çok iyi gördüm. Geçtiğimiz aylarda ABD'de yapılan toplantılarda çok büyük bankaların yöneticilerine 'Son krizde zararınız ne kadar?' diye sorular soruldu, hiç birisi rakam söylemedi" dedi.
Türkiye finansal sistemde sadece bankaların bulunmadığını, sigorta, aracı kurumlar, bireysel emeklilik kurumları gibi kuruluşların finans sektöründe yer aldığını belirten Bilgin, Mart 2007 sonu itibariyle finans sisteminin büyüklüğünün 592 milyar YTL'ye ulaştığını bildirdi.
Türk bankacılık sisteminin büyüklüğünün gayri safi milli hasının yüzde 90'ına ulaştığını vurgulayan Bilgin, birçok gelişmiş ülkede bankacılığın toplamının gayri safi hasılanın 2-3 katı üstünde olduğunu ifade ederek, "Eğer Türkiye'nin bankacılık sistemi gerçek ölçeğini yakalasaydı finans büyüklüğü 800 milyar dolar olmalıydı. Bugünkü miktarı 400 milyar dolardır. Ancak Türk bankacılığının önünde çok önemli potansiyel var, kat edeceği önemli bir yol var" diye konuştu.
1990'lı yıllarda bankaların hazineyi finanse ettiğini, 2000'li yıllarda ise krediyi keşfettiğini anlatan BDDK Başkanı Bilgin şunları söyledi: "Bankalarımız 90'lı yıllarda hazineyi finanse eder durumdaydı. Hazineye borç verip faizini alarak tatlı karlar elde ediyordu. 2002'den sonra faizdeki düşüş bunu değiştirdi. Hazinenin finans ihtiyacı kalmayınca bankalar krediyi keşfetti. Temmuz 2007 itibarıyla bankacılığımızın kredi payı 240 milyar YTL'ye ulaştı. 90 yıllarda hazineyi fonlayan bankalar, 2000'li yıllarda kredi vermeye başladı. Artık bankalar kredi kartı vermek için koşuyorlar veya sanayi sitelerinde ellerinde çanta KOBİ'leri dolaşıyorlar. 90'lı yıllarda bunu göremezdiniz. Müşteri bankaya gidiyordu."
Konuşmasında bankaların verdikleri krediler hakkında bilgi de veren Bilgin, bankaların yüzde 33 bireysel, yüzde 28 KOBİ, yüzde 39 ise kurumsal kredi verdiğini açıkladı.
Ekonomik kriz sebebiyle Türk halkının 2001-2002 yıllarında harcama yapmadığını kaydeden Bilgin, 2003 yılından sonra vatandaşların beyaz eşya, otomobil, konut kredileri kullanmaya başladığını ve kredi kartlarının da daha cazip hale geldiğini ifade etti. Bilgin, Türkiye'deki bankalar için iki önemli enstrümanın konut ve KOBİ kredileri olduğunu belirterek gelecekte bu iki konuda kredi artışları yaşanacağını bildirdi.
Türkiye'nin 2 yıl önce dünyada yaşanan ve konut kredilerinden kaynaklanan bir krizi alınan tedbirlerle atlattığını kaydeden Bilgin, "Kredi kartı krizi diyebileceğimiz kriz emin olun çok büyük boyutlara ulaşabilirdi. Bazı akademisyenler de bunu teyit ediyor. 2 sene önce kredi kartlarında aldığımız önlem, hazırladığımız kanun ve yönetmelik TBMM'den çıkınca bu krizi önledik. Çünkü herkes kredi kartlarının büyümesini istiyor. Ama düzenlenmemiş piyasada kart büyümesi krize neden olabilirdi. Düzenlemeyi iyi ki yapmışız. Böyle bir krizin önleyici tedbirle önünü kesmiş olduk" şeklinde konuştu.
Konuşmasında Türk bankalarındaki mevduat oranlarını da anlatan BDDK Başkanı Bilgin, Temmuz 2007 sonu itibarıyla mevduatın 324 milyar YTL'ye ulaştığını bildirdi. Bilgin, bankalardaki mevduatın yüzde 38'inin yabancı para, yüzde 62'sinin ise Türk Lirası olduğunu açıkladı. Mevduatta yaşanan en önemli problemin süre olduğunu kaydeden Bilgin, "Mevduatımızın en önemli sorunlarından biri kısa vadeli olmasıdır. Mevduatın yüzde 91'inin vadesi 3 ay veya daha kısa sürelidir. Halkımız bankaya para yatırdığı zaman 3 aylık dönemde yatırıyor. 3 ayda bir gidip mevduatını kontrol etmek istiyor. Böyle bir ortamda da bankacılık yapılmaz" dedi.
Türkiye'de mevduat oranlarının 2002-2007 yılları arasında yüzde 145 artmasına rağmen kredi kullanımının yüzde 418 artış gösterdiğinin altını çizen BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, "Mevduat yüzde 145 artıyor, kredi yüzde 418 artıyor. Demek ki halkımız tasarruf etmiyor. Tasarruf fakiri bir ülkeyiz. Gelirin önemli bölümünü konut kredisine, kredi kartlarına harcamışız. Devamlı borçlu yaşamaya alışmışız. Tasarruf fakiri bir ülkeyiz" diye konuştu.
Türkiye'deki bankalara küresel sermaye ilgisinin de her geçen yıl arttığına işaret eden Bilgin, şunları söyledi: "Son 2-3 yılda birçok banka yabancı ortak ya da ortaklık peşinde. Bu ilginin en önemli nedeni bu ülke nüfusunun yarısının genç olması. Bu nüfus evlenecek, ev alacak, harcama yapacak, tüketici kredisi alacak. KOBİ'lere henüz yeterince gidilmemiş. Bu potansiyeli yabancılar iyi biliyor. Avrupa'da, Doğu Avrupa'da nüfus giderek yaşlanıyor, doğum oranı sıfıra yakın. Bizde nüfus genç, o ülkelerdeki bankalar para kazanmak zorunda. 70 milyonluk bir ülke var, onun için buraya geliyorlar."
Bilgin; dalgalanmalar, faiz ve kurdaki uygulamaların bankacılık için önemli riskler olduğunu vurguladı. Bankaları batıran en önemli sorunun likidite olduğunu vurgulayan Bilgin, "Allah'a şükür bizim bankalarımızın bu konuda bir sıkıntısı yok. Haziran sonunda yönetmelik çıkardık. Bütün bankalara belli kalemlerde likiditeye uyma şartı getirdik. Bu dünyanın 2-3 ülkesinde var. Uymayan bankalara ağır ceza var. Bu önemli bir çalışmadır" dedi.
Konuşmasının son bölümünde salondaki öğretim üyesi ve öğrencilerin sorularını da cevaplandıran BDDK Başkanı Bilgin, Türkiye'de konut kredisi kullanan kişi sayısını 583 bin olarak açıkladı. Bunun çok cüzi bir rakam olduğunu ifade eden Bilgin, şunları söyledi:
"Kullanılan konut kredisi Türkiye milli gelirinin yüzde 2-3'ü düzeyinde. Bu Amerika'da yüzde 65, pek çok AB ülkesinde yüzde 40-50 civarında. Konut kredisinde aşırı potansiyel var. Konut kredilerinin verilmesinde çok dikkatli olmamız lazım. İsviçre, Almanya ve Amerika'da son dalgalanmada konut kredilerinde sorun yaşandı. O yüzden bizim için konut kredileri çok önemli, dikkatli olmamız lazım."
Gaziantep'in mevduat ve kredi durumuna da değinen BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, "Türkiye'de 50 banka var. Gaziantep'te bunların 24 tanesinin şubesi var. 2000 yılında 88 şube varmış, şu anda 82 şube bulunuyor. Burada bence bakılması gereken en önemli rakamlar halk ne kadar mevduat, ne kadar kredi kullanıyor? Gaziantep, Türkiye mevduatının yüzde 0.6'sını toplarken, yüzde 1.2 kredi kullanıyor. Yani mevduattan çok kredi kullanımı var" dedi.