Ernst & Young Türkiye Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler, 2008 yılında Halkbank, otoyol, enerji ve Milli Piyango ihalelerinin bir anda yapılması halinde 20 milyar dolarlık yabancı sermaye girişinin rahatlıkla sağlanacağını vurguladı.
Cantekinler, “Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgeye yılda 220 milyar dolarlık yabancı sermaye geliyor. Bunun yüzde 10’unu Türkiye çekmiş. Bölgede Türkiye’den cazip ülke yok” diye konuştu.
Ernst & Young’ın Türkiye’deki şirket birleşmeleri ve satın almalarıyla ilgili olarak hazırladığı “Birleşme ve Satın Alma İşlemleri 2007 Raporu”, Hyatt Regency Otel’de düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı. Toplantıda konuşan Ernst & Young Türkiye Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler, 2007 yılında Türkiye’nin büyüme potansiyeli yüksek, altyapısı güçlü ve AB adaylığı ile istikrarı yakalamış bir pazar olarak algılanmasının kuvvetlendiğini söyledi.
2005 yılı ile başlayan güçlü yatırım akımının 2006–2007 döneminde de devam ettiğini ifade eden Cantekinler, yaşanan iki seçim ve buna bağlı siyasi tansiyon, Irak sınırında yaşanan problemler ve küresel finans piyasalarındaki dalgalanmalara rağmen yerli yatırımcıların yatırımlarını artırarak devam ettirmelerinin önemini vurguladı. Cantekinler yerli yatırımcının yatırımlarında görülen artışı, “Türkiye’de bir ilk gerçekleşiyor, yerli yatırımcı tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar ülkenin geleceğine güven duyuyor” diye değerlendirdi.
Özel sermaye fonu işlemlerindeki düşüşün bundan sonrası için belirleyici olmadığını, kısmen yurtdışında yaşanan kredi krizinden kaynaklandığını belirten Cantekinler, önümüzdeki yıllarda Türkiye’de özel sermaye fonlarının yatırımlarının artarak devam edeceğine inandığını söyledi.
“2008’DE 18-20 MİLYAR DOLARLIK GİRİŞ YAŞANABİLİR”
Cantekinler, Türkiye iş dünyası temsilcilerinin 2008 yılında birleşme ve satın alma işlemlerinin tutarı ile ilgili yaptıkları tahminlerde çoğunlukla 15-20 milyar dolar tutarında işlem beklentisi içerisinde olduklarını kaydetti. Türkiye’nin önümüzdeki yıl için 25-30 milyar dolar tutarında birleşme ve satın alma işlemi gerçekleştirebilecek potansiyeli olduğuna dikkat çeken Cantekinler, Ernst&Young olarak bunun 18-20 milyar dolar tutarındaki kısmını 2008 yılında gerçekleşebilir bulduklarını ifade etti.
Görüşme yapılan her işlemin gerçekleşmediğini hatırlatan Cantekinler, bu durumun da hesaba katılması ile, Halkbank, otoyol, enerji ve Milli Piyango ihalelerinin bir anda yapılması halinde 20 milyar dolarlık yabancı sermaye girişinin rahatlıkla sağlanacağını dile getirdi. Cantekinler, yerli yatırımcıların toplam işlemlerdeki payının 2008’de de yüzde 30 civarında gerçekleşmesini beklediklerini sözlerine ekledi.
“BÖLGEDE TÜRKİYE’DEN CAZİP ÜLKE YOK”
Cantekinler, “Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgeye yılda 220 milyar dolarlık yabancı sermaye geliyor. Bunun yüzde 10’unu Türkiye çekmiş. Bölgede Türkiye’den cazip ülke yok. 2008 yılında da dünyada yaşanan ve yaşanabilecek ekonomik sıkıntılara rağmen Türkiye’nin çok önemli bir potansiyeli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
“SIFIRDAN YATIRIMLAR ENERJİ SEKTÖRÜNDE YOĞUNLAŞACAK”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Cantekinler, “greenfield” diye tabir edilen sıfırdan yatırımların Türkiye’ye neden daha az geldiğine ilişkin bir soruya, “Bu konuda enerji enteresan bir alan olacak. Yenilebilir ve nükleer enerji de hükümetin girişimleri çok büyük ilgi gördü. Önümüzdeki dönemde bu alanlarda ne yapılacaksa sıfırdan yapılacak. Buna ilaveten gayrimenkulü de önplana koyabiliriz. Alışveriş merkezleri Anadolu’da bir fenomene dönüştü. Bunun devam edeceği kanaatindeyim” yanıtını verdi.
MİLLİ PİYANGO ÖZELLEŞTİRMESİ
Cantekinler, Ernst & Young’ın satış danışmanlığını yaptığı Milli Piyango İdaresi’nin özelleştirmesinde nasıl bir yol izleneceğine ilişkin bir soruya karşılık ise, “Özelleştirme İdaresi de daha ne şekilde satacağına karar vermiş değil. Alışkın olduğumuz gibi belli milyar dolarlarla Mili Piyango’nun devri mi yoksa daha sonra hasılat paylaşımına yönelik bir angajman mı ben de bilmiyorum. Şu anda 1 milyar dolar diye bir tahmin yapsam, gerçekçi olmaz. Dünyanın diğer ülkelerinde bu tür satışlar hasılat paylaşımı yoluyla gerçekleşmiş. Dolayısıyla antlaşmanın şartlarını görüp, kaç yılda ne hasılat paylaşılacaksa öyle bakmak lazım” diye konuştu.
“KÖRFEZ SERMAYESİNİN KİMLİĞİ ABARTILIYOR”
Bir soru üzerine Körfez sermayesinin Türkiye’ye giren yabancı sermaye yatırımlarına oranla ön sıralarda bulunmadığını ancak Türkiye’ye büyük ilgi duyduğunu belirten Cantekinler, şunları söyledi: “Körfez sermayesi çok likit ve arkasında büyük aileler var. Bu inanılmaz likiditeyi doğru yerlere yatırmak istiyorlar. Türkiye’de özellikle perakende sektörüne ve gayrimenkule ilgileri var. Hala Türkiye’ye arzu edilen seviyelerde Körfez yatırımı gelmiyor. Ama onlarla yaptığımız görüşmelerde Türkiye’ye çok sıcak baktıklarını biliyorum. Zaman zaman bence biraz egzajere ediliyor (abartılıyor), Müslüman kardeşliği vs. diyerek. Bence işadamı gibi davranıyorlar, o gözle bakmıyorlar. Önümüzdeki yıllarda Körfez yatırımlarının artacağını düşünüyorum.”
“HAFTADA 4-5 BAŞVURU ALIYORUZ”
Ernst & Young Türkiye Kurumsal Finansman Yönetici Ortağı Demet Özdemir de, farklı sektörlerdeki şirketlerin satın alma öncesindeki incelemesini yapmak üzere haftada 4-5 tane başvuru aldıklarını söyledi.
Artık yerli yatırımcıların da Türkiye’ye çok güvendiğinin altını çizen Özdemir, “Yerli yatırımcılar Türkiye’deki potansiyeli gördü. Dolayısıyla bu büyüme potansiyelini yabancı yatırımcılara bırakmayı tercih etmiyorlar. Ya tek başlarına ya da yabancı ortaklarla konsorsiyum oluşturarak, mevcut işlemlerde potansiyel yatırımcı olarak yer almaya çalışıyorlar” diye konuştu.
“ENERJİ SEKTÖRÜNE YOĞUN İLGİ VAR”
Özellikle enerji sektörünün önümüzdeki dönemde büyük ilgi göreceğini vurgulayan Özdemir, şöyle konuştu: “Geçen yıl başı itibariyle biz Türkiye için ‘enerji devleri kapıda’ diyorduk. Ama artık şu an itibariyle ‘enerji devleri içeride’ demek daha doğru. Çünkü artık dünyanın enerji devleri Türkiye’yi çok yakından takip ediyorlar. Henüz özelleştirme ihaleleri sonuçlanmamış veya başlatılmamış olsa bile, çeşitli vesilelerle yatırımlarına, genellikle yerli yatırımcılarla beraber girmeye başladılar. Bunların sayılarının da artacağını düşünüyoruz.”