FİNANS

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

ABD büyüme rakamları ne anlama geliyor?

**Eczacıbaşı Menkul Değerler Şef Ekonomist Erkin Şahinöz

**

ABD üçüncü çeyrekte resesyondan resmen çıktı, ya sonrası?

Kasım-Aralık 2008'den beri ABD ekonomisinin bu yılın üçüncü çeyreğinde resesyondan çıkacağını öngörüyorduk ve her fırsatta yazıp çiziyorduk.

Üstelik 21 Ağustos 2009 tarihli "ABD'de üçüncü çeyrekte şok edici büyümeye hazır olun" başlıklı değerlendirme notumuzda ABD ekonomisinin üçüncü çeyrekte yüzde 3plus büyüme gerçekleştrebileceğini tahmin etmiştik.

O zamanlar piyasa konsensusu sadece yüzde 0.5'lik büyüme idi.

Tüm dünyanın gözü kulağı bugün saat 14:30'da ABD'deydi. Merakla beklenen üçüncü çeyrek büyüme raporu açıklandı.

Kötü gelseydi üç gündür devam eden satış eğilimi kuvvetlenerek Dow'da 9500'lere kadar düzeltme devam edebilirdi.

Ekonomik birimlerin dört çeyrek üst üste daralan ABD ekonomisi için üçüncü çeyrek büyüme tahmini yüzde 3.2, bizim büyüme tahminimiz ise yüzde 3.7 idi.

Rakamlar büyümenin beklenenden yüksek gelerek yüzde 3.5 düzeylerinde gerçekleştiğini gösterdi.

Bardağa sürekli boş tarafından bakanlar bu büyümenin sadece "mali" ve "parasal" teşviklerle sağlandığını ve büyümenin sürdürülebilir bir rotaya girmediğini söyleyeceklerdir.

Doğru, hem konut sektörüne sağlanan "vergi teşviği" hem de otomotiv sektörüne sağlanan "hurda teşviği" büyümenin önemli bir kısmını oluşturdular. Ancak ABD ekonomisinin yüzde 70'ini oluşturan tüketim kaleminin beklenenden daha fazla ve teşviklerin ima ettiğinden de daha fazla büyüme sağladığı da unutulmamalı. Zaten bugünkü raporun piyasalar üzerindeki etkisinin "pozitif" olması gerektiğini düşünmemizin nedeni de bu.

Bugünkü veriden sonra piyasalardaki düzeltmenin sona ermesini 10100 düzeylerine doğru yeni bir hareketin başlamasını bekliyoruz.

Büyüme bileşenlerini manşet rakama sağladıkları katkıları gösterecek şekilde yarın gondereceğiz.

Ancak bugünkü yazımızda ABD ekonomisi için geleceğe dönük tahminlerimizi aktaracağız.

Hemen aşağıdaki üç grafik 2008-2009 resesyonunu hem "süre" hem de "derinlik" olarak geçmiş resesyonlarla karşılaştırmasını yapıyor.

ABD'de resesyonun ağustos-eylül aylarında sona erdiğini varsayarsak 2008-2009 resesyonunun "20 ay" ile Büyük Buhran'dan sonraki "en uzun" resesyon olduğunu söyleyebiliriz. Derinlik olarak ta istihdam piyasaları ve GDP'yi kullanıyoruz. GDP serisinin tepe ve dip noktaları arasındaki farka ya da kümülatif tarımdışı istihdam daralmasına (işgücü piyasası büyüklüğüne göre uyarlanarak) karşılaştırmalı olarak bakarsak 2008-2009 resesyonunun Büyük Buhran'dan sonraki "en derin" resesyon olduğunu da söyleyebiliriz. (Aşağıdaki grafiklerin altında yazımızın devamı var)

Aşağıdaki grafikte de ABD'de tipik bir "kriz çıkış döneminde" reel olarak ekonomik aktivitenin seyri görülüyor. Geçmiş 10 resesyonu baz aldığımızda ekonomik aktivitenin dip yapışından sonraki ilk dört çeyrekte kumulatif olarak yüzde 6 büyüdüğünü görüyoruz. Bu son 10 resesyonun ortalaması.

Bu kriz elbette farklıydı. Kapitalizmin sembolleri devrildi, yaşam ünitesine bağlanmak zorunda kaldılar..İstihdam piyasasındaki hasar geçmiş krizlere göre cok daha derin.

Üstelik bu resesyon "talep krizi" olarak doğmadı "bilanço krizi" olarak başladı. "Bilanço krizi" de "talep krizi"ni getirdi..İki ayrı fırtına "kusursuz fırtına"ya dönüştü. Lehman Kardeşerin batışına göz yumulması da tuz biber oldu.

Özetle bilançolardaki hasarı, istihdam piyasalarındaki sıkıntıları göz önüne alarak 2008-2009 krizi sonrasındaki "çıkış evresinin ilk dört çeyreğinde" ekonomik aktivitenin dip noktasından yaklaşık olarak kumulatif yüzde 3 civarı büyüyeceğini öngörüyoruz. Geçmiş 10 resesyonun ortalaması yüzde 6.

Bu da bizi 2009q3, 2009q4, 2010q1 ve 2010q2 dönemlerinde her çeyrek ortalama yıllıklandırılmış yüzde 3 civarı büyümeye getiriyor.

Ortalama kelimesinin altına çizmekte fayda var. Ekonomik aktivitenin ilk dört çeyrekte gerçekleştirmesini beklediğimiz yüzde 3'lük kumulatif büyümenin çeyrekler arasında nasıl paylaşılabileceğini kestirmek şimdiden çok zor.

Ama ortalamada her çeyrek yüzde 3 diyebiliriz. Bunun "şimdilik" kulağa fazla geldiğini tahmin edebiliyorum.

Ki üçüncü çeyrekte bunun ilkini gördük yüzde 3.5 büyüme ile.

Tahminlerimize göre krizden çıkış evresinin ilk 12 ayında (dört çeyrek) ekonomik büyümenin "V" gibi hissettireceğini düşünüyoruz. Piyasalarda şubat-mart dönemine kadar sert bir dalga beklemememizin nedeni de bu.

Ama ilk dört çeyrek "V" gibi hissettirmesini beklediğimiz ekonomik toparlanma gerçekten "V" gibi olabilecek mi?

"V" gibi olabilmesi için "özek sektörün" bayrağı "kamu"dan alması gerekiyor. Bir başka ifadeyle büyümenin sürdürülebilir patikaya girmesi gerekiyor.

Bu oldukça zor ve de başka bir yazının konusu olsun....

Son söz: donsuzun gönlünden dokuz top bez geçer.

Express


En Çok Aranan Haberler