İSTANBUL(ANKA)-ABN Amro Türkiye Genel Müdürü Douglas Kennedy, Türkiye’de bankalar ve aracı kurumların kendi paralarını harcamaya başladığını ve bunun Türkiye ekonomisi için yeni bir gelişme olduğunu söyledi.
ABN Amro Kurumsal/Ticaret Müşterilerden Sorumlu Avrupa Başkanı Sander Pruijs, Türkiye Ülke Müdürü Douglas Kennedy ve Türkiye Ticari Bankacılıktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Yıldız Bozkurt, düzenledikleri basın toplantısında, Türkiye’de açacakları ilk şubeye ilişkin bilgi verdi ve Türkiye ekonomisini değerlendirdi.
Kennedy, 85 yıldır Türkiye’de faaliyetlerinin bulunduğunu ve bu yıl içinde başta büyük şehirler olmak üzere 9 şube açacaklarını söyledi. Türkiye’de uzun yıllara varan tecrübelerinin bulunduğunu, geçmişte odaklandıkları konunun yatırım bankacılığı olduğunu belirten Kennedy, ticari bankacılığa odaklanmak ve bundan sonra müşterilerle yüz yüze olabilmek için şube açtıklarını kaydetti. Kennedy, Türkiye’de 175 çalışanın bulunduğunu belirterek, şubeler aracılığıyla uzmanlıklarını ve dünya genelindeki ağlarını Türkiye’deki müşterilere sunacaklarını söyledi.
Türkiye ekonomisinde olumlu gelişmeler ve finansal stabilite sayesinde yerli ve yabancı bankaların son iki yıldır uzun vadeli proje finansman kredisi kullandırmaya yöneldiğine dikkat çeken Kennedy, Türkiye’de büyümenin son 5 yılda odaklı hareket ettiğini ifade etti. Kennedy, gazetecilerin şube açmak için neden bu kadar yıl beklendiğine yönelik sorusu üzerine, hiçbir bir yabancı bankanın yapmadığı kadar Türkiye’ye taahhütlerinin bulunduğuna dikkat çekerek, hedeflerinin ise organik büyüme olduğunu ifade etti.
“2001’DE OLANIN TEKRAR OLMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Douglas Kennedy, başka bir soru üzerine de, işsizlik, cari açık ve enflasyonun Türkiye ekonomisini etkileyen unsurlar olduğuna dikkat çekerek, kredi derecelendirme ve bazı kuruluşların yaptığı araştırmaların Türkiye’deki makroekonomiyi ve yapısal reformları destekler ve burayı teşvik eder nitelikte olduğunu söyledi. Kennedy, “Türkiye’nin kalkınması, ekonomisinin güçlülüğünden dolayı, 2001 krizinin tekrar olması mümkün değil, hatta zor” dedi. Kennedy, yılsonunda cari açığın biraz daha azalacağını, doğrudan yabancı yatırımlarda da 2006 rekorunun aşılacağı yönündeki öngörülerini aktarırken, faiz oranlarının da biraz daha yüksek seyretmek zorunda olduğunu, Merkez Bankası’nın da faizlere ilişkin ilk adımını üçüncü çeyrekte atabileceğini söyledi.
“TÜRKİYE’YE GÜVENİMİZ TAM, GÜVENLİ YÜRÜYORUZ”
Kennedy, Türkiye ekonomisine çok güvendiklerini ve güvenle yürüdüklerini belirtirken, seçim dönemine ilişkin de değerlendirmede bulundu. Bu dönemde bazı belirsizliklerin olacağını, hakka bu belirsizliklerin eylül ayında yeni kabine kuruluncaya kadar devam edeceğini kaydeden Kennedy, “Biz çok netiz” dedi.
“FİNANSAL OLMAYAN YATIRIMCILAR ÖĞRENME EĞRİSİNİ BEKLİYOR”
Bankalar ve aracı kurumların kendi paralarını harcamaya başladığını ve bunun Türkiye ekonomisi için iyi ve yeni bir gelişme olarak gördüklerini aktaran Kennedy, bankaların, sayısı az olsa da, artık Türkiye’ye kendi öz sermayelerini yatırdığını ifade etti. Kennedy, Türkiye’ye yabancı yatırımcıların büyük ilgisi olduğunu, kendilerinin de bu yatırımları yaptıklarını ve buna örnek olarak Oger Telecom’un Türk Telekom’u almasında önemli bir oyuncu olmalarını gösterdi. Kennedy, kendilerinin de Türkiye’ye yatırımı bulunduğunu ancak bunun kısıtlı olduğuna işaret ederek, “Biz ve bizim gibi kurumlar için önümüzdeki 18 ay boyunca stratejik, finansal olmayan yatırımlar kısıtlı olacak” dedi.
YATIRIMCILAR ÖĞRENME EĞRİSİNİ BEKLEYECEK
Kennedy, bunun nedeninin sorulması üzerine de, “Mayıs 2006’ya kadar yeni girişler oldu, stratejik olmayan alıcılar Türk piyasasına girdi. Bunlar bizim aldığımız varlıklara baktılar. Mayıs 2006’daki dalgalanma, yani düzelmeden sonra bu tür faaliyetler azaldı ve sonra toparlandı. Finansal olmayan yatırımcılar gün geçtikçe daha fazla Türkiye’ye gelecekler. Bunların Türkiye’ye gelmesi daha zaman istiyor. Henüz Türkiye bunda erken aşamada bulunuyor. Bu tür yatırımcılar gerekli araştırmaları yapmak için zaman istiyor. Yatırımcılar öğrenme eğrisini bekleyecek” diye açıklık getirdi.
Stratejik şirketlerle görüşmelerinin devam ettiğini dile getiren Kennedy, Türkiye ekonomisinin büyüyeceğine inandıklarını, açacakları yeni şubelerde Türkleri istihdam edeceklerini kaydetti.
Kennedy, Türkiye’de bugüne kadar katma değeri olan ürünlere odaklandıklarını, bu ürünlerde tutarlı olarak ilk üçte yer aldıklarını vurgulayarak, Botaş, Erdemir, Mersin limanı gibi projelerin finansmanında yer aldıklarını kaydetti. Pazar payını önemsemediklerini, ticari bankacılıkta karlılığa baktıklarına da dikkat çeken Kennedy, finansman sağlandıkları projelerinin ise pazar paylarını ortaya koyduğunu söyledi.
“KOBİ’LERE AGRESİF DESTEK VERMEYE HAZIRIZ”
Türkiye’de bankacılık piyasasında aktiflerin çoğunun bireysel bankacılıkta olduğuna işaret eden Kennedy, kurumsal ve yatırım bankacılığına odaklanacaklarını ve varlıklarını KOBİ’lerle büyütebileceklerini söyledi. Kennedy, “Sermaye olarak bizim açımızdan yapabileceğimiz en iyi yatırım kendi risk sermayemizdir. Küçük ölçekli ve farklı sektörlere gireceğiz. KOBİ’lere tam ve agresif destek vermeye hazırız” dedi.
“HER ÜLKEDE BUNU YAPMAYIZ”
ABN Amro Kurumsal/Ticaret Müşterilerden sorumlu Avrupa Başkanı Sander Pruijs, Einstein’ın “Bir ülkeyi tanımak için o ülkenin toprağıyla temas etmek lazım” sözünü felsefe olarak aldıklarını ve bu doğrultu da Türkiye’de şube açarak, müşterileriyle bire bir temas edeceklerini söyledi. Pruijs, birkaç yıl önce ABN’nin küresel stratejisi çerçevesinde orta ölçeğe odaklanmaya başladığını ve Türkiye stratejilerini de yeniden gözden geçirdiklerini söyledi. Türkiye için bireysel bankacılıktan bahsetmediklerini aktaran Pruijs, genel stratejilerinin gittikleri ülkenin başkentinde bir ofis açarak çalışmak olduğunu kaydetti. Pruijs, “Küresel stratejimiz ile Türkiye’deki fırsatları bir araya getirmeye karar verdik. Bunu her ülkede yapmıyoruz, burada yapmamız ise Türkiye’ye olan inancımızı gösteriyor” dedi.
Pruijs, birleşme ve satın almalara ilişkin bir soru üzerine, bunu açıklayamayacağını ancak Türkiye’deki ortaklarıyla derin ilişkileri bulunduğunu ifade etti.
“TİCARİ BANKACILIKTA ÇIĞIR AÇACAĞIZ”
Türkiye Ticari Bankacılıktan Sorumlu Genel müdür Yardımcısı Yıldız Bozkurt ise, açacakları şubelerin 3’ünün İstanbul, diğerlerinin ise Bursa, Gebze, Ankara, İzmir, Kayseri ve Bursa’da olacağını söyledi. Bozkurt, şube büyüklüğünün piyasadaki bankaların lokal şubelerinin büyüklüğünde olacağını ve bulundukları bölgenin nabzını tutabilecek niteliklerle donatılacağını kaydetti. Toplam pazar içinde dikkate değer bir pay elde etmeyi düşündüklerini ifade eden Bozkurt, şube açmak için bu kadar yıl bekleme nedenlerini ise, “Türkiye’de ekonomi 5 yıl öncesine göre daha stabil olmaya başladı. 5 yıl önce girseydik daha yüksek payla girerdik ama geç kalmış değiliz. Türkiye ekonomisi dönülmez bir yola girdi. Türkiye’de daha iyiye giden faaliyetler var” sözleriyle açıkladı.
PARADAN PARA KAZANMA DÖNEMİ KAPANDI
Bozkurt, kredilerde büyümeyi hedeflediklerini, bu büyümeyi faiz seviyesinde ölçülemediklerini belirterek, AKP’nin iktidar olmasıyla birlikte ekonomide iyileşme yaşandığını ve artık yatırımcıların “paradan para kazanma” döneminin kapandığını kaydetti. Tekstil, hazır giyim, lojistik, tarım sektöründe bulunacaklarını ancak öncelikli olarak enerji, inşaat (toplu konutlar ve alışveriş merkezleri yapımları da dahil) turizm ve sağlık sektöründe büyüme kaydedeceklerini aktaran Bozkurt, “Rakiplerimizden farklı olacağız. Ürünlerimiz ve fiyatlarımız pek farklı olmayabilir ama ABN’nin deneyimiyle farklılığımı yaratacağız. İleride olduğumuz ürünleri ticari bankacılıkta uygulayarak, bu alanda çığır aşacağız. Bankacılık terzilik gibidir, müşterilerimizin üzerine göre elbise dikeceğiz” diye konuştu.