Dünya Altın Konseyi Türkiye Ofisi Başkanı Cihan Göksel, 2010 yılının ikinci çeyreğinde birçok yatırımcının belirsiz mali ortam nedeniyle "güvenli yatırım" olarak altına dönmeyi tercih ettiğine dikkati çekerek, yatırım talebinin ikinci çeyrekte yüzde 118'lik arttığını ifade etti.
Göksel, 245.4 tonluk 2009 ikinci çeyrek sonucuyla karşılaştırıldığında 2010 ikinci çeyreğinin 534.4 tona çıkarak önemli artış kaydettiğini belirtti.
Bu artışa en büyük katkının yatırım talebinin yüzde 414 büyüyerek 291.3 tona yükselen ve kayıtlardaki en yüksek ikinci çeyrek sonucu olarak kayda geçen borsa yatırım fonları (ETF) kısmından geldiğini kaydeden Göksel, büyük ölçüde batılı olmayan piyasaları kapsayan fiziksel altın külçe talebinin 2009 ikinci çeyreğinden itibaren yüzde 29 artarak 96,3 tonu bulduğunu belirtti.
Cihan Göksel, küresel mücevherat talebinin 2010 yılının ikinci çeyreğinde güçlü kaldığını, dalgalanan fiyat seviyeleri karşısında tüketimin 2010 yılının ikinci çeyreğinde önceki yıl seviyelerinin sadece yüzde 5 altında kalarak toplam 408,7 ton olduğunu ifade etti.
Ekonomik belirsizlikler, altın gibi daha az değer kaybeden ve daha yaygın menkul değer arayışının devam etmesinin yakın gelecekte altın yatırımı talebini destekleyen unsurlar olduğunun altını çizen Göksel, kamu borcu seviyelerinde ve avro konusunda devam eden endişeler ışığında Avrupalı perakende yatırımcı talebinin kayda değer ölçüde artış gösterdiğini belirtti.
Geçen çeyrekte, anahtar konumdaki Asya piyasalarındaki altın mücevherat talebinin yerel fiyatların artması nedeniyle zorluklarla karşılaştığına işaret eden Göksel, devam eden toparlanmanın güçlü bir işareti olarak bu önemli piyasada talepteki düşüş hızında bir yavaşlama olduğunun görüldüğünü belirtti.
Festival Türkiye'de yapılabilir
Öte yandan Göksel, Türkiye'de gelecekte bir altın festivali düzenleme düşüncesinin gündemlerinde yer aldığını kaydetti.
Göksel, altın festivallerinin altına talebin çok yoğun olduğu ülkelerde, özellikle de Hindistan ve Ortadoğu'da geleneklerin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini vurguladı. Bayramlarda, düğünlerde ve özel günlerde dünyanın çeşitli ülkelerinde altınla ilgili bazı festivaller düzenlendiğini belirten Göksel, şöyle devam etti:
"Türkiye'de de geleneklerimizde altın son derece özel bir konumdadır. Özellikle düğünlerin vazgeçilmez takısı olan altın, hem maddi hem de manevi değeri itibarıyla Türk insanının hayatında her zaman varolmuştur, varolmaya da devam etmektedir. Bu mirası daha ileri noktalara taşımak üzere Dünya Altın Konseyi olarak çeşitli projeler geliştiriyoruz. Bu projeler arasında, sektörün ileri gelen oyuncularıyla tasarım ve markalaşma yönünde geliştirdiğimiz çeşitli organizasyonlar da yer alıyor. Bu sayede tasarım konusunda İtalya ile yarışır vaziyette olan Türkiye'de markalaşma ve tasarımın önünü daha da açarak sektöre destek olmaya çalışıyoruz. Bu açıdan bakacak olursak, gelecekte bir altın festivali düzenlemek düşüncesi gündemimizde yer alıyor."
Altın fiyatları istikrarlı
Altın fiyatlarıyla ilgili de Göksel, son 9 yıla bakıldığında altın fiyatlarının aslında gayet istikrarlı bir şekilde ilerlediğinin altını çizerek, araştırmaların portföyde en ufak oranda bile altın bulunması halinde bunun yatırımcısına istikrarlı bir şekilde kazanç ve güven sağladığını ortaya koyduğunu ifade etti. Özellikle son aylarda avroda yaşanan gelişmeler dikkate alındığında altının güvenilir olma özelliğini kolay kolay kaybetmeyen bir yatırım aracı olduğunu vurgulayan Göksel, "Başka bir deyişle, şu an en risksiz yatırım aracının altın olduğunu söyleyebiliriz" dedi.
Türkiye'de Ramazan döneminde düğünlere ara verilmesinin altına olan talebi geçici olarak etkileyebildiğini, ancak Ramazan ayını izleyen dönemde talep dengesinin yeniden oluşacağını belirten Göksel, altının özellikle son ekonomik kriz döneminde tercih edilir bir yatırım aracı olarak dikkat çektiğini, bu durumun öncelikle altının fiziki değerinden kaynaklandığını, altının yok olmayan bir emtia olmasının yatırımcısına güven verdiğini ifade etti.