Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Türkiye'de altını yastık altındaki tasarruf olarak saklamamak gerektiğini belirtti.
Unakıtan, Uluslararası Altın Zirvesinde, bugünlerde yaşanılan krizin dünyanın krizi olduğunu, dünyanın da bu krizi beklemediğini ve şaşkınlık içerisinde bulunduğunu ifade etti.
Türkiye'nin son zamanlarda yapmış olduğu değişimlerle global ekonomiye daha fazla entegre olmaya başladığını anlatan Unakıtan "ABD'de alınan iyi bir karar anında buraya yansıyor. Buralarda bir bakıyorsunuz borsalarda bahar havası esiyor, bir bakıyorsunuz kış olmuş her taraf soğuk buz gibi" diye konuştu.
Eskiden beri önlemler aldıklarını ifade eden Unakıtan, krizin olağanüstü hal olduğunu, devamlılık arz etmediğini, bunun geçeceğini söyledi.
"Geçici olan bir şeyin üzerinde de çok fazla enseyi karartmanın alemi yok" diyen Unakıtan, bunun önlemini almak ve üzerinde çok dikkatli durmak gerektiğini, hükümetin geceli gündüzlü bunun üzerinde çalıştığını, gerekli önlemleri aldıklarını, almaya da devam edeceklerini söyledi.
Unakıtan, yapılan araştırmalara göre dünyadaki altın rezervinin 42 bin ton olduğunu, Türkiye'deki altın rezervinin de 6 bin 500 ton olarak ifade edildiğini hatırlatarak, Türkiye'de altın üretiminin başladığını, arama çalışmaları sonunda 700 tonluk bölümün hazır hale getirildiğini bildirdi.
Sektörün 250 bin kişiye istihdam sağladığını, Türkiye'nin altın ve mücevherat ürünlerinde de 141 ülkeye ihracat yaptığını anlatan Unakıtan, "Bazı çulsuz ülkeler hariç hepsine satıyor, çünkü her yerde bunun alıcısı var. Hanımların olduğu yerde bu alınır" dedi.
Unakıtan, sektördeki ithalat ve ihracat rakamlarına da değinerek, 6 milyar doları aşkın ithalat, 1 buçuk milyar dolar oranında da ihracat bulunduğunu kaydetti.
YASTIK ALTINDAKİ ALTIN
Kemal Unakıtan, altının para gibi olduğunu, tasarruf amaçlı bir yerde saklandığını da ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye'yi bu alışkanlıklardan vazgeçirmemiz lazım. Yani altını yastık altındaki tasarruf olarak saklamamamız lazım. Çünkü yastık altındakilerin ekonomiye hiçbir faydası yok. Onları ekonomiye kazandıracak, ivme verecek bir araç haline getirmemiz gerekir. İstanbul Altın Borsası bu anlamda çok önemli. Önemli ama oradaki işlemleri arttırmamız altın üzerinde yaptığımız muameleleri çoğaltmamız türevlerini yapmamız lazım. Bunun için de kayıt içi çok önemlidir."
Unakıtan, Türkiye'nin kuyumculuk sektöründe Hindistan'dan sonra en fazla altın işleme kapasitesine sahip ülke olduğunu da vurguladı.
Kamu vicdanın çok önemli olduğunu vurgulayan Bakan Unakıtan, "Bana 'etten, sütten, sudan, ekmekten vergi alıyorsun, mücevherattan almıyorsun. Bu ne biçim iş?' diyor. Halbuki bilmiyor ki, mücevherat üzerinde yüzde 20 gibi ÖTV var. KDV yok ama ondan çok daha fazla ÖTV var. Onu da bazı art niyetliler görmek istemiyor, istismar ediyor. Kamuoyunu etkiliyorlar" diye konuştu.
Bu duruma engel olmak gerektiğini, sektörün buradaki gayretlerinin önemli olacağını dile getiren Unakıtan, sektör temsilcilerinin kendilerine geldiğini ve onlarla çeşitli toplantılar yaptığını anlattı.
Maliye Bakanlığı olarak çok yükleri bulunduğunu ifade eden Unakıtan, "Ümit ediyorum bir çözüm buluruz ve bu sektörün önünü daha da açarız. İnanın sizin kadar isteyenlerden birisi de benim ama buna adaletli bir çözüm bulalım. Bu çözüm herkesi rahatlatsın" şeklinde konuştu.
Unakıtan, İstanbul Altın Rafinerisi tarafından merhum Ömer Halaç'ın adını yaşatmak amacıyla verilen Ömer Halaç Onur Ödülünü de İstanbul Altın Borsası Başkanvekili Osman Saraç'a sundu.