Meksa Yatırım
ABD’de bu hafta önemli ekonomik indikatörler ilan edilecek. Pazartesi günü açıklanacak Temmuz ayı perakende satış verisinin (beklenti 0,2%) ardından Salı ve Çarşamba günü açıklanacak Üfe (beklenti 0,1%) ve Tüfe (Beklenti 0,1%) verileri piyasalar tarafından dikkatle takip edilecektir. Yine de kredi pazarına yönelik endişelerin data akışının önüne geçebileceği düşüncelerinde ön plana çıkmaktadır.
Öte yandan Cumhurbaşkanı seçim sürecinin Cuma günü resmen başlamasıyla birlikte Cumhurbaşkanlığı için Ak Parti’nin belirleyeceği aday piyasaların takibinde olacaktır. Adaylık başvuru süresi 19 Ağustos’ta sona erecek ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu ise 20 Ağustos’ta yapılacak. Kulislerde AK Parti’nin bu kez cumhurbaşkanı adayını açıklamak için son güne kadar beklemeyebileceği konuşuluyor. Dolayısıyla bu hafta iç siyaset açısından önemli gelişmeler olabilir.
Cumhurbaşkanlığı konusunda uzlaşı ortamından uzaklaşılması durumunda gerginliğin tekrar etkili olması beklenebilir. Cumhurbaşkanlığı ile ilgili gelişmeler etkili olacaktır.
Bununla birlikte başta Avrupa Merkez Bankası olmak üzere, merkez bankalarının kredi pazarındaki daralmayı önlemek için likidite vereceğini açıklaması piyasaar için iyi bir haber olarak nitelenebilir. Buna bağlı olarak Haftanın ilk günü Asya Piyasalarında olumlu bir başlangıç görüyoruz. Kredi piyasalarına yönelik havanın yumaşamaya başlamasıyla birlikte yaşanan düşüşün tepkisini görmek mümkün.
Piyasaların haftaya dengeli bir başlangıç yapmasını bekliyoruz. Dış piyasalara paralel seyrin sürmesi beklenirken, bilanço beklentilerine yönelik hisse bazlı hareketlerin yoğunlaşacağını düşünüyoruz."
Garanti Yatırım
Cuma günü açılıştaki satışlarla 49,000 seviyelerine çekilen endekste, tepki alımlarının sınırlı kalması ile birlikte gün içinde 48,500 ana desteği test edildi.
Son bölümdeki tepki alımlarıyla kısmen toparlanan IMKB-100 endeksi haftanın son işlem gününü 788 puanlık kayıpla 49,186'dan tamamladı.
Kısa vadeli teknik göstergeler genel olarak zayıf bir görünüm arz ediyor. Momentum ve Macd de orta vadede satım konumunda bulunmaktadır. Kısa vadeli ortalamalarının altındaki endekste 9 günlük ortalama ise 50,800 seviyelerindedir.
Endeksin günlük grafiğinde oluşturduğu o-b-o formasyonunun boyun çizgisinin altında geçtiğimiz haftayı tamamladığını görmekteyiz. Endeks bugün tepki alımlarıyla güne yukarı yönlü bir başlangıç yapabilir. Ancak teknik görünümün zayıf olması nedeniyle olası yükselişleri tepki olarak değerlendirmekte fayda var. 49,500-50,500 ve 50,700 direnç, 48,500 ise güçlü destek seviyesidir.
Endekste yukarı yönlü düzeltmelerin ardından önümüzdeki günlerde düşüş yeniden devam edebileceğinden, yatırımcılara direnç seviyelerine doğru hareketlerde pozisyonlarını azaltmalarını tavsiye ediyoruz.
Şeker Yatırım
"Tepki alımları Endeks'i yeniden 50.000 seviyeleri üzerine taşıyabilir. Geçtiğimiz haftanın son işlem gününde satıcılı bir seyir izleyen Endeks, kapanışını da 50,000 ana destek seviyesinin altından tamamladı. 50,000 ana destek seviyesinin altına gelinmesi sonrasında, haftanın son işlem gününde satışların düşük işlem hacmi eşliğinde gerçekleştiği ve 48,500 seviyelerinden az da olsa tepki alımlarının geldiği görüldü. Bu tepki alımlarının bugün için de devam ederek Endeksin yeniden 50,000 seviyelerini test edeceğini düşünüyoruz. 50,000 seviyesi üzerindeki kapanışlar Endeks'te yukarı yönlü hareketin devamı için olumlu bir sinyal olarak algılanacak olup, bu gerçekleşmediği sürece Endeks'teki satış baskısının sürmesi beklenmelidir."
İktisat Yatırım
Kredi piyasalarına yönelik paniği yatıştırmak üzere Japonya Merkez Bankası, Avustralya Merkez Bankası, Avrupa Merkez Bankası ve Fed’in Perşembe gününden itiabren bankacılık sistemine para enjekte etmeye başlamaları ve Fed’in özellikle Cuma günü 11 Eylül krizinden bu yana en yüksek para enjeksiyonunda bulunması ile endişelerin bir ölçüde atlatıldığını görüyoruz. Avrupa piyasalarının haftaya yükselişle başlamasının beklenmesi olumlu olup, gözler Avrupa borsalarına ve döviz piyasalarına odaklanacaktır.
ABD’de açıklanan verilerin yönü belirlediği bir dönemde yarın açıklanacak olan Temmüz ayı ÜFE’si (ÜFE ve çekirdek ÜFE’nin %0.2 artması bekleniyor…) ile Çarşamba günü açıklanacak olan TÜFE verisi (Temmuz ayında TÜFE ve çekirdek TÜFE’de de %0.2’lik artış öngörülüyor…) beklenecek, daha da önemlisi ekonomik büyüme açısından gösterge olan, bugün açıklanacak Temmuz ayı perakende satışları (%0.4 artması bekleniyor…) ile Perşembe günü açıklanacak olan inşaat izinleri ve yeni ev başlangıçları (ikisi de Temmuz ayında 1.4 milyon adet bekleniyor…) büyük önem taşıyacaktır. Bu arada yarın açıklanacak olan Haziran ayı dış ticaret verisi ($61 milyarlık açık bekleniyor…) ile Perşembe günü açıklanacak olan Philadelphia Fed İş Endeksi (Ağustos’ta 9.0 öngörülüyor…) bu hafta gündemi işgal edecektir.
Yurtiçine dönersek, kritik bir haftaya girdiğimiz unutulmamalı. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin başladığı, 20 Ağustos’taki ilk tur oylama öncesinde de 19 Ağustos’a kadar adayların başvurularını yapacak olmaları dikkate alınırsa, bu sabah saat 11:00’deki Bakanlar Kurulu toplantısı ve saat 18:00’de başlayacak olan AKP’nin MKYK toplantısı, AKP’nin aday ya da adaylarının netleşme ihtimaline karşın takip edilecektir. Son dönemde medyada çıkan, Tayyip Erdoğan’ın Abdullah Gül’ü, cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilme konusunda iknaya çalıştığı haberleri, bu sefer seçimin bir krize yol açmayacağı görüşünü desteklemişti. Ancak bir yandan Sn. Erdoğan’ın Perşembe günü Sn. Gül’ün adaylığını destekler nitelikteki sözleri, ardından da Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in Abdullah Gül’ün aday olması görüşünün gerek kamuoyunda gerekse AKP’de hakim olduğunu belirtmesi, bir yandan ise AKP’nin Murat Başesgioğlu’nun da aralarında bulunduğu birden fazla aday ile sahneye çıkacağı haberleri, farklı sinyaller veriyor. Bu arada Cumhurbaşkanlığı seçimi dışında yarın yapılacak olan PPK toplantısı da, her ne kadar MB’nin faizleri değiştirmemesi ve temkinli yaklaşımını koruması beklense de, takip edilecek, genelde baktığımızda volatilitenin yüksek olduğu bir hafta yaşanacaktır."
Merkez Menkul Kıymetler
Piyasalarda yaşanan dalgalanmalar gecelik borçlanma faizlerinde uzun süredir gözlenmeyen yükselişler yaratıp kredi piyasası risklerini artırmıştır. Öte yandan Avrupa, ABD ve Japonya merkez bankaları piyasalara likidite enjekte etmiş, ancak risklerin arttığı bir dönemde üç önemli merkez bankasından gelen müdahaleler yatırımcılarda "risklerin boyutları tahmin edilen de fazla mı?" kaygısına neden olmuştur. Biz tüm artan risklere rağmen piyasalardaki hakim havayı halen bir "düzeltme süreci" olarak değerlendirmekteyiz. Riskli konut kredilerindeki ikinci perde de yani Avrupa'daki gelişmelerinde ABD'deki gibi ekonomi üzerindeki etkisinin kalıcı olabileceğine dair yeterli bilgi henüz elimizde mevcut değil. Son örnek BNP'ye baktığımızda sorun yaratan üç fonun bankanın toplam fon büyüklüğü içerisinde %1'lik yer tutması ciddi kriz bekleyenler açısından pek destek olmamaktadır.
Küresel büyümenin tam yol ilerlediği bir dönemde ana yükseliş trendinde değişim beklemiyoruz. İMKB açısından bakacak olursak geçtiğimiz hafta öngörmüş olduğumuz 47.500-48.000 bandı mevcut şartlarda halen uygun alım fırsatı.
Riskin arttığı dönemlerde yaşananların bir nedeni değil ama sonucu olan üç önemli gösterge geri dönüşün yani yeni yükselişlerin habercisi olması açısından önemli. Japon Yeni'nde yeni bir değer kaybı sürecinin başlaması, volatilite endeksinin 20'li seviyelerin altına gerilemesi ve güvenli liman olarak görülen ABD tahvillerinde faizlerin bir miktar yükseliş piyasalarda olası dönüşler adına öncü göstergeler olacaktır. Bunun yanında ABD'de hafta içi açıklanacak enflasyon, Wal-Mart&Home Depot gibi birkaç olumlu şirket bilançosu ve iyimser büyüme odaklı veriler piyasalarda yaşanabilecek döngüler açısından belirleyici olabilir."