FİNANS

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Avrupalı aile şirketleri hisse senetlerini satıyor

Merrill Lynch ve Campden Araştırma Raporu, Avrupa'nın en zengin bazı ailelerinin varlıklarını yöneten tek aileye ait şirketlerin 2008 yılındaki krize paralarını hisse senedinden çekerek nakde dönüştürmek suretiyle yanıt verdiklerini gösterdi.

Merrill Lynch/Campden Avrupa Tek Aileye ait Şirketler 2009 Araştırması portföylerindeki ortalama hisse senedi ağırlığının bir önceki yıldaki yüzde 34 seviyesinden yüzde 18'e gerileyerek hisse senetlerinden belirgin bir kaçış olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre, portföylerdeki ortalama nakit ağırlığı yüzde 5'den yüzde 26'ya yükselerek nakde doğru belirgin bir yönelme var. Araştırma sonuçları, aile şirketlerinin hisse senedi yatırımlarının kriz öncesindeki yüzde 34 oranına gelecek üç yılda dönmesini beklediklerini gösterdi.

Merrill Lynch EMEA Aile Şirketleri Grup Başkanı Mark Nixon araştırmaya ilişkin, "2008'de büyüme kültürünün yerini koruma kültürü aldı. Kredi sıkışıklığı hisselerde keskin bir aşağı dönüşü ve kredi piyasalarında daralmayı ateşledi. Tek aileye ait şirketler bu duruma nakde kaçarak tepki verdi." 2009'da fırtınaya karşı korunmak için savunmacı stratejiler benimseme niyetinde oldukları da açık" dedi.

SERVETLERİN VARLIK SINIFLARINDA TERSİNE DÖNÜŞ Almanya, İsviçre ve İngiltere'nin de dahil olduğu 10 ülkeden 40 tek aileye ait şirketleri kapsayan araştırma geleneksel varlıklara doğru bir kayma olduğunu ve alternatif yatırım enstrümanlarından uzaklaşıldığını ortaya koydu. Ortalama portföy yapısı 2008 yılında, bir önceki yılki planlar tersine döndürülerek 55/45 oranında geleneksel ve alternatif yatırımlara bölündü. Bu tür şirketler tarafından yönetilen varlıkların değeri 100 milyon Euro ile 1.5 milyar Euro'nun çok üzerindeki rakamlar arasında değişiyor.

Piyasadaki karmaşanın doğrudan sonucu olarak büyük çoğunluk (yüzde 65) yatırım stratejisini değiştirdi. Yaklaşık yarısı ( yüzde 48) kriz nedeniyle varlıkların korunması açısından kaygı duyduklarını belirtti. Üçte birden fazlası ( yüzde 35) tutarlı yatırım opsiyonlarının bulunmayışını en önemli kaygı olarak belirtti.

Yatırımcılar 2008 yılında yatırım konusunda çok daha fazla savunmacı bir yaklaşım sergilediler. Araştırma kapsamındaki şirketlerin yüzde 60'ından fazlası ailenin yatırım hedeflerini "dengeli" veya "koruma" olarak tanımladı. Bir diğer yüzde 20 ise amaçlarını "oldukça muhafazakâr bir koruma" olarak tanımladı ki önceki yıl benzer yaklaşımı benimseyenlerin sadece yüzde 4 olduğu düşünüldüğünde, keskin bir artış görülüyor.
Merrill Lynch Global EMEA Varlık Yönetimi Baş Yatırım Yöneticisi Gary Dugan şunları söyledi: "2008 yılındaki kredi sıkışıklığı ve bunu izleyen piyasa çalkantısının sonucu olarak yatırımcıların yaklaşımlarında keskin bir değişim yaşandı." "Tek aileye ait şirketler çalkantılı zamanlarda hisse senetlerinden ve sabit getirili araçlardan nakde ve güvenli liman olarak görülen diğer varlıklara yönelerek tepki verdiler."

AİLE ŞİRKETLERİ BAĞIMSIZLIĞA DEĞER VERİYOR Araştırma, piyasa çalkantısının aile şirketlerinin piyasadaki bağımsızlıklarını korumaları gerektiği görüşünü pekiştirdiğini gösteriyor. Araştırma, 2009 ve 2010 başları için temel stratejilerin yüksek kaliteli yeteneklerin işe alınması ve işte tutulmasını, yatırım yönetiminin iyileştirilmesini, yönetişimin iyileştirilmesini, hizmet tedarikçileri ile ilişkilerin yeniden değerlendirilmesini ve risk yönetim prosedürlerinin geliştirilmesini içereceğini gösteriyor.

Bu yıl ikincisi yapılan araştırmaya yanıt verenlerin çoğunun merkezi İngiltere ve İsviçre'de. Aileler önemli ve iyi düzenlenmiş finansal piyasalara yakın olma isteklerini ifade ederek, bu iki ülkede ofis açma eğilimleri kesintisiz olarak devam etti.

Araştırma kapsamındaki şirketlerin yarıdan fazlası 1990'dan sonra kuruldu. Şirketlerin neredeyse dörtte üçü 20'den az tam zamanlı personel ile çalışıyor.

GİZLİLİK PERFORMANSIN ÖNÜNE GEÇİYOR Ekim ve Aralık 2008 arasında yapılan araştırma tek aileye ait şirketlerin finansal hizmet sağlayıcılarıyla (finans kurumlarına) birleşme tercihlerinin de değiştiğini gösteriyor.

En popüler hizmet sağlayıcılar sıralamasında listenin başında yer alan özel bankaları, portföy yönetim firmaları ve yatırım bankaları izliyor. Araştırma kapsamındaki tek aileye ait şirketlerin çoğunluğu (yüzde 57) özel bankaları ana hizmet sağlayıcısı olarak belirtirken, bu oran geçen sene yüzde 36'ydı. Bir yıl önce yüzde 75 ile ana hizmet sağlayıcısı olarak görülen portföy yönetim firmalarının oranı ise yüzde 52'ye düştü. Yatırım banlarınını ana hizmet sağlayıcısı olarak görenlerin oranı ise bir önceki yılki yüzde 43 seviyesinden bu yıl yüzde 31'e geriledi.

Bir önceki yıl finansal hizmet sağlayıcılarının değerlendirilmesinde "geçmiş yatırım performansı" en önemli ölçüt olurken son araştırmada bu ölçüt beşinci sıraya düştü. Bu kez en büyük önem "gizliliğe" verildi.
Campden Research İcra Başkanı (CEO) John Pettifor, "Global hisse senedi piyasalarının dibe vurmasını, tanınmış (evinizin bankası sayılan) bankaların çöküşünü ve kredi, borç verme ve finansman olanaklarının kurumasını yaşayan şirketler için bundan böyle sihirli kelime performans değil. Yeni anahtar sözcükler şeffaflık ve titizlik" dedi.

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler